English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → inglés / [ K ] / Kabul mü

Kabul mü traducir inglés

411 traducción paralela
- Kabul mü?
- Yeah, is it a bet?
- Kabul mü?
- All right with you?
Bu korkunç ithamı kabul mü ediyorsunuz yani?
You admit this outrageous accusation?
Fransız'la birlikte gelen adamların teklifini kabul mü edeceksin?
Are you gonna take that job with those men that were up here with Frenchy?
- Kabul mü?
Will you?
Yenilgiyi kabul mü ediyorsunuz?
Are you admitting defeat?
Vale ve üstü oynuyoruz, kabul mü?
First jack deals, anything opens, right?
- Kabul mü? - Hayır.
Do you accept?
Sence bu menajerlerin ismimle alay etmesine izin mi vereyim? Sırf şöhretleri artsın diye bu kaba davranışlarını kabul mü edeyim?
You think I'd allow those managers to throw in my name with a lot of nondescripts just to build up their reputation!
Bir hırsız olduğunu kabul mü ediyorsun?
Then you admit you're a thief?
Kabul mü?
OK with you?
Kabul mü ediyorsun?
You feel resigned?
Kabul mü?
- Is it agreed?
Kabul mü?
Agreed?
Karısı ayrılmayı kabul mü ediyor?
His wife's giving him a divorce?
- Kabul mü?
- All in favour?
Kabul mü, değil mi? Söyle hadi.
Do you agree, if not...
- Suçumu kabul mü edeyim?
- So I should plead guilty?
Kabul mü?
Please do, all right?
Kabul mü?
You agree?
Üç aylık senet imzalamaya hazırım kabul mü?
Very well, I'll pay with notes in three months.
Sadece kazanacağımı kabul mü ediyorsun?
Just conceding that I'll win?
Kabul mü?
Accept?
Kabul mü?
Are you?
Kabul mü benim küçük Saksonum?
Yes, my little Saxon?
- Han da kabul mü etti?
- And the Khan has agreed?
Kabul mü?
It's agreed?
Gel sen ikna et, kabul mü?
So you bring them over, okay?
- "Evet" istiyorum mu, "evet" kabul mü?
- "Yes", I want it, or "yes", I can have it?
-... sığırları sattıktan sonra, kabul mü?
-... once we sold it, agreed?
Kabul mü?
All right?
Ve sorum şu bu takviyeyi içmeyi kabul mü edersin
Then this is the question whether you agree to drink this food
Nakit 500 pound, Gerisi için de çek. Kabul mü?
Five hundred pounds in cash, and a cheque for the rest.
- Söylenen her şeyi kabul mü edeceğiz?
- And we always accept the obvious?
Bizden başka kimsenin bilmesinin mümkün olmadığı ayrıntılara gireceğim. Kabul mü?
Details that could only be known by us - would you accept that?
Bizim yapabildiğimiz bir şeyi yapamayacağınızı kabul mü ediyorsunuz?
Are you willing to admit that we can do something you can't?
Kabul mü?
Will you do it?
Kabul mü?
Acceptable?
Dörtte bir size, dörtte üç bana. Kabul mü değil mi?
Three shares for me, one for you.
Ve sen de kabul mü ettin?
And you took it?
- O da kabul mü etti?
Did he accept?
1.000 Liret indirim kabul mü?
1.000 Lire discount?
- Kabul mü?
- Granted?
Bunu 8 altın karşılığında kabul etmeniz mümkün mü?
Will you purchase this from me for eight kan of gold?
Beni kabul etmeniz gerçekten mümkün mü?
Is it really possible you've accepted me?
Sonra bir gün küçük bir kız sıkılıp bir yalan söylüyor ve sen bunun farkına varıyorsun kendi kendine kabul ediyorsun, " Bunu gördü mü?
And then suddenly one night, a little girl gets bored and tells a lie. And there, for the first time, you see it and you say to yourself, "Did she see it? Did she sense it?"
Gördün mü, kabul ettin!
See, you admit it!
Kabul mü?
Is it a deal?
Gördün mü? Kabul ediyor.
He admits it, see?
Kabul mü?
Content.
Kabûl mü?
You agree?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]