English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → inglés / [ B ] / Biliyorum baba

Biliyorum baba traducir inglés

886 traducción paralela
Biliyorum baba. Biliyorum.
I know, Pop. I know that.
Evet, biliyorum baba.
Yes, I know, Father.
Biliyorum baba ama bu milyonlarca yıl önceydi.
- I know, but that was millions of years ago.
Biliyorum baba.
I know, Father.
İyiliğimi istediğini biliyorum baba, ama etrafa karşı iyi görünmüyor.
I know you mean well, Pa, but it don't look good.
Şu kadarını biliyorum baba... hiçbir sözde kardeşim senin tacını alamayacak... ne de Nefertiri'yi.
But this I know, my father : no pretended brother will ever have your crown or Nefretiri.
Biliyorum baba ama çok işim var.
- Hi, Marcello.
Biliyorum Baba ama kendime savaş olduğunu söylemezsem
I know, Daddy, but if I don't tell myself there was a war,
Birini tanıştırmak için uygunsuz bir zaman olduğunu biliyorum baba, ama Joe ve ben...
I know this is kind of a funny time of night to be introducing people, Daddy, but Joe and I...
Beni sevmediğini biliyorum baba benim için işkence gibi geçen 21 yıl boyunca beni hayatından çıkardın ama hayatından tamamen ayrılmadan önce kısa bir paylaşım yapabiliriz diye düşünmüştüm.
I know you don't love me, father, that you put me from your life, except for 21 years of board and tuition money. But I had hoped that we'd enjoy one brief visit together before I left your life entirely.
Sorununu biliyorum baba annemin de.
I can understand your trouble.
- Biliyorum baba.
- I know, Dad.
Biliyorum baba.
I know, Dad.
Şimdi bunu onaylamadığını biliyorum baba ama inan ki,... iyi bir puro ve içki içene dek,... hayattaki en iyi şeylerden ikisini tatmamış sayılırsın.
You don't approve, but until you've had a good cigar and whisky, you're missing two of the best things in life.
Biliyorum fakat Noel Baba çok savurgan davranmış.
Yes, I know, but Santa Claus was far too extravagant.
Evet baba biliyorum. Ama onlardan benim de yapmadıım birşey istemiyorum ki.
But I'm not asking them to do what I don't do myself.
Baba, burada olmamı anlamanın zor olduğunu biliyorum, ama bundan utanmıyorum.
Father, I know my being here is difficult to understand, but I'm not ashamed.
Tabii baba, biliyorum.
Sure, Dad, I know.
Evet, baba, biliyorum.
Yes, Father, I know.
- Beni seviyor ; biliyorum, Baba.
- Father, I know he loves me.
- Biliyorum, Baba.
- I know, Dad.
- Biliyorum ama bir baba bile...
I know, but even a father...
Baba, ahmağın teki olduğumu biliyorum ama sana bir şey söylesem, bir aptal olduğumu düşünmezsin, değil mi?
Pops, I know I'm a fool but if I tell you something, you won't think I'm silly, will you?
- Biliyorum, baba.
- I know, Pops.
Baba, Michael hakkındaki düşüncelerini biliyorum.
Father, I know what you think about Michael.
Biliyorum, baba.
I know, Papa.
Söyleyeceğini biliyorum, baba!
I know he'll tell, Father!
Biliyorum çünkü gördüm baba.
Now, I know because I saw it, Dad.
Koca Baba'nın da bizim gibi gurur duyduğunu biliyorum. Hepsi de kendi kanından, kendi canından... ve mirası devralmayı bekliyorlar.
I know Big Daddy's just as proud as we are that there's a flesh-and-blood dynasty waiting to take over.
Baba, ameliyattan çıktığını biliyorum ama bakman gereken bir çocuk var.
Father, I know you've finished operating, but there's a child here you ought to look at.
- Biliyorum, baba.
I know you will, Papa.
- Sıra sende baba. - Biliyorum evlat.
( PEOPLE CHATTERING )
- Baba tüm o yolu - - Biliyorum.
- Father, I came all the way from...
- Baba, biliyorum kızdın gemiye girmemeliydim, bir dakika verirsen
Dad, I know I shouldn't have been in the ship, but...
- Baba, bu Stephen Reinhart. - Biliyorum.
- Father, this is Stephen Reinhart.
Bu savaş hakkında ne hissettiğini biliyorum, baba.
I know how you feel about this war, Pa.
Evde yeniden bir baba olması fikrine alışman zor, biliyorum ama ikimiz de çaba gösterirsek- -
I know it's been hard for you... to get used to having a father around the house again. But I think if both of us just...
Baba, söylediklerimi duyabiliyorsun, biliyorum.
Daddy, you can hear what I'm saying.
Biliyorum, istediğin zaman konuşacaksın, değil mi baba?
And you will when you want to, right, Daddy?
- Biliyorum, baba.
- I know that, Dad.
Senin yüzünü bir yerlerden biliyorum, baba.
I know your face from somewhere, father.
Nasıl hissettiğini biliyorum, baba.
I know how you feel, Dad.
Onun senin baba olmadığını biliyorum.
I know that he isn't your father.
Baba, bu işi hemen nasıl halledebileceğimizi biliyorum.
Daddy, I know how we can settle this whole thing right now.
O özgür baba. Biliyorum.
He is free, Papa. I know it.
Onu seversin baba, biliyorum seveceğini.
You'd like him, Daddy, I know you would.
Baba beni yedek parçalarla yaptığını biliyorum ama ben bile bunun bir dişi olmadığını söyleyebilirim.
Father, I know you had to build me with scraps you had on hand but even I can tell this is not a female of the species.
Baba biliyorum.Hayır.koridorlar konuşuyor.
Daddy, I know. No talking in the hallways.
- Biliyorum, baba.
I know that, Daddy.
- Biliyorum, baba Birkut, oğul Tomczyk.
I know, father Birkut, son Tomczyk.
Bence onu bir baba gibi severdiniz. Ben sevdiğimi biliyorum.
The truth is you would have loved him like a father.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]