English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → inglés / [ K ] / Kayboldu

Kayboldu traducir inglés

8,781 traducción paralela
O kayboldu.
or May. She vanished.
Dün gece ders için parçaladığım kavun nereye kayboldu?
Where's my cantaloupe I cut up for my class last night?
Muhtemelen dört aptal kaplumbağa ormanda kayboldu diye gülüyor.
It's probably laughing at the four dumb turtles lost in the woods.
- Kamyon burada mı kayboldu?
So this is where the truck disappeared?
- Tamam, kayboldu. 10 saniye.
Okay, he's in the shadows. T-minus ten seconds.
Ancak ne yazık ki ortadan kayboldu.
Unfortunately, he himself had also vanished.
Ambulans muhabbetinden sonra Jackie üç hafta ortadan kayboldu.
After the shenanigans with the ambulance... Jackie disappeared for three weeks. Then I get a call from the hospital.
Tefeciye yakasını fena kaptırmış, bir hafta önce kayboldu.
He got in deep to a loan shark. Disappeared a week ago.
Sonra bir gün. Ortadan kayboldu.
And then, one day, he just disappeared.
Alt tabakadan birçok yalnız insan bir daha haber alınmamak üzere onun güvenli sonsuzluğunda kayboldu.
Many lonely people from the lower classes have disappeared into its safe infinity to be never heard from again.
En kısa sürede o kayboldu halkımız için açlık tatmin olarak.
After it satisfied it's hunger for our people... it moved on.
Sonra bir anda kayboldu.
Then, bam, she was gone.
Jo, sanırım bu ağrı kesicilerin etkisi kayboldu.
Jo, I think these pain meds are wearing off.
Ne yazık ki hançerim kayboldu ama varken teorimi kanıtlayacak cesaretim yoktu.
Sadly, my dagger was lost, but when I had it, I still never summoned up the courage to test my theory.
Nereye kayboldu bu adam?
Uh, where the hell did he go?
3 tane adam tuz gibi ufalanıp kayboldu.
Three dudes just kind of crumbled into piles of kosher salt?
1782'de iz bırakmadan ortadan kayboldu.
He disappeared without a trace in 1782.
Çocuklar, mikrofon nereye kayboldu?
Where did the microphone go, guys?
Nereye kayboldu?
Where did it go?
Bir anda ortalıktan kayboldu.
Disappeared. I haven't seen him for months.
- Ortadan kayboldu.
- He disappeared.
- Ortadan kayboldu!
- Well, he disappeared!
"Vazom nereye kayboldu?" "Kristal ejderhama ne oldu?"
Well, you remember when you used to say, you know,
Sert tavırların nereye kayboldu Galava...
Not so tough, are you now, Galavan...
Sonra üç haydut da kayboldu ve hop yerdeler.
Then, three Outlaws disappear, fall...
Ama o Drainer'ın altındayken güçlerim kayboldu.
But when he was under the Drainer, my power disappeared.
- O kayboldu.
- She's missing.
Bir hafta sonra diğer adam ortadan kayboldu karısı, ailesi, çocukları ve erkek kardeşi ile birlikte.
A week later, the other guy disappeared, along with his wife, his parents, his children, and his brother.
Amiral olması beklenirken 1990'ın Noel arifesinde kızı ve karısını görmeye giderken Reddington ortadan kayboldu.
Sources say he was being groomed for admiral when, on Christmas Eve, 1990, while on his way home to visit his wife and daughter, Reddington vanished.
O sadece kayboldu.
She just disappeared.
Şeytan kayboldu.
The demon got away.
Şimdi Fred de kayboldu, o yüzden burada bir saniye daha durmayacağım.
Now Fred's gone, too, so I'm not staying here for a second longer.
Nereye kayboldu bunlar?
Where the hell are they?
Ve bu online role-playing o çizgi roman dünyasında kayboldu budur.
That's when he got lost in the comic book world and this online role-playing.
Mark ortadan kayboldu.
Mark's gone dark.
Torbacılık yapıyordu, bir anda ortadan kayboldu.
He was working on consignment, suddenly dropped off the radar.
Aile öylece ortadan kayboldu.
The family just vanished.
Tara liseden birkaç yıl sonra kayboldu. Belki de lisede tanıştılar.
She was a few years out of high school when she disappeared ;
- Gözden kayboldu.
Off camera. Yeah.
Jonathan Black'in en sevdiği oyuncağıydı. Onunla birlikte oyuncak da kayboldu.
Jonathan Black had a favourite toy and, er, it disappeared when he disappeared.
Sinyal kayboldu.
The signal is gone.
Gelen bütün şikayetler kayıt dışı edildi ve kayboldu.
All complaints against her get rerouted off-site and disappeared.
Ama onlar kayboldu hemen önce Lexi ve Cara oldu.
But he was with Lexi and Cara right before they disappeared.
Bir süreliğine üstüne fazla gidildi sonra bir bakmışsın, ortadan kayboldu.
She was taking heat for a bad leak, and then poof... Disappeared.
Allah Allah, nereye kayboldu?
Oh my, where did he go?
Kayboldu ve benim suçum çünkü ona dev bir uçurtma verdim!
Who disappeared and it's all my fault, because I gave him a giant kite!
- Kayboldu!
- Disappeared!
Siz, FBI'dan arkadaşınız ve yeğeniniz, arama emri olmadan Dr. Strauss'un evine girdiniz ve sonra o ortadan kayboldu avukatıyla konuşma fırsatı ya da ona karşı sorgulanan bir kanıt olmadığı halde haftalarca gözaltı şeklinde yaşadı.
You, your FBI buddy, and your niece swooped down on Dr. Strauss'home without a warrant, and then he disappeared, rendition style for weeks without any opportunity to talk to a lawyer or to have the evidence against him questioned.
Ava Crowder kayboldu.
Ava Crowder's gone missing.
- Hedef kayboldu.
_
O kayboldu.
She is gone.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]