Karnın aç mı traducir inglés
249 traducción paralela
Karnın aç mı?
Are you hungry?
Karnın aç mı?
Are you hungry? Good.
Üşüyor musun? Karnın aç mı?
Did you eat enough?
Karnın aç mı?
You want something to eat?
Karnın aç mı Harold?
You hungry, Harold?
Karnın aç mı güzelim?
Are you hungry, darling?
Karnın aç mı?
Oh. Are you hungry?
Karnın aç mı?
You hungry?
Hey, Fawkes, karnın aç mı?
Hey, Fawkes, you hungry? Huh?
- Karnın aç mı?
- Want something to eat?
- Karnın aç mı?
- Are you hungry?
Neden, karnın aç mı?
Why, are you hungry?
Karnın aç mı?
Hungry?
Karnın aç mı?
Are you hungry or....
Karnın aç mı?
Are you Hungry?
Karnım aç ve odamın kirasını bile ödeyemiyorum.
I'm hungry, and I can't pay my room rent.
Karnınız aç mı?
Hungry? Yes.
Senin karnın acıkmış. Ver bakayım bana elini.
Trouble with you is, you're hungry.
Her üç günde bir karnımın acıkması ne tuhaf.
It's funny. About every third day, I get hungry.
- Karnınız aç mı?
- Are you hungry?
Karnın aç mı?
You're hungry, aren't you?
Ama bir şeyler yemelisin baba. Aç karnına çalışamazsın. İnsan gece vardiyasında çalışınca hâliyle iştahı kaçırıyor işte.
I'm afraid it has been a mistake, Mr Johnston, we are awfully sorry
Karnınız aç mı?
Aren't you hungry?
Karnım doysun, aç kalmayayım hindinin güzel tadı ağzımda kalsın tıka basa doyayım istiyorum.
I want to be full... not hungry... with the taste of turkey in my mouth. not wanting to eat another piece.
Karnın mı acıktı? İşte, bu daha da güzel.
- Right, she's hungry.
"Aç karnına, bir başıma, avare dolaşırım yalçın tepelerde. Bedenim çileler içinde."
"All alone and famished, wandering on a steep hill, thorns tearing at my flesh..."
Merak ediyorum aslında Henry, bir gün bir şeyi umursayacak olsam bu, hiç de adetim olmadığı üzere karnımın acıkması olurdu.
In fact, I wonder, Henry, if I care for anything. I wonder if I'm hungry out of habit.
Acıdan korkmuyorum... ama karnımın üzerindesin!
I'm not afraid of pain but you're breathing on my stomach
Al canım ; karnın acıkmıştır senin.
Come on, take this. you are hungry.
Karnın aç mı?
Aren't you hungry?
Çocuklar, karnınız aç mı?
Aren't you kids hungry?
Karnın mı acıktı?
You want something to eat?
Karnın acıktı mı?
Are you hungry?
Karnın acıktı mı?
Are you gettin'hungry?
Karnınız aç mı? Kahve yeterli. Teşekkür ederim.
No, coffee's fine, thank you.
Aptal kitabın karnımı acıktırdı.
Your foolish book is making me hungry.
Horoz, karnın aç mı?
Listen rooster, do you want to eat?
Karnınız mı aç? Hemen içeri girip restoranlarımızdan birini deneyin.
If you're hungry, step right up, come in and try one of our restaurants.
"Ayakların üşürken karnın acıkırsa ister canım pizza."
"Feet are cold, starve for pizza."
Ağır ama karnı aç olan bu kalp ile size elveda demek zorundayım kalbin ve aklın gizemli yollarına yanıt vermeye mecbur olduğum için.
It is with a heavy but hungry heart that I must bid you farewell... as needs I must respond to the mysterious ways of the heart and mind.
Çıkın. - Çocuklarımızın karnı aç.
Our children are hungry.
- Çocuklarımızın karnı aç.
Give us bread.
Sizin aç karnınızı doyurmaktan bıktım.
I'm tired hooking your sorry ass up.
Karnım beni bıçakladığın yerden hala acıyor.
My belly still hurts from when you stabbed me.
Eğer bu yerde yemek yiyeceksek, karnımızın çok çok aç olması gerekecek.
If we're gonna eat in this place, we're gonna have to be very, very hungry.
Karnınız aç mı? Size yiyecek bir şey verebilirim.
I can get you something to eat.
Karnınız aç mı?
You are hungry?
Yarım saat sonra yeniden karnın acıkır.
Half an hour later you'll be hungry.
"'Karnın aç ve paran yok, Yiyecek çalar mısın? "'
"'You are hungry and broke, do you steal food? "'
Hayatımın en kötü tatili bu. Karnım aç, yorgunum ve arzu doluyum.
This is the worst vacation in my life. I'm tired, hungry and horny.
Şanslısın... Dua et ki karnım aç!
You're lucky I'm hungry.