Yürüme traducir inglés
728 traducción paralela
Bunlar Las Hurdesli kadınlar tarafından dağların arasından iki günlük yürüme mesafesindeki Rodrigo'nun Sosyal Yardımlaşma Kurumu'ndan. alıp getirilen çocuklardır.
They are abandoned children whom the women of Las Hurdes bring back from Public Assistance in Cuidad Rodrigo a two-day walk away across the hills.
- Yürüme zahmetinden kurtulursunuz.
- It may save you a walk. - Hold your tongue.
Sakın yürüme.
Don't walk.
- Zaten, yarı yürüme sayılır - Oh, pekala
No, of course not, duckie, but I don't mind having a go.
Bugün baş başa yürüme imkanları olmaz, Anne.
There won't be much strolling today, Mama.
Bu yürüme işini asla tamamlayamayacağız.
My gosh, we'll never get this roadwork done.
Ama yürüme havamda değlim, yemek havamda da değilim.
But I don't feel like walking and I don't feel like eating.
Buradan bir günlük yürüme mesafesinde.
Nearly a day's walk from Chillingbourne.
Beş dakika yürüme mesafesinde.
Uh, f-five minutes'walk.
Bir davanın yürüme şekli bu evlat.
Well, that's the way you run a case, lad.
Onca aceleyle geldi, şimdi yürüme gidiyor.
Such a rush, then she goes on foot.
Son olarak ise yürüme sorunu.
Lastly, the question of walking.
Hemen hemen her vakada "yürüme" kelimesi unutulmalı.
In almost every case, the word "walk" must be forgotten.
Kendini ileri sallayarak yürüme senin için çok kolay olacaktır.
The swing-through gait should be pretty easy for you.
Hızlı yürüme.
Don't walk too fast.
Strelsau'ya kendi iyi tempomda yürüme gidiyorum.
I'm going to Strelsau on foot in my own good time.
Size 1,5 km mesafe veriyorum. Böylece yan yana yürüme fırsatı bulursunuz.
I'll let you do a healthy mile or so just to get you two walking correctly together.
Sağ kalmak istiyorsan, yürüme üstüme.
Have mind upon your health. Tempt me no further.
Yürüme şeklini, konuşma şeklini.
The way you walk, the way you talk.
- Öyle yürüme!
- Don't walk like that!
- Sasabeye yürüme mi istiyorsun?
- Do you want me to walk to Sasabe?
Yürüme yolunu boşaltın! "Hank's Crank" indeki Bob Miller çarpacak!
Clear the walkway, Bob Miller in "Hank's Crank" is gonna crash
Orası yürüme mesafesinde, değil mi?
THAT'S WALKING DISTANCE, ISN'T IT? YEAH.
Evet, yürüme mesafesi işte.
YEAH, THAT'S WALKING DISTANCE.
Çıplak ayakla yürüme!
Don't go about barefoot.
Yürüme!
Don't just walk!
Tek başına karanlık sokaklarda yürüme.
Don't walk down any dark streets alone.
Yürüme tarzımı beğeniyor musun?
Do you like the way I walk?
O kadar hızlı yürüme.
Don't walk so fast.
Bir erkeğin devlerle yürüme hayalleri vardır.
A man has dreams of walking with giants.
Dur, yürüme.
Hold it, stop walking.
Yürüme.
Don't walk around.
Yürüme.
Don't walk.
Ve en yüce merhametiyle, yürüme gücünle işlediğin, her türlü günah için, amin.
And by his most loving mercy, whatever Sins you have committed by the Use of your power to walk, amen.
Her tünele yürüme yoluyla ulaşamayız.
We can't cover tunnel by tunnel on foot.
Çok uzun bir yürüme mesafesi değil bir Cumhuriyet askeri için.
It is not long for a soldier of the republic.
"Öyle ufak adımları olan bir adamın yürüyüşten nefret etmesi mümkün ve yürüme konusunda asla iyi olmayan bir yürüyüşçü olduğu şüphe götürmez."
"It is possible that a man..." "who walks little and hates to walk..." "and never is good at walking,"
- Ne? Yürüme, otur işte!
Don't walk, just stay!
Kim olduğunu bilmiyorum ama ters yanıma denk gelirsen yürüme yeteneğini kaybedersin.
I have no idea who you are, but if ya get on my wrong side, you'll lose your ability to walk.
- Yürüme grevi yok.
- There's no strike on walking.
Sol tarafta ama eminim ki ilk yarışma olan düz çizgi üzerinde yürüme yarışmasında yerini bulacaktır.
And to the left but, he'll soon pick up the line... into the first event which is, walking along a straight line.
Buradan 3 günlük yürüme mesafesi.
That's about three days walk form here.
# İnsanların davranışları ya da yürüme tarzları hoşuna gitmiyorsa #
# If you don't like their manners or the way that they walk #
- Tek başına yürüme.
- Hop on the gun carriage.
Yürüme hızında hareket etme izni almıştık. Top atışları önümüze düşüyordu.
We are to few steps of the artillery that fell to our front.
Dürüst olmak gerekirse, Majesteden, parkta yürüme iznini esirgemememiz gerektiğini düşünüyorum.
In all sincerity, I do not feel I can refuse His Majesty. Give him one concession.
Şimdi döndükten sonra asla aynı yoldan yürüme!
Now return from whence you came, and never walk this road again!
- Guruba doğru yürüme?
Walking into the sunset?
D'Agostino'dan yürüme mesafesi ortada 2 blok, yukarı ve aşağıya doğru 6 blok.
Walking distance from D'Agostino's two blocks across, six blocks uptown and downtown.
Hızlı yürüme!
Don't go so fast!
- Yürüme emri ver, Çavusş
- Yes, sir.