Konuşacak bir şey yok traducir inglés
482 traducción paralela
Konuşacak bir şey yok.
There's nothing to talk about.
- Konuşacak bir şey yok.
You got nothin to say to me.
- Konuşacak bir şey yok.
- There ain't nothing to talk about.
- O zaman konuşacak bir şey yok.
- Then there's nothing to talk about.
Konuşacak bir şey yok.
- No. There's nothing to talk over.
Konuşacak bir şey yok.
There's nothing to discuss.
Konuşacak bir şey yok.
Nothin'. If I did, you wouldn't listen to it.
- Konuşacak bir şey yok.
- Oh, nothing to speak of.
Konuşacak bir şey yok Josh.
There's nothing to talk over, Josh.
- Konuşacak bir şey yok.
- There's nothing to talk about.
Fakat evimle benim istediğim fiyata ilgilenmiyorsan, konuşacak bir şey yok.
But if you're not interested in my house at my price, there's nothing to talk about.
O halde konuşacak bir şey yok.
Then there's no more to it.
Konuşacak bir şey yok.
- There's nothing to talk about.
Konuşacak bir şey yok.
That's no way to talk.
Konuşacak bir şey yok.
Nothing to talk about.
Konuşacak bir şey yok!
There's nothing to talk out.
Konuşacak bir şey yok!
There's nothing to talk about!
- Konuşacak bir şey yok.
I've nothing to say
- Konuşacak bir şey yok.
- Nothing to talk.
Konuşacak bir şey yok.
There's nothing further to discuss.
- Korkarım ki konuşacak bir şey yok.
- Nothing to s-speak of, I'm afraid.
Eee, konuşacak bir şey yok değil mi?
Well, there's nothing to talk about, is there? Perhaps.
Konuşacak bir şey yok.
I have nothing to say.
Konuşacak bir şey yok!
There's no room for discussion
Başka konuşacak bir şey yok.
There's nothing more to talk about. Fine.
- Konuşacak bir şey yok.
- There is nothing to discuss.
konuşacak bir şey yok, sanırım.
There's no use talking, I suppose.
Konuşacak bir şey yok, nereye gidiyorsun?
There's nothing to talk- - where are you going?
Bunu yemekte konuşabiliriz Ya da konuşamayadabiliriz Çünkü konuşacak bir şey yok.
We should talk about it over dinner or not talk about it'cause there's nothing to talk about.
- Konuşacak bir şey yok.
There's nothing to talk about.
Yaşlı kirpi, buraya sinirle gelip asabımı bozdun Artık konuşacak bir şey yok
Old hedgehog, you come here in rage bitch around there's nothing to be discussed between us
- Konuşacak bir şey yok. - Beni cezalandırmayı kes.
Stop punishing me.
Ortada konuşacak bir şey yok
There's nothing to talk about.
- Necirvan'a bir şey- - - Konuşacak bir şey yok şimdi.
We have nothing to talk.
- Öyleyse daha fazla konuşacak bir şey yok.
- Then there's nothing more to say.
Konuşacak bir şey yok.
There's no point in that.
Konuşacak bir şey yok.
There's nothing left to talk about.
Konuşacak bir şey yok Danny.
There's nothing to say, Danny.
Hey, konuşacak bir şey yok.
Hey, there's nothin'to talk about.
Konuşacak bir şey yok, Chrissy.
I... There's nothing to talk about, Chrissy.
- Konuşacak bir şey yok!
- There is nothing to discuss!
Bunu daha önce konuştuk. Konuşacak daha fazla bir şey yok.
've Talked about this and there is more to say.
- Bay Adare seni götürür - Sam. Konuşacak başka bir şey yok.
No one can compare it in one hundred miles around.
- Konuşacak başka bir şey yok ki.
- We have nothing more to talk about.
- Konuşacak hiç bir şey yok.
- There's nothing to talk about.
Konuşacak başka bir şey yok mu?
Don't you have other things to talk about?
Konuşacak fazla bir şey yok.
I have nothing more to talk about.
O hâlde konuşacak pek bir şey yok değil mi?
Well, then there's not much to discuss, is there?
Bu çiftin normalde olması gerektiği gibi gün ışığında değil de böyle erken saatte evlenmesi hakkında konuşacak ya da merak edecek bir şey yok.
There is nothing to wonder or talk about if this couple has married so early in the morning and not as normally done in the light of day.
Biz arkadaş değiliz. Ve konuşacak bir şey de yok.
We don't have a rapport and there's nothing to talk about
CJ'e yaptığından ötürü kendisinden hoşlanmamam dışında... konuşacak fazla bir şey yok.
There ain't much to talk about, except for I didn't like the man myself on account of what he did to CJ.
bir şey yok 987
bir şey yok mu 17
konuşacağım 73
konuşmak 63
konuşalım 186
konuşmalıyız 270
konuş 892
konuşacak 21
konuşacağız 38
konuşuruz 96
bir şey yok mu 17
konuşacağım 73
konuşmak 63
konuşalım 186
konuşmalıyız 270
konuş 892
konuşacak 21
konuşacağız 38
konuşuruz 96
konuşuyorum 38
konuşuyorsun 21
konuşuyor 62
konuşma 379
konuşmuyor 31
konuştuk 50
konuşsana 113
konuşacaksın 18
konuşmuyoruz 17
konuşur 18
konuşuyorsun 21
konuşuyor 62
konuşma 379
konuşmuyor 31
konuştuk 50
konuşsana 113
konuşacaksın 18
konuşmuyoruz 17
konuşur 18