Ortadan kayboldu traducir inglés
2,434 traducción paralela
Ona ne yaptım ki birden bire ortadan kayboldu?
She made me this shit and suddenly disappeared?
Nerede olduğunu bilmiyorum ama... Dr. Kim ortadan kayboldu.
Even though we can't determine where he's going, but Dr. Kim has disappeared.
Aslında birliktelerdi ama kız birden bire ortadan kayboldu.
They were originally together, but then she disappeared downstairs.
Ancak savaş bittikten sonra kız ortadan kayboldu!
that girl was missing!
Bugün son gün ve o ortadan kayboldu.
Today's the last day and he has disappeared.
Choi Seon Young'un evlatlık verileceği zaman ortadan kayboldu.
He disappeared because Choi Seon Young was going to be adopted.
Görünüşe göre ortadan kayboldu, lordum.
He appears to have vanished, my lord.
Ancak bundan yüzyıl önce birden ortadan kayboldu.
And then, a hundred years ago, he just disappeared.
Kötü "M" ortadan kayboldu.
Evil M has vanished.
Ortadan kayboldu.
Vanished.
9 adam Goshen ve Weehawken arasında ortadan kayboldu.
That can not be true. Nine men have disappeared between Goshen and Weehawken.
14 yaşında güzel popüler bir kız olan Megan Stewart arkadaşlarına hiç bir şey söylemeden iki gün önce ortadan kayboldu.
Megan Stewart, a beautiful popular 14-year-old girl vanished without a trace after going out with friends two days ago.
Kayıp kızın en yakın arkadaşı Amy Herman ortadan kayboldu.
The missing girl's best friend, Amy Herman, has now vanished.
Zeca'ya bir hizmetçiden hamile kaldım. O da ortadan kayboldu gitti.
I had Zeca by a servant who disappeared soon after.
Ortadan kayboldu.
He just vanished.
Bu savaşta, tasavvur edilemeyecek bir güce sahip olan bir silah ortadan kayboldu.
Lost in this war, was a weapon of unimaginable power :
Partide ayrılmıştık dün gece profesyonel bir eskort ile ortadan kayboldu. " İyi fikir.
We left him at a party last night with a professional escort and he disappeared. " Good idea.
Sen gittikten birkaç hafta sonra ortadan kayboldu.
She disappeared several weeks after you.
- Ortadan kayboldu.
- He disappeared.
Arkasından Flint ortadan kayboldu.
Then Flint vanished.
Ne demek Adam ortadan kayboldu?
What do you mean, Adam's missing?
Sonra ortadan kayboldu.
Then nothing.
Bu yüzden, kızı lisede okurken onu korumak için ortadan kayboldu.
So, to protect her, he vanished while she was still in high school.
- Arbor ortadan kayboldu efendim.
FORD : ( OVER PHONE ) Arbor's gone, sir.
Geraldine ortadan kayboldu, Tony yalnız kalmış... saatlerce...
Geraldine just kind of disappeared, and Tony got left alone... For hours......
Kızınız ortadan kayboldu.
Your daughter has vanished.
Hollandalı ünlü aktris Isabelle Bos iz bırakmadan ortadan kayboldu.
The well-known Dutch actress Isabelle Bos has vanished without a trace.
Ortadan kayboldu.
He just disappeared.
Sonra ortadan kayboldu.
And then she disappeared.
Suçlamalar gelmeden önce ortadan kayboldu.
He disappeared before any charges could come down.
12 saatten daha az bir süre önce ortadan kayboldu. Bombayla beraber.
Less than 12 hours ago, he disappeared along with the bomb.
sonra aynı işi ona önerdiler, O da kabul etti. ve ortadan kayboldu.
And then they offered her the job, and she took it and disappeared.
Sonra ortadan kayboldu.
Then she disappears.
anlatırken buldum kendimi, babaları 4 gün ortadan kayboldu ve bulduğumuzda, uçmuş bir haldeydi..
I have to tell them what the real story is, that their father could be missing for days at a time, and he wasn't "on tour" like I said, you know.
Kendini peygamber ilan eden adam, 8 veya 9 yıl önce ortadan kayboldu.
Self-proclaimed prophet disappeared eight or nine years ago.
Kocanız daha önce de ortadan kayboldu mu Bayan Lockman?
So, has your husband ever disappeared before, Ms. Lockman?
Sadece ortadan kayboldu.
He just, just vanished.
Birkaç yıl önce Peşevar'da ortadan kayboldu.
A few years ago he disappeared into Peshawar.
Bir anda ortadan kayboldu mu?
She just disappeared?
Doğduğumda ortadan kayboldu.
He disappeared when I was born.
Danny ortadan kayboldu.
Danny is gone.
Diğerleri ortadan kayboldu.
Others vanished.
Eve döndüğü gece ortadan kayboldu.
Uh-huh. She disappeared the night she got home.
- Gerçekten garip. Otopsi odasından ayrıldıktan sonra ortadan kayboldu.
Well, it's odd- - he left Autopsy a while ago and seems to have just disappeared.
- Ortadan kayboldu
- She's off the grid.
CIA yapımı pek çok kimliği ve pasaportu da alarak ortadan kayboldu.
Equipped with a dozen CIA-made passports and identities, Cobb went off the radar.
Ben 12, o da 19 yaşındayken Julie ortadan kayboldu.
When I was 12 and she was 19, Julie disappeared.
Sanki milyonlarca kişi ortadan kayboldu.
As a million left.
- O ortadan kayboldu.
He just disappeared.
Çocuk ilüzyonist falan olmalı, ortadan kayboldu.
He disappeared.
Ve dediğim gibi Johnny birden kayboldu ortadan.
And, you know, like I said, Johnny disappeared.