Vaz traducir inglés
1,818 traducción paralela
D.A. suçlamaları geri çekmiş, çünkü kurban şikayetinden vaz....
The D.A. Declined to prosecute because the victim refused to cooperate
Baban emeklilikten vaz mı geçti yoksa?
Your old man's coming out of retirement?
Beni sevmekten vaz mı geçiyorsun?
You quit loving me?
Senin yüzünden her şeyden vaz geçtim şimdi karşılığını böyle alıyorum.
I gave it all up to go back for you! And this is what I get!
İnsanlar benim delirebileceğimi söylüyor ama umarım asla duymaktan vaz geçmem.
People say I may be cracking up, but I hope I never stop hearing it.
PPP'i karışımdan vaz geçirme işine ne oldu?
What happened to getting the PPPs to back out of the mixer?
Ve vaz geçiceklerini söyledi.
And they said they would back out.
- Belki şimdi vaz geçebilirsin.
- Maybe you can back off now.
- Vaz geçmek mi?
- Back off?
İnsanlarımız ve size krallığının kapılarını açmak istiyor fakat krallığınızdan vaz geçip ona bağlanma şartıyla.
He is willing to open the doors of his kingdom to you and our people, but he wants you to surrender allegiance. T o him.
Onun oğlunun vaz geçeceğine inanmıyorum. Babasından daha büyük bir bela olacak.
I can't believe that the son has turning up to be a bigger problem than the father.
Şirketi devralman için seni ikna etmeye çalışmaktan de vaz geçiyorum.
I will even give up trying to let you inherit the company.
Ama, umarım sen bu hevesinden vaz geçersin.
However, I hope you could stop to think it over,
Neden evlenmekten vaz geçtiniz?
Why aren't you getting married?
Seni seviyorum ve asla ve asla vaz geçmeyeceğim.
I love you, and I will never, ever give up.
Bir kere reddedildin diye vaz mı geçeceksin?
One rejection and you're gonna quit?
Bir ketamin panzehiri hazırlayacağım böylece vaz geçirme işlemine başlayabiliriz.
I'll prepare an antidote to the Ketamine so we can start weaning it off.
Bu kadar mı yani, vaz mı geçiyorsun?
So that's it then, you're quitting?
Vaz mı geçtiniz?
Are you giving up?
Yani Birkins, Ayotte'a anlaşmadan vaz geçmemesi için Pollack'ı öldürttü.
So Birkins has Ayotte kill Pollack to keep him from backing out of the deal.
Çünkü senden vaz geçmeye hazır değildim.
Because I wasn't ready to give up on you.
Sevgi gösterisinden, alkışlardan vaz geçmek mi?
Give up the applause? The love? Never.
- Vaz geçemeyiz?
- We cannot quit.
- İnancımdan hiç vaz geçmedim.
- I never stopped believing.
Vaz geçmen ne kadar sürdü?
How long before you gave up, hm?
Avukat tutma hakkından vaz mı geçiyorsun?
So, you're waiving your right to counsel?
Konuşarak beni bundan vaz mı geçireceksin?
So you can talk me out of it?
Tedaviyi bulmak için yaşadığın onca şeyden sonra böyle kolayca vaz mı geçeceksin?
After all you went through to get the cure,
Hayatım, artık bokstan vaz geçemez misin?
Honey, can't you quit boxing now?
Bernadette gerçeği bulmak için her şeyden vaz geçmiştir.
She renounced all in order to have all.
Peki ne yapacaksın? Vaz mı geçeceksin?
But what are you gonna do?
Çok kolay vaz geçiyorsun.
You give up pretty easily.
Ne yapacaksın? İşinden vaz mı geçeceksin?
What, are you gonna Give up your shield?
Vaz mı geçmeliyim?
. Give up?
Vaz geçirmeye çalıştım, ama duymuyordu sanki.
I tried talking him out of it. He wasn't hearing it, though.
Kararından vaz mı geçiyorsun?
Are you having second thoughts?
Sadece bir herife silah sallayıp onu vaz geçireceğim.
Need to wave a gun at a guy, get him to back off.
Bu davadan vaz mı geçtin?
You gave up a case--This case?
Ne yani, vaz mı geçiyorsun?
So wait, you're just gonna give up?
Lütfen bu adamdan vaz geçtiğimizi söylemeyin.
Please, tell me we are Not giving up on that guy.
Beni çağırmaktan vaz mı geçti?
She's disinviting me?
Ne yani, öylece vaz mı geçiyorsun?
So what, are you just gonna give up?
Yani, bizden ve her şeyden annen için vaz mı geçeceksin?
So you're g--you're gonna give up on all of this, on us, For your mom?
Görmeye başladıktan sonra mimarlıktan vaz mı geçtin?
You gave up architecture after you could see?
Kalp pilini yerine yerleş- - Vaz geçtim.
We're installing a pacing wire to... ( RAPID BEEPING )
Ve kozumdan vaz mı geçeyim?
And abandon my advantage?
Vaz geçmeyeceksin, değil mi?
' You're not gonna give up, are you?
New York'tan vaz mı geçiyorsun?
I mean, you'd give up new york?
Bundan uzun zaman önce vaz geçtim.
I gave that up long ago.
Vaz mı geçtin?
Have you given up?
Yani, öylece vaz mı geçmek istiyorsun?
So you just want to give up?