Bir şey yok mu traducir inglés
2,090 traducción paralela
- Bir şey yok mu?
Anything?
Artık mahremiyet diye bir şey yok mu?
Is there no such thing as privacy any more?
Yardım edebileceğin bir şey yok mu?
Isn't there anything you can do to help me?
Anında öldüren daha iyi bir şey yok mu?
Do you have something better that kills instantly?
Yapabileceğim başka bir şey yok mu?
Isn't there more I can do here?
Göze batan bir şey yok mu?
Does anything stand out?
Yapabileceğim bir şey yok mu?
What else is there for me to do?
Gerçeği aşan bir şey yok mu bunda? Filozoflar bulup da söyleseler!
'Sblood, there is something in this more than natural, if philosophy could find it out.
- Yapabileceğin bir şey yok mu?
- Isn't there something you can do?
Hiç bir şey yok mu? - Var ama aptalca bir şey.
- There is but it's silly.
Senin bana söylemek istediğin bir şey yok mu?
Isn't there anything you wanna say to me?
Frisbee, bir şey yok mu lan!
Frisbee, got anything?
Dosyada başka bir şey yok mu?
There's nothing else in the file?
Yapabileceğimiz başka bir şey yok mu?
I mean, is that all we could do?
Gözetlemeden bir şey yok mu?
Any word from surveillance?
Bu herifle ilgili sence de garip olan bir şey yok mu?
Didn't you think there was something weird about that guy?
Karşılığında verebileceğim başka bir şey yok mu?
Isn't there some other price I could pay?
Yapabileceğimiz bir şey yok mu?
- Well, isn't there something we can do?
Bana söyleyeceğin başka bir şey yok mu?
Three years ago when you suddenly disappeared, I couldn't believe you could do that to me.
Beni buradan çıkarmak için yapabileceğin başka bir şey yok mu?
Isn't there something more you can do to get me out of here?
Yapabileceğimiz bir şey yok mu?
Isn't there something we can do.
Elimizde başka bir şey yok mu? !
Can't we use anything else?
- Hala bir şey yok mu?
- Anything yet?
Burda hiç güzel bir şey yok mu?
They put anything good in here?
Hala bir şey yok mu?
Still nothing?
Bu loncada çocuklardan ve kedilerden başka bir şey yok mu?
I wonder?
Aynen Teyzeciğin planladığı gibi. Teyzecik, senin yapamayacağın bir şey yok mu?
Auntie Momma, is there anything you can't do?
Bize anlatabileceğiniz başka bir şey yok mu?
I'm going to unlock the door now.
Bana söylemek istediğin başka bir şey yok mu?
There's nothing else you want to tell me?
Emrimi vermeden önce söyleyeceğin bir şey yok mu?
Have you nothing to say before I pass sentence?
Söylemek istediğin bir şey yok mu?
Don't you have anything you want to say?
Bana söylemek istediğin bir şey yok mu?
Don't you want to tell me something?
- Altında bir şey yok mu?
- Nothing under there?
Hatırladığın bir şey yok mu?
No memory at all?
Bir şey yok mu?
Nothing?
- Bir şey yok mu?
- No luck?
Benim için bir şey yok mu?
Do you have anything for me?
Aşkım yapabileceğim bir şey yok mu?
Oh, but, sweetheart, isn't there anything that I can do? Anything.
Tanrı'nın bizden istediği başka bir şey yok mu?
That's all God wants of us?
Yani size göre orijinal diye bir şey yok mu?
- So you mean there is no originals at all, right?
- Okuyabileceğim bir şey yok mu?
- Is there a box I can read?
Kullanabileceğimiz bir kimyasal ya da benzeri bir şey yok mu?
Well, aren't there some chemicals or something we can use?
Baba, arabaya onaylanmış malzemelerden başka bir şey eklemeye izin yok, unuttun mu?
Dad, we're not allowed to add anything to the car that doesn't come in the approved kit, remember?
İki alın bir ödeyin? Yok mu bir şey?
Two-for-one special?
Coroner'la olay yerinde birliğin izini göstersen bir şey var mı yok mu diye konuşup bilgi alabilirim.
I can get in touch with the coroner, see if there's anything pertaining to the crime scene that confirms SEAL involvement.
Sence başka bir şey olması ihtimali yok mu, Millie?
You think it's possible something else might have happened, Millie?
Benden istediğin bir şey yok mu?
You don't wanna run anything by me?
- Hala bir şey yok mu?
Still nothing?
Başka bir şey yok mu?
Nothing else?
Tanrım, bilmediğimiz bir şey söyleyecek biri yok mu?
Jesus Christ, could somebody please tell me something we don't know?
- Ve sen açıkçası, beni Sorguluyor musun bu sürekliyse... Düğüne devamla etmekle ilgili Aklında bir şey var mı yok mu diye.
And quite frankly, you have me questioning whether or not... this is something about-to do with the wedding or ifthis is permanent.
bir şey değil 1063
bir şey yok 987
bir şey olmaz 235
bir şey sorabilir miyim 139
bir şeyler içelim mi 27
bir şey mi oldu 310
bir şeyler içelim 56
bir şeyler var 19
bir şey söyle 257
bir şey söyleyebilir miyim 105
bir şey yok 987
bir şey olmaz 235
bir şey sorabilir miyim 139
bir şeyler içelim mi 27
bir şey mi oldu 310
bir şeyler içelim 56
bir şeyler var 19
bir şey söyle 257
bir şey söyleyebilir miyim 105