English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → inglés / [ S ] / Silahın nerede

Silahın nerede traducir inglés

271 traducción paralela
- Silahın nerede?
- Where's your gun?
- Silahın nerede senin?
- Where's your gun?
Silahın nerede, sheriff?
Where's your gun, deputy?
- Silahın nerede? - Ben aldım.
Now what I want to talk to you fellas about...
Öyleyse silahın nerede?
So where's your gun?
Böyle bir şansım olduğunda beni öldürmeye çalışıyorsun. Silahın nerede? Bir tane olmalı.
When I think I have the chance you're trying to kill me.
Silahın nerede?
Where's your gun?
- Silahın nerede?
- Where's the gun?
Silahın nerede, Clyde?
Where's your gun, Clyde?
Diyelim ki salondaki olayı gördünüz. Dolayısıyla silahın nerede olduğunu da biliyordunuz.
Let us suppose you were out on deck at the time of the shooting and saw what took place, and thus knew where the gun was lying.
- Silahın nerede olduğunu unutma.
- Remember where this gun is.
- Lanet silahın nerede Danny?
- Where's the fucking gun, Danny? - What?
- Lanet silahın nerede?
- Where's the fucking gun?
Silahın nerede Danny?
Where's your gun, Danny?
Evet, senin silahın nerede?
Right. Your weapon, where is it?
Eğer sen ateş ettiysen, silahın nerede?
If you shot at me, where's your gun?
Sarah, silahın nerede olduğunu biliyorsun.
Sarah, you know where the gun is.
Silahın nerede?
Where's my gun?
Silahın nerede?
Where is your weapon?
Silahın nerede?
Where's the gun?
Gizli silahın nerede?
Where's that secret weapon?
Seri numarası 0876B olan beylik silahın nerede?
Where's this service revolver signed out by you, serial number 0876B?
Eğer sen polissen, silahın nerede?
If you're a policeman, where's your gun?
- Peki silahın nerede?
- Well, where's your issue?
Silahın nerede?
- Where's your gun?
Silahın nerede?
Where's your weapon?
Silahın nerede... tabancan?
Where's your gun... pistol?
Silahın nerede asker?
Where is your weapon, soldier?
Silahın nerede
Where's your gun?
Silahın nerede seni patatesçi * piç?
Where's your gun, you paddy bastard?
- Silahın nerede, Challenger?
Where's your weapon Challenger?
Silahın nerede, Teğmen?
Where's your weapon, Lieutenant?
Silah, altın torbası ve Ed Carter soyulurken nerede olduğun.
The gun, the sack of gold dust and where you were when Ed Carter's office was robbed.
Bay Wilde'a silah ve cephanenin nerede saklandığını sorun.
Ask Mr. Wilde where the arms and ammunition are kept.
Hitler'e ordularını yeniden oluşturması için yardım eden....... ve silah satışlarından büyük kârlar elde eden....... Amerikan sanayicilerinin sorumluluğu nerede?
Where is the responsibility of those American industrialists who helped Hitler to rebuild his armaments, and profited by that rebuilding?
Silahınız nerede?
Where's your gun?
- Silahın nerede, asker?
Where's your weapon?
Silahınızı nerede bulacağınızı merak ediyorum Monsieur.
I wonder where you can find your gun, Monsieur Scaramanga.
- Silahını nerede taşıyorsun?
- Where do you carry your piece?
- Nerede silahın?
- Where's your weapon?
Silahınız nerede yüzbaşı?
Where is your gun, Captain?
Meg nerede? - Silahınızı indirin, Bay Perry.
Where is she?
Silahı genellikle nerede tutarsınız?
Where do you usually keep that gun?
Silahın bugün nerede olduğunu biliyor musunuz?
Any idea where that gun might be today?
Onu vurmak için kullandığın silah nerede?
All right, so where's the gun you shot her with?
- Silahın nerede?
- It helps. - Where's your gun?
- Silah dolabın nerede?
- Where's your weapons chest?
- Silahınız nerede, Er Bozz?
- Where is your weapon, Private Bozz?
Şimdi... silahın yok... esrar nerede?
Now... you ain't got no gun... but where the weed at?
Başka nerede insanlar silahı alıp bir geyiğin kafasını uçurduğunda, adı spor oluyor?
Where else do people take rifles blow the head off a deer and go "Sport!"
Nerede olduğumu biliyorsun, ve bir silahın var.
You know where I am, and you have a gun.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]