Sorun traducir inglés
179,737 traducción paralela
Böyle yapmayı ben de isterdim fakat bir sorun çıktı.
I would like to do that, but there's a problem.
Sorun ne?
What's wrong?
Artık sorun değil.
It's all right.
- Sorun çıkmadı, değil mi? - Evet.
- Nothing went wrong, right?
Sorun şu ki, çip eline yerleştirilmiş. Yani?
Problem is, the chip's implanted in his hand.
Sorun varsa...
And if you have any questions... Yes.
Neyse, sorun yok.
Anyway, it's fine.
Sorun yok.
It's fine.
Sorun yok, sorun yok.
It's fine, it's fine.
Sorun yok, gelmene gerek yok.
It's fine! You don't have to come.
- Hiç sorun değil.
Not a problem at all.
Sorun yok Kevin.
It's fine, Kevin.
- Sorun yok, dörde böleriz.
It's all right. We'll split it four ways.
Başka bir şey içsen sorun olmaz.
It's okay to get something else.
Almayacaklar, Angelina Ballerina videolarını almadılar Onlarda bir sorun yoktu.
They wouldn't take those Angelina Ballerina videos. Nothing wrong with them!
- Hayır, sorun yok.
- No, she's fine.
- Evet, sorun olmazsa.
- Yeah, if you like.
Sorun yok Lou. Sorun değil.
It's OK, Lou, no problem.
Sorun değil.
It's fine.
Hayır, sorun değil.
No, I'm not bothered about that.
Hayır, sorun değil.
No, I don't mind.
- Sorun nedir?
So what's the problem?
Sorun, araştırma konularının okyanus olmaması.
Problem is they don't study the ocean.
- Sorun nedir dostum?
What's wrong, buddy?
Sorun nedir?
What's the catch?
Bir sorun mu var?
Is there a problem?
Bir sorun mu var?
Is something wrong?
Ama şimdiye kadar... ilk defa... bu benim için sorun değil.
But, for the first time in... well, forever... I'm okay with that.
- Bir sorun mu var?
- Something wrong?
Sorun ne?
What is it?
Bir sorun mu var?
Problem?
Bende bir sorun mu var?
Is something wrong with me?
Ayrıca sende hiçbir sorun yok, hiç de olmadı.
And there is nothing wrong with you- - ever.
Sorun yok, önemseyebilirsin.
It's okay to care.
Hayır, sorun var Philip.
No, it isn't, Philip.
Bazısı sorun olmuyor Elizabeth.
Some of it's okay, Elizabeth.
Dişimde sorun var.
Uh... My teeth... problems.
Sorun bu değil mi?
Isn't that what the problem is?
Henüz bir sorun olmadı ama yakında olacak.
It hasn't been a problem yet, but... it will be.
Ne sorun olabilir ki?
What could go wrong?
- Bir sorun çıktı mı?
Was there any problem?
Bir sorun çıkmaz. Kimse için bir karşılığı olmayacak.
_
Kusura bakmayın ama sorun yok.
I'm sorry. But is okay.
Senin için de sorun olmazsa gidebileceğini söyledim.
I-I said he could go, if it's okay with you.
Tamam, sorun değil.
Okay, it's cool.
Bak benim sinyalimi de okumuyorsun, ve sorun da bu.
See, now you're not reading my signal, and that's a problem.
Sorun yok, bak sana bir şey yapmayacağım, tamam mı?
It's all right, look, I'm not gonna hurt you, okay?
Sorun ne ki?
Oh, what's the matter?
Sorun değil hallettim.
That's okay. I got this.
- Bu bir sorun.
Oh, this is an issue.
Bir sorun olacaksa bilmeleri...
They're gonna need to know- -
sorun değil 4528
sorun degil 26
sorun yok 1746
sorun nedir 2736
sorunlar 17
sorun ne 3390
sorun olmaz 185
sorun olur mu 68
sorun mu var 211
sorun değil tatlım 17
sorun degil 26
sorun yok 1746
sorun nedir 2736
sorunlar 17
sorun ne 3390
sorun olmaz 185
sorun olur mu 68
sorun mu var 211
sorun değil tatlım 17