English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → inglés / [ Y ] / Yürümek istiyorum

Yürümek istiyorum traducir inglés

242 traducción paralela
Tek başıma, çok hızlı ve uzağa yürümek istiyorum.
I want to walk by myself, very fast and very far
Bart, yürümek istiyorum, lütfen.
Bart, I want to. I have to, please.
Yatmadan önce köyde biraz yürümek istiyorum.
I thought I'd take a walk through the village before I turn in.
Hayır, yürümek istiyorum.
No, no. It's such a beautiful night,
Eve kadar yürümek istiyorum.
I want to walk home.
Yalınayak yürümek istiyorum.
I want to go barefoot.
- Yürümek istiyorum.
- I want to walk.
Artık yalnız yürümek istiyorum bay Gant.
I'd rather go the rest of the way myself, Mr. Gant.
Aristo'nun yürüdüğü yerlerde yürümek istiyorum.
I want to walk where Aristotle walked.
Artık akıllı davranıyorum çünkü şartlı tahliyem kasımda geliyor ve nalları dikmeden önce sokakta yürümek istiyorum, anlıyor musun?
I been flyin'right lately, because my parole comes up again in November, and I'm gonna hit those bricks before I kick the bucket, you see?
Hayır, yürümek istiyorum.
No thanks, I prefer to walk.
Yürümek istiyorum.
I want to walk.
Hayır, yürümek istiyorum.
No, I want to walk.
Biraz yürümek istiyorum.
I'd like to go for a walk.
Hayır, yürümek istiyorum.
I want to walk.
İçeri girmek istemiyorum, yürümek istiyorum.
I don't want to go back. I want to walk.
Parfümü yok etmeyen bir yağmurun altında yürümek istiyorum.
Walk in that kind of rain, that never washes the perfume away.
- Yolun kalanını yürümek istiyorum.
- I'd like to walk the rest of the way.
Hayır, yürümek istiyorum.
No, I would prefer to walk
Şimdi ben önde yürümek istiyorum.
I want to march in the front now.
Yürümek istiyorum.
I've had it with cars.
Ben Tess'le biraz yürümek istiyorum.
I want to walk a little ways with Tess.
Yürümek istiyorum.
I feel like walking.
Berkeley Meydanında, Wimpole Sokağında yürümek istiyorum. St. Paul'de John Donne'un dua ettiği yerde duracağım.
I want to walk up Berkeley Square and down Wimpole Street... and stand in St. Paul's where John Donne preached.
"Ve umutsuzca eve gitmek," "sarhoş olmak, ya da.." "bir zamanlar olduğu gibi caddede yürümek istiyorum."
And you desperately want to live to go home, to get drunk, or walk down the street on a date again. "
- Çünkü seninle istasyona kadar yürümek istiyorum.
- Because I wanna walk you to the station.
Biraz yürümek istiyorum.
I wanna take a walk.
Ben yürümek istiyorum.
I wanna walk.
Geçit töreninde yürümek istiyorum.
I want to march in the procession.
Sadece biraz yürümek istiyorum.
I'd like to walk a little.
- Yürümek istiyorum. - Yürümek mi?
- I'd like to walk.
Ben yürümek istiyorum.
I feel like walking.
- Yürümek istiyorum.
- I'd like to walk.
- Ama şimdi, izinden yürümek istiyorum.
- But now, I wanna follow in your footsteps.
Biraz yürümek istiyorum.
I'd like to walk.
Ben burada yürümek istiyorum.
- Frederic? Can you get the other end?
Ben de yürümek istiyorum.
I kind of feel like walking.
Unvanımı kazanıp sokakta yürümek, şarapçılarla sohbet etmek bağımlılarla yürümek istiyorum ve hayat kadınlarıyla konuşmak.
I wanna win my title and walk down the alleys with the wine-heads, walk with the dope addicts, the prostitutes.
Ben biraz yürümek istiyorum.
I want a breath of air.
Hayır. Biraz yürümek istiyorum, kendimi toparlamak.
No, I'm gonna take a walk, collect myself.
Uyanmadan önce seninle yürümek istiyorum!
I want to before I wake up!
- Tek başıma yürümek istiyorum.
I'd like to walk by myself.
Yürümek istiyorum.
I need to walk.
Senin için sakıncası yoksa sadece seninle yürümek istiyorum.
I just wanna walk with you, if you don't mind.
Hayır, teşekkürler. Yürümek istiyorum.
No, thank you. I'd like to walk.
Boş ver, hadi gel, ben yürümek istiyorum.
I want to walk.
Senin gibi yürümek, senin gibi konuşmak istiyorum
I wanna walk like you Talk like you too
Senin gibi Senini gibi olmak istiyorum Senin gibi yürümek Senin gibi konuşmak istiyorum
You I wanna be like you I wanna walk like you Talk like you too
Beyaz gelinlik ve duvağımla... koridor boyunca yürümek ve... herkesin orada olmasını istiyorum.
I want to walk down the aisle in my white dress and veil, and I want everyone to be there.
Bu odada yürümek ve " Monty bu odada ölmek istiyorum'2 demek istiyorum.
I want to walk in this room and say to myself, "Monty, I want to die in this room."
Afrika'da yürümek ve çölleri aşmak istiyorum.
I wanted to walk to Africa... and cross the desert.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]