English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → inglés / [ S ] / Seçim senin

Seçim senin traducir inglés

996 traducción paralela
Seçim senin.
You have a choice.
Seçim senin.
The choice is yours!
Seçim senin.
You can take your choice.
- Seçim senin.
- The choice is yours.
Seçim senin.
The choice is yours.
Seçim senin.
Yours is the choice.
Ama seçim senin.
But it's for you to choose.
Şimdi seçim senin ve bu sefer karar vereceksin.
This is your choice, and this is the time to make it, right now.
İstemiyorsan bizimle gelmezsin Seçim senin.
You don't have to join us.
Yaşam ya da ölüm- - seçim senin.
Alive or dead... it's your choice.
- Arkanı dön yada açlıktan öl, seçim senin
Turn around or starve. It's your choice.
Bence önce düşün öyle davran! Seçim senin!
Then you should take the cue and act accordingly
Seçim senin.
You can choose one.
Seçim senin.
Its your choice.
Seçim senin.
Its your choise.
Şimdi seçim senin.
It's your choice now.
Ya köpek ya da kapı. Seçim senin.
It's either the dog or the door.
Seçim senin değil!
You don't have a choice!
Seçim senin.
You choose.
Yine de seçim senin.
However, the choice is yours.
Seçim senin!
You have a choice!
Seçim senin.
It is your choice.
Ya zengin olurum ya da ölürüm.Seçim senin.
I'll either be rich or dead. The choice is yours.
Seçim senin olmalı.
The choice must be your own.
Pekâlâ Kaptan Doo-Dah, seçim senin.
All right, Captain Doo-Dah, you have a choice.
Seçim senin.
Your choice.
Seçim senin.
It's your choice.
Seçim senin... ya buzu kırarsın, ya kafanı kırarım.
You have a choice, broken ice or broken neck.
Seçim senin.
You can either ride their coattails or you can ride mine. You decide.
Yani, seçim senin diyorum.
I mean, the choice is yours.
Tabii ki iyi bir hayat için o kadının seviyesi doğru seçim olabilir ama senin için hayatını bir kenara atan kişi yurtta yaşayıp hayaletleri gören Tae Gong Shil.
Of course, I'm sure that the woman over there would be better suited to your lifestyle. But, the woman that you almost gave up your life for... is that ghost whispering Tae Gong Shil, who lives in that rundown apartment.
Senin için iyi bir seçim olur.
So, she is the best for you.
Senin yanlış seçim yapma ihtimalin yok.
No chance of your making a wrong choice.
Görüyorum ki çocuklarımla senin aranda seçim yapmamı istiyorsun.
And I can see that you're trying to make me choose between you and the children!
Senin için iyi bir seçim mi?
Have I chosen well?
Seçim sizin. Senin yaşında birinin sarhoş olmak için böyle bir yeri seçmesi çok garip.
For a man old enough to know better, you pick the dangdest places to get drunk.
Kaç kişi senin adını yeterince iyi biliyor ki, seçim zamanı sandıkta oy atarken onu tanısınlar.
How many people know your name well enough to recognize it on a ballot come election time?
Seçim senin.
Chance, you'II never come back.
Beni onunla senin aranda seçim yapmaya zorlama.
Don't make me choose between you and him. Please!
Senin için iyi bir seçim değilim.
I ain't a good gamble for you.
Bu seçim işi hoşuna gitmiyor senin.
You don't like these elections much?
Bu senin yapman gereken bir seçim olacak.
That's a choice that you're going to have to make.
Gruber, senin bu işi yapabilecek mükemmel bir siyasi seçim olduğunu düşünüyor.
Gruber agrees that you are the perfect political choice.
Eğer ben o çocuğun dörtnala gitmesiyle senin tüm eğitimin arasında bir seçim yapacak olsam...
If I have to choose between his galloping and your sheer training...
Secim senin Suzanne.
Well, the choice is yours, Suzanne.
Onlarda senin doğru seçim olduğunu anlayacaklar.
It's about time they recognized you for what you really are.
Bugün sana hayat ve ölüm arasında ve lütuf ve lanet arasında bir seçim yapma hakkını veriyorum. cenneti ve dünyayı size karsı tanıklık etmeye çağırıyorum... ... Ve şimdi cenneti ve dünyayı senin yapacağın bu seçimin şahidi olmaya çağırıyorum.
NARRATOR : " I call Heaven and Earth to witness against you this day that I have set before thee life and death the blessing and the curse.
- O senin için doğru seçim değil.
Any fool could see that.
Eğer her şeyi bırakmak istersen, bunu yapabilirsin, seçim senin, özgürsün.
Call it off if you want.
Seçim tamamen senin.
It's your decision entirely.
Seçim senin
The choice is yours.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]