Çok haklısın traducir inglés
2,072 traducción paralela
Lütfen, Embers bunları konuşabileceğimiz bir yer değil. Çok haklısın.
Please, Embers is not the forum for legalities You're so right.
Biliyorum benden nefret etmekte çok haklısın Jimmy ama bilmeni isterim ki bana kapıyı açman beni çok mutlu etti.
Jimmy, I know you have every right to hate me, but I just want you to know that I'm so happy you let me through the door.
Çok haklısın.
That is so true.
Çok... çok haklısın Frank.
You are... you are so right, Frank.
- Çok haklısın.
Oh, that's so true.
- Çok haklısın. Ne güzel bir şehirde yaşıyoruz.
What a lovely city we live in.
Çok haklısın.
You are so right.
Çok haklısın.
You're right.
Evet, çok haklısın.
Yes, you make a good point.
Çok haklısın!
You're damn right we do!
Evet, çok haklısın.
Yeah, you are so right.
İşte bu, Harve, çok haklısın.
That's it, Harve, you're exactly right.
Çok haklısın...
You're damn straight...
- Bence sen çok haklısın.
- It's not about...
Çok haklısın.
You're so right.
Çok haklısın.
Yes, it's true.
Çok haklısın.
You're damn straight.
Çok haklısın.
She was set up.
Çok haklısınız.
No, I absolutely agree with you.
Çok haklısın, hayalet ol.
You're goddamn right, get ghost.
Çok haklısın.
Indeed.
- Çok haklısın!
- Hell, yeah!
Kahretsin, çok haklısın.
Damn skippy, I will.
"Kahretsin, çok haklısın" mı?
"Damn skippy."
Hayır, hayır, çok haklısınız.
No, no, you guys are absolutely right.
Çok haklısın. Biz iyiyiz.
You're so right.
Politik açıdan çok haklısın. - Ya da sevimli?
Could you be any more politically correct, or cute?
Çok haklısın.
You're completely right.
Bunun kötü bir şey olduğu hakkında çok haklısın!
You're goddamned right it's bad!
Sadece kendi inançlarına göre. Çok haklısın.
No one else's but your own.
Çok haklısın bebeğim.
You are so right, babe.
Çok haklısın.
You're absolutely right.
- Çok haklısın.
- You're damn right.
Evet, çok haklısın.
Yeah. Yeah, I'm down with that.
Ne halt ediyordun? Evet, çok haklısın.
- What the hell were you doing?
Sen ve Bay Norman çok haklısınız.
You and Mr. Norman are quite right.
- Çok haklısın.
- You're so right.
- Çok haklısın, anlatmalıydınız. - Biliyorum.
You're damn right you should've.
Haklısın. Çok haklısın. O burada kalıyorsa ben de kalıyorum.
She is staying put, and so am I.
Evet, doğru! Çok haklısın!
Why, right, you are i'the right,
Sonuçta çok haklısınız, Kaplan tepemi çok kötü attırmıştı. Ama onu ben öldürmedim, tamam mı?
So you're damn right Kaplan pissed me off, but I didn't kill him, all right?
Haklısın, sen beni çok iyi tanırsın.
You're right. You know me too well.
- Haklısın. Çok pis durum.
- Right, dude, that's fucked up.
Belki sen haklısın. Belki ben bu konuda çok kafa yordum.
- Maybe I'm over-thinking this.
Haklısın, çok mantıklı.
Yes, very sensible.
Haklısın. 10 dakikada çok şey olabilir.
You're right. A lot can happen in 10 minutes.
Bunu duymak benim için çok zor ama sanırım haklısın.
It's very hard for me to hear that, but... I guess you're right.
Ciğer basıncı çok yüksek. Haklısın.
Her pulmonary pressures are high.
Haklısın. Aynı fikirdeyim. Çok etkileyicisin.
You're right.
Haklısın. Yapacak çok şey var!
You're right, there's a lot to do!
Haklıydın. Çok iyi biri.
You Were right, she's so cool..
çok haklısınız 85
haklısın 4682
haklisin 34
haklısınız 730
haklısın galiba 26
haklısınız efendim 33
çok hoşsun 64
çok heyecanlıyım 140
çok hastayım 35
çok hoşuma gitti 64
haklısın 4682
haklisin 34
haklısınız 730
haklısın galiba 26
haklısınız efendim 33
çok hoşsun 64
çok heyecanlıyım 140
çok hastayım 35
çok hoşuma gitti 64
çok hoş 795
çok havalı 33
çok hoş görünüyorsun 55
çok hoşuma gidiyor 19
çok hoşuna gidecek 20
çok hoşsunuz 21
çok heyecanlandım 55
çok hasta 99
çok hoşuma gider 34
çok harika 48
çok havalı 33
çok hoş görünüyorsun 55
çok hoşuma gidiyor 19
çok hoşuna gidecek 20
çok hoşsunuz 21
çok heyecanlandım 55
çok hasta 99
çok hoşuma gider 34
çok harika 48