English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → inglés / [ Y ] / Yolu biliyorum

Yolu biliyorum traducir inglés

524 traducción paralela
Beni geçirmene gerek yok. Yolu biliyorum.
Don't bother to show me out... - I know the way.
Yolu biliyorum.
I know the way.
- Zahmet etmeyin, yolu biliyorum.
- Don't bother, sir, I know the way.
Oh, yolu biliyorum, teşekkür ederim.
Oh I know the way thank you.
Hiç zahmet etme, yolu biliyorum.
Don't bother, I'll let myself out.
Yolu biliyorum, size gösterebilirim.
I'll take you. I know the way.
Siz gidin. Ben yolu biliyorum. Birkaç gün içinde uğrarım.
I'll keep dropping in for the next few days.
Bu işten bir çıkış yolu biliyorum.
I know a way.
Kestirme yolu biliyorum.
I know the shortest way out.
En iyi yolu biliyorum. En iyi aletleri de.
I have the best way and the best tools.
Bir çözüm yolu biliyorum.
I know the rig to get.
Ben yolu biliyorum.
I know the way.
İzahat vermene gerek yok. Yolu biliyorum.
I know the way.
Yolu biliyorum.
I know the road.
Ben de yolu biliyorum.
Well, I know the way, too.
Ve hapishaneye giden yolu biliyorum.
And I know a way through the stockade.
Kömürü getirdik, Zahmet etmeyin yolu biliyorum.
We're delivering coal. We know the way.
- Yolu biliyorum!
- I know the way!
Yolu biliyorum.
Yeah, I know the way.
Bir çıkış yolu biliyorum.
I know a way out.
- Yolu biliyorum.
- I know the way.
İsim hatırlamıyorum, ama hala yolu biliyorum.
I don't remember the name anymore. But I still know the way.
Yolu biliyorum.
- Not necessary. I know the road.
Evet, madam, yolu biliyorum.
Yes, ma'am, I know the way.
- Evet, evet! Yolu biliyorum.
I know it's this way.
- Hayır teşekkürler, yolu biliyorum.
No thanks, I know the way.
Ama yolu biliyorum
I But I know the way
- Evet, yolu biliyorum.
- Yes, I know the way.
- Elbette ki yolu biliyorum.
- Of course I know the way.
- Bayan Spellacy. Yolu biliyorum.
I know the way.
İyi ki kestirme yolu biliyorum.
Fortunately, I know the shortcuts.
Ve biliyorum ki başka yolu yok.. birbirimize bağlanmaktan başka.
And I know that it cannot be any other way... as we bind ourselves together.
Dokuz çeşit koyun pişirme yolu var ve ben hepsini biliyorum.
There are nine different ways to cook mutton and I know them all.
Yolu ben biliyorum.
I know the way.
Başka yolu olmadığını biliyorum.
I know there is no other way.
Evet, biliyorum, yolu biraz şaşırmış olabiliriz, Ama öncelikle o karışıklıktan bir an önce kurtulmayı düşünüyordum.
I know, I strayed from the road, but I got us out of the mess, though.
Umuma açık yerde sarhoş yakalanmak hapse atılmanın... en kolay yolu diye biliyorum.
Getting caught drunk in public's about the easiest way I know of breaking into jail.
- Baba tüm o yolu - - Biliyorum.
- Father, I came all the way from...
Yaşattıklarımı telafi için çok geç olduğunu biliyorum ama beraber olursak bir çözüm yolu bulabiliriz.
I know it's too late to make amends, but perhaps together we could find some sort of an answer.
Biliyorum ama güvenli yolu bu.
I'd rather lose.
Anlıyorum, o saçma yolu seçmeni öfkeni, korkunu, meydan okumanı, gururunu, cesaretini bir erkek gibi küçük bir yenilgiyi hazmedememeyi biliyorum.
To understand why you chose that mad, impossible road one must understand the rage the beauty the terrible craving to make death our whore which even the smallest defeat can bring to men such as you and I.
Karşı ihtimalleri biliyorum ama öğrenmemizin bir yolu var.
I know the odds are against it but we have a way of finding out.
Buna karşı ihtimalleri biliyorum ama bunu bulmamızın bir yolu var.
I know the odds are against it but we have a way of finding out.
- Yolu ezbere biliyorum.
- I know it by heart.
Hoşça kalın, memnun oldum. Yolu gösterme, biliyorum.
Well, goodbye, it's been a pleasure.
Yolu ezbere biliyorum. Dicky hep yanımda.
And there's always Dicky here.
Ama biliyorum ki başka bir çözüm yolu daha var. Kanser veya delilik gibi.
But at the same time I know there's a third possibility, like cancer, or madness.
- Biliyorum ama başka bir yolu var mı?
I know, but what other choice is there?
Biliyorum bu tamamen geleneklere aykırı, ama bu çocuğu bulabilmenin de tek yolu.
I know this is completely unorthodox, but I think this is the only way to find that boy.
Prens Lir bile gizli yolu bilmiyor ama ben biliyorum.
Even Prince Lir doesn't know the secret way, but I do.
Şaka yaptığımı düşündüğünüzü biliyorum ama bana inanın şov dünyasına girebilmemin tek yolu buydu. Jerry Langford'u kaçırmak.
I know you think I'm joking, but that's the only way I could break into show business by hijacking Jerry Langford.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]