Sen dinle traducir inglés
2,164 traducción paralela
Dinle, eğer sen dinlenirsen, gidip Kate'i bulurum.
Look, I'll go get Kate if you just lie back.
Ben süreyim, sen dinle.
I'll drive.
Hey, eğer isimleri sen seçmek istiyorsan, toplantıya sen git,... Ve Barry'nin cilt bakımı kürlerini sen dinle.
- Hey, you want to pick the names... you got to go to the meeting and listen to Barry talk about his skin-care regimen.
- Hayır, esas sen beni dinle.
- No, you listen to me.
Dinle Mia, elbette terapiden ayrılmakta özgürsün ama benim tahminim sen bunları halletmedikçe bu sorunları aşmadıkça hayatına girecek bir sonraki adam ve sonraki ve sonraki seni hayal kırıklığına uğratacak.
Look, Mia, of course you're free to leave therapy, but my guess is, until you untangle those crossed wires, the next man, and the one after that, and the one after that they're going to disappoint you, too.
Dinle, en zorunu atlattın sen daha bu çukurdan çıkmaya yeni başladın, bunu henüz göremezsin.
Look, you've gone through the worst of it, you've already started a climb out of the hole, you can't see that yet.
- Anne, dinle... - Hayır sen beni dinle.
- Mom, listen- - - no, you listen to me.
Beni dinle Ted, sen çok iyi birisin. Söylemesi zor ama ikimiz de farklı şeyler peşindeyiz.
Listen, Ted, you're great, and this is so difficult, but I think we're looking for different things.
Hediyelere gerek yok diyebilirim ama sen kalbinin sesini dinle.
Gifts are, look, I would say unnecessary, but follow your heart.
Dinle, dinle, sen müziği hallet.
Listen, listen, you figure out the music.
Sen David'i dinle ve aptalca riskler alma. Sen de biraz rahat bırak onu.
You listen to David and no more stupid risks, and you give her some leash.
Dinle, sen kuralları böyle yorumluyor olabilirsin ama bu benim için geçerli değil.
Listen, that might be the way you interpret the rules. That doesn't work for me.
Dinle John, dükkanı bir süreliğine sen idare edebilir misin?
- Listen, John, are you okay holding the fort for a while?
- Dinle John, dükkanı bir süreliğine sen idare edebilir misin?
Listen, John, are you okay holding the fort for a while?
- Dinle, ilk sen gideceksin, tamam mı?
Look, you go first, okay?
Dinle, bunu sen gelene kadar söylemeyecektim ama plak şirketi "So Sweet, So Bad" in satışını durdurdu.
Listen, I didn't wanna tell you this till you came off this swing, but - the label cut so sweet, so bad.
Sen beni dinle!
You listen to me!
- Dinle, dinlemen gerekiyor yoksa insanlar ölecek. - Ne helikopteri, ne diyorsun sen?
- if you got home...
Sen beni Dinle - - Dinlemiyor musun yahu?
Are you listening?
- Hayır, sen beni dinle, Louise.
- No, you listen to me, Louise.
Dinle, söylemeye çalıştığım şey, sen iyi bir çocuktun.
Listen, what I'm trying to say is that... you're an all right kid.
Dinle, sen denedin.
You tried.
Sun dinle, ne düşündüğünü biliyorum. Sen olmasaydın Jin yaşıyor olacaktı.
I know you think you're helping- - if it wasn't for you, jin would still be alive.
Dinle, sen benim her şeyimsin, sen ve çocuklar.
Look, you mean everything to me, you and the kids.
tamam, dinle, evlatlık işlemleri sonuçIanıncaya kadar, sen hala yasal vasisin.
Okay, listen, until the adoption is finalized, you're still the legal guardian.
Dinle, ben bunu kabul etmek zorunda kaldım, sen de edeceksin, tamam mı?
Listen, I've had to accept this and you will, too, all right?
Dinle Jimmy hakkında söylediklerim... Sen eşit imkanlar veren iyi birisin.
