English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → inglés / [ G ] / Güç mü

Güç mü traducir inglés

221 traducción paralela
Gemiyi yem olarak kullanıp onları uzağa çekeceğiz. Tanrı'yı öldürebilecek bir güç mü?
We will use this ship as decoy and fish it out to the surface!
Eski güç mü yeni güç mü?
Old power or new power...?
- İş güç mü?
- Much business?
Söyle, aşık olduğun zaman o kişiden başkasını düşünmek güç mü?
Tell me, when you are in love, is it well, is it hard to think of anybody but one person?
İçinizde bir güç mü hissediyorsunuz?
Did you feel a force inside you?
- Asıl amaç ne? Güç mü?
- What's the main objective?
- Tüm gücümle size yardım etmek için buradayım. - Güç mü?
- No, to help you with all my power.
Benim hakkımda buna inanmayı güç mü buluyorsun?
You find that hard to believe about me?
Elektrik zaten suyun içinde olan bir güç mü? Yoksa bir şekilde suyu sıkıştırarak mı yapıyorlar?
Is it in the water all the time or do they squeeze it out somehow?
Güç mü?
Power?
- Manyetik güç mü?
- A magnetic force?
Ne yani, zeminden güç mü çekiyorlar?
What, drawing power from the floor?
Kesin bir sayı vermek güç mü?
Difficult to be precise?
Güç mü? Ne demek bu?
What do you mean, strength?
Güç mü?
The Force?
- Güç mü kaybediyor?
- Losing power?
Güvenli nükleer güç mü?
Clean nuclear power?
Seni böyle aptallaştıran çok para mı yoksa güç mü?
Is it the big money or the power that's made you stupid?
Güç mü?
Strength?
- Güç mü? "İmkansız" daha doğru.
- Hard? Try "impossible."
Güç mü istiyorsunuz?
You want power?
Güç mü, hormon mu?
Force or hormones?
tıpkı "Carrie'nin sahil yolunu yaktığı gibi"... Güç mü?
Like "Carrie setting fii re to the prom"... powerful?
Lady Beatrice ile konuşmama izin verecekmisiniz yoksa güç mü kullanayım.
Are you going to let me speak to Lady Beatrice or will I have to use force?
Siyah güç mü ne boksa, git başka yerde çal.
You better go somewhere with that black power shit.
Psiko-Güç mü?
Psycho-Power?
Bu bir ölçüm hatası mı yoksa gerçekten güç mü kaybediyorlar?
Is this an instrumentation problem or real power loss?
- Güç mü, efendim?
- Powers, sir?
Taht'a geçmek için güç mü kullanacak?
Will he attempt to take the throne by force?
- İnanılması bu kadar güç mü? - Evet.
- Is that so hard to believe?
Makineler üzerinde bir karşı güç mü?
An opposing influence on the machines?
Yoksa bu yıllar sana normal insanlarda olmayan bir güç mü verdi?
Or have they given you strength unlike ordinary men?
- Kötü bir güç mü? - Şeytan.
- A sinister force?
Güç mü istiyorsun?
Are you looking for the power?
Gü.. güç mü?
P... power?
Bizi yönlendiren bir güç mü var?
A higher power guiding us?
Görünmeyen bir güç mü?
Invisible force?
Keçileri kaçırtan, serum mu, güç mü?
Was it the serum that fucked you up, or the power?
Daha yüksek bir güç mü?
Higher power?
Sence Şato'ya gitmen için seni zorlayan bir güç mü var?
Do you think... he might have been the stranger who drove you to the castle?
Etnolojik güç mü?
Ectoplasm?
- Güç mü?
- Power?
Yeni bir güç mü?
New force?
Arabayı gözün açık mı kullanıyorsun yoksa Güç'ü mü kullanıyorsun?
Are you driving with your eyes open, or are you using the Force?
Bu sevgi dolu, şanssız ve bir o kadar da gururlu topluluğun önümüzde hâlâ fethedilmemiş olarak yatan bu Afro-Amerikalıdan daha cesur ve başarılı bir şampiyon bulması mümkün mü diye sormak bile güç.
It is not in the memory of man that this beleaguered, unfortunate but nonetheless proud community has found a braver, more gallant young champion than this Afro-American who lies before us unconquered still.
Sence bu "Güç" mü şimdi?
You think that's power?
Daha az fiziksel güç isteyen bir şeyi düşündün mü?
Ever considered something a little less actively physical?
Büyüyünce ne olacağını güç düşündün mü bakalım Max?
You ever think about what you want to be when you grow up, Max?
İşte gördün mü sahip olduğun güç bir işe yaramıyor.
There, you see how all your so-called power counts for nothing?
Bir virüs mü? Virüsse ne olur... fakat yenilemeyen bir kolonileşen güç?
- What is a virus but a colonising force that cannot be defeated?
Sanki büyük bir güç beni sakin bir şekilde her şeyi yapmaya mecbur ediyordu. Nasıl onu öldürdün mü?
It was like some force urging me to do everything calmly.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]