English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → inglés / [ S ] / Sağolasın

Sağolasın traducir inglés

417 traducción paralela
Sağolasın babalık. Bu sabah yakaladığın balıkları kızartayım mı?
Shall I fry the fish you caught this morning?
Sağolasın, sana mutlu Noeller.
Thank you, and a merry Christmas to you.
Sağolasın.
- Thanks
Sağolasın dostum.
Thank you, my friend.
Sağolasın, Ned.
Thank you, Ned.
Sağolasın.
Thanks, buddy.
Sağolasın garson.
Thanks, waiter.
Sağolasın.
You have my blessing.
- Oh sağolasın evlat.
- Oh, thanks, son.
- Evine geldiğine sevindim. - Çok sağolasın.
- Glad you're home.
Sağolasın Eliza.
Thank you, Eliza.
Sağolasın kaptan.
Thank ye, Capt'n.
Ne konuksever adamsın George, sağolasın.
Thanks for your'ospitality, George.
- Sağolasın patron.
- Thank you, Governor.
Sağolasın ahbap.
Thank you, my good man.
Sağolasın.
Thank you.
Sağolasın Kaplan.
Good for Tiger.
Çok sağolasın sen!
Pay your respects!
Sağolasın!
Thanks!
Sağolasın.
That's so kind of you.
Sağolasın, amca.
Well, thanks, pa.
sağolasınız!
Thank you
Çok sağolasın.
Oh much obliged.
Olmaz, sağolasın.
No, thank you.
Sağolasın... kardeş.
Thanks... brother.
Sağolasın, Taffy.
Thank you, Taffy.
- Tam arkada. - Sağolasın.
- Straight in the back.
Sağolasın.
- Thanks.
Yine de Sağolasın.
Thanks for tonight.
- Sağolasın.
- Thank you.
Sağolasın ama?
Thank you.
Sağolasın muhtar, zahmet ettin.
Thank you headman, you shouldn't have!
- Beni gölgede bıraktığın için sağolasın, Vince.
- Hey! - Thanks for upstaging me, Vince.
- Evet, sağolasın.
- Yeah. Thanks, huh?
Sağolasın.
Thanks for the ride.
( Çavuş Dedektif Sonny Crockett ) ( İspanyolca ) Sağolasın
Gracias.
- Sağolasın.
- Thanks.
Sağolasın.
Great.
Vay be, sağolasın, Darling.
Why, thank you, Darling.
Çok sağolasın.
Thanks a lot.
Sağolasın.
Gee, thanks.
Burası baya iyi, sağolasın.
Over here. This will be just fine, thanks.
Sağolasın, ama asıl ben gerçekten üzgünüm, o yüzden sen kes.
Thank you, but I'm really sorry, so you shut up.
Sağolasın.
Appreciate it.
- Hayır, sağolasın, Alfred.
- No, thanks, Alfred.
Sağolasın, hayatımın geri kalanını yalnız geçireceğim.
I'll be alone for the rest of my life. But good.
- Sağolasın.
Thank you.
- Ah evet, sağolasın.
- Oh, yeah. Ta.
Beni kandıracağını sandı, sağolası küçük adam.
Thought he'd fool me didn't he, bless the little man.
Sağolasın.
Thanks.
Sağolasın.
Thank you very little.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]