Listen, what I said about Jimmy... you're an equal-opportunity good guy.
Dinle, Guildenstern, ve sen de.
Hark you, Guildenstern, and you too.
Ama sevgili Laertes, sen beni dinle, odana kapan.
But, good Laertes, will you do this, stay close within your chamber.
Dinle, biz... bu gece burada beraberiz, sen ve ben,
Relax. Listen, us...
Hayır, Sammy, dinle. Sen bundan çok daha fazlasısın.
Sammy, look, I don't have to reward you with trinkets and paltry pieces of gold that some soul has vomited up.
Julianne dinle beni. Bu iş olmayacak, sen sadece... kabullen.
Julianne, listen to me, it's not gonna happen, you just... have to accept it.
Dinle, sen eve git.
Listen, you go home.
Dinle, bu resmi getiren sendin. Sen neden anlatmıyorsun? Ne resmi?
I am so proud of you.
Bak sen şu işe. Dinle.
Far out.
Evet, dinle, sen yokken Albay Young benden bütün mürettebatın psikolojik değerlendirmelerini yapmamı istedi insanların ruhsal durumlarını değerlendirip tehlike işareti gösterenlerden haberdar olmamızı sağlayacak.
Yeah, so, listen, while you were gone, Colonel Young asked me to do psych evaluations on the entire crew, assess people's state of mind, any red flags that we might need to be aware of.
Bir de ince ve hafif olduğunu söylerler. Ama sen beni dinle. Uygun şekilde kullanıldı mı, harika bir silah.
Everyone says they're so thin and light, but let me tell you when wielded properly, it's quite a weapon.
Dinle, sen buradayken, Ellen'in oda arkadaşını aradım.
Listen, while you were sitting in here, I called Ellen's roommate.
dayanamıyorum bu çocuğu büyütemem sen ne söylüyorsun beni dinle
Can not afford to raise our child's How can you say You listen to my
Sen benim sözümü dinle.
Listen to me.
Hiçbir şey dinleyemem. Sen beni dinle, çünkü ben artık bıktım, anladın mı?
You're the one who needs to listen because I've had it!
Her neyse, önemli olan, benim para kazanmam gerekiyor. Ve dinle, Sen harikaydın, Ama kuru temizlemeci soymak, bize yeterli olmuyor.
And listen, you've been great, but, uh, ripping off dry cleaners is just not gonna do it for us.
Sen beni dinle.
He said.
- Sen de dinle o zaman.
- Start listening!
Sen beni dinle.
You listen.
Dinle Al. Sen baygınken bazı testler yaptılar.
Listen, Al, um, they ran some tests while you were unconscious.
Dinle, sen sıkı çalışmaya devam et tamam mı?
Listen, you keep working hard, all right?
- Hayır, sen beni dinle.
No, you listen to me.
Dinle, sen hemen git Bay Kabız böylece ben de oturup sevgilimle konuşabilirim.
Listen, you leave now, Mr. Constipated, so I can please sit and talk to my girlfriend.
Sen de beni dinle lan!
- And I need you to fucking listen.
Sen de ölene dek dinle, tamam mı?
Keep that up until you die. Got it?
sen dinlen 17
dinle 8539
dinleniyorum 19
dinle onu 25
dinle ahbap 23
dinlen 93
dinle baba 21
dinle dostum 74
dinleme 19
dinleniyor 56
dinle 8539
dinleniyorum 19
dinle onu 25
dinle ahbap 23
dinlen 93
dinle baba 21
dinle dostum 74
dinleme 19
dinleniyor 56
dinleyin 2039
dinlemek istiyorum 18
dinle beni 1110
dinledim 33
dinlenin 36
dinlenmen gerek 19
dinlen biraz 26
dinlemek istemiyorum 29
dinleme onu 24
dinlenmelisin 59
dinlemek istiyorum 18
dinle beni 1110
dinledim 33
dinlenin 36
dinlenmen gerek 19
dinlen biraz 26
dinlemek istemiyorum 29
dinleme onu 24
dinlenmelisin 59