English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → inglés / [ H ] / Harikulade

Harikulade traducir inglés

1,853 traducción paralela
Harikulade.
Excellent.
İz sürücü harikulade biri çünkü ciple gezerken iz sürücü "dur, dur, dur, dur" diyor.
A tracker is amazing,'cause you're just driving around and the tracker goes, "Stop, stop, stop, stop."
Harikulade, kardeşim.
Amazing, bro.
Harikulade.
Amazing.
Harikulade bir adamsın.
You are a spectacular man.
Bu ormanlar büyük değişim geçirmelerine karşın hala çok eski ve harikulade ilişkilere ev sahipliği yapmaktadırlar.
Although these forests have experienced a great deal of change, they are still host to some ancient and incredible relationships.
Harikulade, teşekkürler.
- Fantastic, thank you.
Harikulade, değil mi?
Aren't they marvelous?
Harikulade.
Wonderful.
Harikulade.
Outstanding.
Harikulade bir şey bu!
Oh, but this is glorious!
"Harikulade" duygusal bir tepki.
"Glorious" is an emotional response.
Harikulade.
Charming.
Eğer sıkı yönetim ve mülteci kampında yaşamak hoşuna gidiyorsa harikulade bir yer.
Brilliant, if you like the camps of refugees and the martial law.
Harikulade!
Excellent!
Harikulade toz ve buz halkaları.
Spectacular rings of dust and ice
Harikulade.
It's wonderful.
"Bu harikulade kitabın 859 sayfasının tamamını anladım" diye cevapladı.
He replied, "I have understood all 859 pages of this wonderful book."
Harikaydı. İnsanları, kültürü, mimari... Harikulade idi.
I mean, the people and the culture, the architecture, it was just... fantastic.
Bu harikulade.
This is fantastic.
Tabii, harikulade.
Yeah, no, it's wonderful.
Harikulade.
Splendid, splendid.
- Harikulade!
- Amazing!
Fransiz edisyonu harikulade.
The French edition is excellent.
Derse gitmek zorundasın demek! Harikulade.
So, look, we're in town for the weekend, and we were just kind of wondering if you guys could, I mean, I don't know, show us around?
Evet, harikulade.
Yes, erm, remarkable.
Şehirde harikulade bir müze var.
You know, they have a wonderful museum right here in town.
Harikulade!
That's just unbelievably great.
Düğünün tıpkı senin istediği gibi harikulade olacağını hayal edebiliyorum, Marvin çünkü bu sadece senin kafanda olacak.
I imagine that wedding's gonna be just as beautiful as you want it to be, Marvin,'cause it's only gonna be happening in your head.
Harikulade!
Very classy!
Harikulade, değil mi?
Isn't that wonderful?
Harikulade.
( GASPS ) It's fascinating.
İbranice şarkı söyleme yarışmasında İlk ödülü bu harikulade koroya takdim etmekten ötürü Çok gururlu ve mutluyum.
I am proud and happy to award this marvellous choir first prize in the Hebrew singing competition.
Sen onun harikulade...
And you're scrumptious...
Harikulade kızısın.
His scrumptious daughter.
Neden "harikulade" dedim ki ben şimdi?
Why did I say "scrumptious"?
Anlattıklarınız kulağa harikulade geliyor ve buna tekrar döneceğiz ama bir dakikalığına hoşgörünüze sığınıyorum.
This all sound excellent, and we will return to it, but... if you'll indulge me for just one more minute-- -
Harikulade bir karides kokteylimiz var. Tabi o korkunç kabuğu parçalamak senin için bir problem değilse.
We have a spectacular shrimp cocktail, if you don't mind ripping apart their freaky exoskeletons.
Harikulade.
Really great stuff.
Harikulade.
Fantastic.
Harikulade!
This is awesome!
Harikulade.
Superb.
Batı Yarım Küre'deki gözlemciler bu harikulade olaya tanıklık ediyorlar.
Observers from all over the Western Hemisphere are watching this spectacular event.
Hepsi harikulade.
They're amazing.
Haklısın, bu harikulade.
You're right, it's extraordinary.
- Harikulade.
- Exquisite.
Harikulade bir gün değil mi?
Topping day, what?
- Chris Rock harikulade.
Chris Rock is amazing!
En iyi yaptığım hareket bu! - Harikulade!
- I'm the best!
Harikulade, A artı!
Brilliant, A-plus!
Masumluk ve azizliğin harikûlade kokusu olarak yorumlanmış, kutsallığın saygınlığı.
The odour of sanctity - that wondrous subtle scent rendered by the innocent and the saintly.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]