Peşinden traducir inglés
10,146 traducción paralela
Soylu koyun sürüsünün peşinden gözün kapalı gittiğine şaşırdım.
I am surprised that you blindly follow that flock of noble sheep.
Yavrunun peşinden geldiler.
They came after the cub.
Onun peşinden gitmeme izin ver.
- Let me go after him.
Ve sen bir şekilde peşinden gitme cesaretini gösterdin.
And you somehow found the courage to follow through.
Von Strucker çocuğun peşinden giderek fazlalıkları atmıyordun.
You weren't just trimming the fat going after the Von Strucker boy.
Nighthawk Kale'nin peşinden gitmemizi bekliyor.
Nighthawk expects us to go after the Citadel.
- Thanos'un peşinden gitmeliyiz.
- We have to go after Thanos.
- Arabamın peşinden gideceğiz.
We're going after my car.
Parmak izlerim nakliyenin her yerinde. O yüzden eğer sen düşersen ben de peşinden düşüveririm.
Yeah, well, my fingerprints are all over the shipment, so if you go down, I go down with you.
Eğer peşinden gidersem kinci olur.
If I went after him, it would look vindictive.
Şimdi ya kocanın peşinden gidersin ve Beyaz Saray'daki hakkını alırsın ya da hiç bir şey yapmayıp kendi kendine üzülen yeni senatör olarak hayatına devam edersin. O hiç bir şey yapmayan komitede oturursun.
Either you go after your husband now and claim the White House for your own, or you do nothing and end up being that sad little well-meaning freshman senator, sitting on that do-nothing subcommittee, publicly grinning at the world,
Ama onun adamları peşinden gelecek.
Your boyfriend, Javi, he is dead.
Olmaz, peşinden gitmeliyim...
No, no, I have to go after...
Çünkü Arthur'un karısının peşinden gitti.
Because he went after Arthur's wife.
O küçük kızın peşinden savaşa gideceğimizi sanıyorsan salaksın.
You're daft if you think we'd ever follow that wee lass into battle.
Ama kardeşlerinizin peşinden Amerika'yı dolaştığınızı itiraf ediyorsunuz.
But you admit that you pursued your sisters - across the United States?
Williams'ın peşinden gidecek.
- The wraith's gone after Williams. - Mm-hmm.
Akademide "Büyük balığın peşinden gideceğim." dediğin günleri hatırlıyorum.
I remember a lot of "big fish growing out of their pond" talk back at the academy.
Peşinden mi gitmek istiyorsun?
Wait, you want to go after it?
Bunu yapanın peşinden gideceğiz.
We're going after whoever did this.
Bunun peşinden çok insan gelecektir Joe.
More people are gonna come after this thing, Joe.
Dixon'un günlüğüne göre Betsy Ross cadının peşinden giderken silahlarını kuşanmış.
Grace Dixon's journal said that Betsy Ross armed up to go after it.
Nevins peşinden kötü adamları gönderdi ve kimlerin olduğunu da söylemedi.
Nevins sent the who's who of bad guys after her, and there's no telling who's still out there. All right?
Şu Jenny'nin peşinden koşan İskandinav Berserker askerleri gibi mi?
Wait, Norse like those berserkers that came after Jenny?
Ben Dagur'un peşinden gidiyorum.
I'm going after Dagur.
- Onun peşinden.
- After her.
Şimdilik yok fakat hâlâ Gobber'ın peşinden gitmeye devam ediyor.
Not yet, but it's still going after Gobber.
Sadece siz çocukların Dagur'un peşinden gitmeme izin vereceğinize inanmadım.
I just didn't trust that you guys would let me go after Dagur.
Komşu köpek havlaması duymuş, ve peşinden ateş edilmiş.
Neighbor heard a dog barking, then a gunshot.
Bizi boş ver! Onun peşinden git!
Forget about us!
Tek yapmam gereken gözlemci olmaktı ama senin peşinden gittiğim yeter.
All I had to do was be observant, but I'm done picking up your bread crumbs.
Senin peşinden gelen, benim de peşimden gelir.
Whoever comes for you comes for me.
Benim peşimden gelen, senin de peşinden gelebilir.
Whoever comes for me may very well come for you...
Sen nereye gidersen, Aurora peşinden gelir.
Wherever you go, Aurora follows.
Ben sadece onlara, yanlış gayelerinin peşinden gitmelerinde yardımcı oldum biraz.
I merely empowered them to follow their apparently misguided dreams.
Peşinden gitmem lazım.
I have to go after him.
- Peşinden gidersen senin kurtulman lazım.
- If you go after him it's you who'll need saving.
Sadece onun peşinden şimdi gitmek için biraz erken olduğunu düşünüyorum.
I'm just wondering if going after him now is premature.
Eğer Onun peşinden gitmek için gitmiyoruz.
You're not going to go after her.
Beni öldürürsen peşinden gelirler.
You kill me, they will come for you.
Çünkü eskiden sende gördüğü güç ahlakın peşinden gidendi kesin.
Whatever qualities she saw in you must surely have been virtuous once.
Peşinden gelmiyorum!
I'm not chasing you!
Köpeğimin peşinden koşturabilecek pazulu biri var mı acaba?
Is there anyone who can do a pumpy-arm run?
Çünkü Crowley'nin sadece Rowena'nın değil beraber olduğu tüm cadıların peşinden gideceğini düşündün.
Well, you should be,'cause Crowley's not only going after Rowena, he's going after every witch that she hangs with.
O olmayınca Crowley'nin peşinden gelmesinin bir nedeni kalmaz.
Okay, now with her out of the picture, Crowley has no reason to go after you.
Andy'nin peşinden gidiyoruz.
Going after Andy.
Oliver'ın peşinden gideceksek ninja arkadaşlarını çağırmak mantıklı olmaz mıydı?
If we're going after Oliver, wouldn't it make sense for you to bring along a few of your little ninja friends?
Sana bu işi bırakmanı öneririm çünkü Lily ve diğerleri peşinden geliyor.
Well, I suggest you get a move on because Lily and company are right behind you.
Eğer Lily Julian ağırlıyor zaman Geri onun vücuda, o bulacaksınız Valerie yaptım ve o onun peşinden gelirim neler.
If and when Lily welcomes Julian back into his body, he will find out what Valerie did, and he'll come after her.
Van Nguyen, Davina'nın peşinden gelen kadının çocuğu...
Van Nguyen, the kid whose mom went after Davina...
O şeyin peşinden gitmeliyim. Robin.
I have to go after that thing, Robin.