English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → inglés / [ O ] / Onu ben yaptım

Onu ben yaptım traducir inglés

517 traducción paralela
Onu ben yaptım.
I did it.
Onu ben yaptım.
No, that was me.
Onu ben yaptım
I made it.
Onu ben yaptım.
I made that one.
Onu ben yaptım, ve aslında adım Bogie değil.
I made this, and my name isn't really Bogie.
Onu ben yaptım.
I did that.
- Onu ben yaptım.
- I did.
Onu ben yaptım.
I built it.
Teknik olarak değil, çünkü onu ben yaptım.
TECHNICALLY IT'S NOT, BECAUSE I MADE IT.
Benim derken satın aldım demek istemiyorum. Onu ben yaptım.
I don't mean "my" as in "I bought it." I mean I made it.
Onu ben yaptım!
I made him!
Ama onu ben yaptım.
That worked well.
O beni öldürmeden, ben onu öldüreyim diye elimden geleni yaptım.
I did my best to kill him before he killed me.
Onu da ben yaptım.
I made that too.
Ben onu zorlar gibi yaptım, o da zorlanmak ister gibi yaptı.
I pretended to make him, And he pretended to be forced.
Ona ilk şansını ben verdim, onu şarkıcı yaptım.
I gave her her first chance, made her a singer.
Onu buldum. Ben görevimi yaptım.
I found her.
Bunu ona ben yaptım, onu vurmaktan bir farkı yok.
I did it to him, as surely as if Id shot him.
- Evet, bir bakayım, ben onu ne yaptım?
Um, let me look...
Ve ben sadece seçiminizi yaptığınızda onu alacağım.
And I will only take it when you have chosen.
Görüyorsun, onu satın aldığında pazarlığı ben kendim yaptım.
You see, when she bought it I handled the deal myself.
Sanırım geçen ay ben oradayken, o çıkageldi ve Bonnie ile karşılaştı onu tokatladı ya da öyle bir şey yaptı.
- I guess when I was up there last month... she must have come out... and she must have been cross with Bonnie... or slapped her or somethin'.
Onu Odin yetiştirebilirdi, ama ben yaptım.
Odin could have sired him, but I did.
Bir delilik beni esir aldı,... ve yapılması gereken neyse, ben de onu yaptım.
Folly is set on great heights, and that which has been done is that which shall be done.
Generalin o küçük kız için ayarlamalar yaptığını söylemişti, onu bıraktım. - Ben de sorumluluğu üstlenmiştim.
He told me the general had made arrangements for her... so I left her behind, on my own responsibility.
Evet, ben de onu yaptım.
I had missed it.
Ben de onu kurtarmak için buraya silahsız gelmek gibi bir hata yaptım.
I mistakenly came to her rescue without my gun.
Fakat şunu bilsin ki - bu tekrarlanırsa, ve onu görürsem, kesinlikle onu öldürürüm ben yaptım
If it happens again and I see who's doing it, I'll kill him. It was me.
Bağışlayın ama biz film adamları duygularımızı dışarıya vurmalıyız ve ben de şimdi onu yaptım.
Excuse me, but we film people... must give vent to our feelings and I have just vented.
Fakat onu ben öldürmedim. Sadece bana benim yaptığımı düşündürdün. Kes şunu.
Senator, thank you for joining us on National Focus.
Ama ben onu gözetim altında tutacağım. Neler yaptığını göreceğim.
I can keep an eye on him.
Bu yüzden, onu Engizisyona ben ihbar ettim. Onu uzak tutmak için yaptım, böylelikle ondan nefret edecektin onu düşünmeyecektin, onu bir kafir, bir katil olarak görecektin.
So it was I who denounced him to the Inquisition, to get rid of him, and so that you would hate him, so you wouldn't think of him, so you'd regard him as a murderer, a heretic.
Ne gerekiyorsa onu yaptım ben.
I've done only what I had to do.
Onu bulduğumda Pasadena News'a ölüm ilanları yazıyordu, ve ben tek başıma onu en iyi satan bir yazar yaptım.
He was writing obituaries for the Pasadena News when I found him, and I alone made him into a bestseller.
Tabancaya doğru hamle yaptım fakat bacağım, altımda çöküverdi ve Deschler tabancaya hamle yaptı. Beni öldüreceğini biliyordum. İşte o sırada ben cebimden tabancamı çıkardım ve Deschler tabancasını ateşlemek için kaldırırken, ben onu vurdum.
So this is just speculation on my part... but it is possible that if someone did this to him... they would have changed his clothes... to make it look like an accident.
Bana 300 dolar kazandırdı, ben de onu 2000 yaptım.
Won me $ 300, which I ran into $ 2,000.
Biliyorum, onu az önce yaptım ve ben onu yapabiliyorsam, neredeyse herkes yapabilir çünkü ben kötü bir durumdayım.
I know, because I just did it and if I can do it, almost anybody can do it because I'm in very bad shape.
Onu Miguel toplamadı. Ev bakıcısının yaptığını sanıyordu, fakat ben ona sordum ve hayır yanıtını aldım.
He thought the housekeeper did, but I asked her and she said no.
- Arthur'u öldürdüm. - Biliyorum, korkma. Onu bulurlarsa ben yaptım sanırlar.
- If they find him, they'll think it was me.
Kıskançlık yüzünden yaralandım. ve onu öldürdüm. Ben yaptım, biliyorum.
I wound up getting jealous, and I killed her.
Ben yaptım, onu yalnız öldürdüm.
I did it! I murdered him! I did it alone!
Ne söylendiyse ben onu yaptım.
I did what I was told to.
Ben Şef Renfro ne söylediyse onu yaptım.
I signed what Captain Renfro told me to.
- Onu sinemaya götür. - Siz götürmeyecek misiniz? Farrell'ın yaptığını sanabilirsin ama ben çok meşgul biriyim.
Annie, you may think that Miss Farrell does all the work but I'm a very busy man.
Ben onu hak edecek ne yaptım?
What did I do to deserve him?
Ben onu Jerry için yaptım ve üzerinde harika görünüyor.
I didn't make it for you. I made it for Jerry. It looks fabulous.
Ve ben çok gençtim, Oynuyorum oynamamalıydım, bilirsin, eminim- - Ne yaptığımı biliyordum, fakat kabloyu tutup tutmayacağımı bilmiyordum, onu tuttuğumda nolup ne gideceğini bilmiyordum, sadece çok acı çektiğimi biliyorum.
And I was young, I was playing and I wasn't, you know, too sure- - l knew what I was doing, but I just didn't know should I grab the wire or not, I don't know if I grabbed it or not, but I know I just, you know, got hurt.
Şimdi yaptıkları için, o beni bitirmeden ben onu durduracağım.
Now for what he has done, I will stop him.
Bu öyle. Onu ben yaptım.
This one is.
Ben, korkunç güçlere karşı savaştım, ve ne yapabildiysem onu yaptım.
I fought against terrible powers, and I did what I could.
- Onu ben yapmadım, Reynard yaptı.
- A fucking wheelchair? - I didn't put him in it ;

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]