English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → inglés / [ T ] / Toplanti

Toplanti traducir inglés

70 traducción paralela
TOPLANTI
IN CONFERENCE
ENTERNASYONAL TOPLANTI Bu, sevgili Troçki'mizi bize geri getiren adam
Vse narodniy prednovich tovarich trotsky...
Bu haftasonu olacak toplanti!
It's the end of this week!
YILLIK TOPLANTI
ANNUAL MEETING
Toplanti odasinda bize katilmasini isteyin.
Ask him to join us in the board room.
Bir saate kadar seni barda toplanti için bekliyorum.
See you at the bar in an hour for a briefing.
Sayin Sahai mesgul.anlamaya çalisin.devam eden önemli bir toplanti var.
There's an important meeting going on. Mr. Sahai is busy. Try to understand.
Babamin o aksam ortaklariyla bir toplanti yaptigini hatirliyor musun?
You remember Daddy was having a meeting that night with his partners...
TOPLANTI ERTELENMİŞTİR.
MEETING POSTPONED
Toplanti salonunda su an bir darbe yapiliyor.
There's a coup going on in that boardroom.
Ben disarida park yerinde beklerken, hisselerin çoguna sahip olan Manuel Pla... su an toplanti salonunda Nova'nin baskani Sert'e meydan okuyor.
Today, majority shareholder Manuel Pla is challenging Nova president Sert... inside the boardroom, while I stand out here in the parking lot.
CINCINNATI TOPLANTI MERKEZİ BEŞ AY SONRA
CINCINNATI CONVENTION CENTER FIVE MONTHS LATER
iste toplanti yerimiz.
This is where everybody meet and gather.
Haftada üc defa 800'lü hatlarda toplanti yapiliyor.
There are three 800-number meetings each week.
Üç yıl sonra çıkmış, tam da toplanti zamaninda Ben'i görünce dayanamayip kaçirmiş.
She got out about three years after that, just in time to make it to the reunion, where she saw Ben and snatched him.
Bay Sykes'in ofisinde toplanti var.
There's a meeting now in Mr. Sykes's cell.
iki gün içinde iki toplanti.
So, twice in two days, huh?
Bence toplanti iyi geçti.
Well, that went well.
ilk toplanti.
First meeting.
JLB KREDİ TOPLANTI ODASI Selam Alan, şeyi konuşmak istemişsin...
Hi, Alan, you wanted to talk about...
Toplanti fena geçmemis galiba.
The meeting went well I gather.
Ama bütün bu basarili ertelenmesine ragmen, Toplanti kaçinilmaz görünüyor onlar sonunda çarpisacak. Oyunun 1997 yili ertelenmesi Evander Holyfield.
Despite the cancellations, but the match is inevitable - - finger of fate brought them together again. 1997.
- Toplanti. - Bir sekerleme dunyasini gezecegiz.
We're going to visit a candy plant for Cadbury.
Hemen bir toplanti ayarla.
I need you to set a meeting.
Kurumsal toplanti...
An institute conference.
Ögretmenleri ile toplanti vardi ve Paul tarihi degistirmek istedi çünkü bir seyin yanlis oldugunu biliyordum.
There was this conference with his teachers and Paul wanted to reschedule because... I knew something was wrong. I knew it.
Toplanti kitapciginda da okudugunuz uzere, 103. gunde bir kasira, icinde temel ihtiyac maddeleri ve can kurtaran botu da bulunan Endozya'li bir balikci teknesinin kalintilarini adaya surukledi.
As you've all read in your briefing books, on day 103... a typhoon washed up the remnants of an Indonesian fishing boat, including basic supplies and a survival raft.
DONOHUGH TOPLANTI SALONU Okulun adını Tiffany Prep koysalar yeriymiş.
They should've just named the whole place Tiffany Prep.
Berlin'de ertesi gün, Hitler, Nazi liderleriyle toplanti için Reichstag'a gider.
The following day in Berlin, the Fuhrer goes to the Reichstag, for a meeting of Nazi leaders.
Bu samimi bir toplanti.
This is a town hall meeting'.
Çok önemli bir müsteriyle, saat 7 : 30'da bir toplanti ayarladim.
I actually scheduled a meeting at 7 : 30 With a very important client.
Su yatirimcilar, toplanti nerede biliyor musun?
These investors, do you know where he's meeting them?
isimsiz bir yabanci istihbarat ajansina bir bucuk ay sonrasina bir toplanti ayarlamak icin gonderilmis.
It's addressed to an unnamed foreign intelligence agency to arrange a meeting in the next month and a half.
Toplanti baslamadan önce
Before the meeting started,
Dundie töreni sunarken de neden toplanti yönettigini farz etmiyorsun?
Why don't you think of hosting the Dundies like you're just running a meeting?
Burada seni bekleyip toplanti odasindaki iyi koltuklari kaptiralim mi?
We should just wait here and not get good seats in the conference room?
Jim'in geldigini gördüm de... Toplanti mi var?
Saw Jim come in, are we meeting?
Toplanti için aradiginda zaten gitmisti.
She was already gone when you called the meeting.
Toplanti odasina dogru ilerleyelim mi?
Shall we mosey on over to the conference room?
Sanirim toplanti burada sona eriyor.
I suppose that brings this meeting to a close.
Toplanti odasina götürsene.
Why don't you take them to the conference room?
- Toplanti mi var?
- Is there a meeting?
- Toplanti, beyler.
- Uh, sidebar, gentlemen?
Bütün komiser ve yardimcilarin durum incelemesi yapmak icin toplanti odasinda bana katilmasini istiyorum. Bu kadar, efendim.
I want all inspectors and sergeants to attend an operational overview in the Briefing Room with me.
Herkes toplanti odasinda bekliyor, efendim.
Sir, everyone's ready in the briefing room.
Belirsiz hava kosullarina ragmen,... suruculer hazirliklarini tamamlarken zemin tehlikeli sekilde islak,... ancak pilotlarin yapmis oldugu toplanti sonucunda,... yarisa baslama karari verildi.
With the weather conditions so uncertain, the drivers prepare for the track is still dangerously wet, but following a drivers'meeting, - a decision has finally been taken.
Bu bir toplanti mi, yoksa randevu gibi birsey mi?
Is it a meeting or is it, like, a date or something?
Toplanti, tabii ki.
It's a meeting, obviously.
Sen yerlesedur, Mike tüm satis temsilcileriyle birlikte bu ögleden sonra bir toplanti yapmak istiyormus.
Once you get settled, Mike wants to have a meeting with you and all the other sales reps this afternoon.
bak bakalim yakinda bir etkinligi var mi. toplanti, bagis isi...
See if he has any events coming up : rallies fund-raisers...
ACİL BİR TOPLANTI
Am I right?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]