English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → inglés / [ Ç ] / Çok üzgün

Çok üzgün traducir inglés

2,127 traducción paralela
O, çok üzgün..
He is very sorry..
Çok üzgün olduğunu söylerken de, bunu gerçekten söylüyor.
When she says she's sorry, she means it.
Dinle, bir şey söylemeden önce aramızda geçenler yüzünden gerçekten çok üzgün olduğumu söylemek istiyorum.
Listen, before you say anything, I just want to say that I'm really sorry for everything that went down between us.
- Ailesi çok üzgün.
- The bereaved are very upset
Hala çok üzgün hissediyorum.
I'm still feeling pretty sad.
Sana bencil dediği için çok üzgün.
Sorry she called you selfish of course
Çok üzgün bir mektup arkadaşın varmış gibi olacak.
It'll be fun.
Lütfen ona her ne yaptıysam, çok üzgün olduğumu söyleyin.
Please, tell her whatever I did, I am sorry.
Bu adam sarhoş. Çok üzgün görünüyor. - Boş verin beni.
However, we always hope... one day, we will be successful
Binbaşı Coker çok üzgün olduğunu söyledi.
Major Coker says he's very sorry.
Evet.Onu affetmediğiniz için çok üzgün ve iş arkadaşı olarak benim de onu üzgün görmek hiç hoşuma gitmiyor.
She's very upset that you won't forgive her, and as her business associate, I hate to see her upset.
O insanlar da çok üzgün olmalı.
Those people must be very sad too.
Bu dünyada kendi başınasın ve ben de gidip, seni yalnız başına bırakırsam, çok üzgün olacaktım.
You're by yourself in the world, and if I go too, leaving you alone, I'd be too sorry.
Arthur da çok üzgün.
Arthur's just sick about it too.
Kız neden çok üzgün?
Why is she so upset?
Çok üzgün görünüyordu.
She seemed really sad.
Seni bu şekilde bırakmak, yüzünü görmek, yüzünü bu şekilde hatırlayacak olmak... benim de bu yüzden çok üzgün olduğumu göremiyor musun?
Leaving you like this, seeing your face, like this is my last mental picture of you... Can you see that I might be pretty torn up about it too?
Anne yavru havuçlar çok üzgün görünüyorlar.
Mommy, the baby carrots - they're looking so sad.
Çok üzgün görünüyorsun, Ha.
You're looking so sad, Huh.
Çok üzgün ve kızgınım.
Very angry and very upset.
Çok üzgün o da..
She responded good at.
Annemiz son bir hatıra istiyor, çok üzgün olsa bile.
Our mother wants one last souvenir, even if it is very sad.
Çok üzgün ve kendini çok kötü hissediyor. Özür dilemek için yanınıza tek başına geldi ama sizinle görüşememiş. Öyle değil mi?
She felt so bad and sorry... that she went alone to apologize, but she couldn't meet you Isn't that right?
Taipei sensiz çok üzgün.
Without you Taipei is very sad.
Çok ama çok üzgün.
Very very sad.
Ona, çok üzgün olduğumuzu ve bu ufak miktarın, üstesinden gelmesi için yardımcı olacağını umduğumuzu söyle.
Tell him that we're very sorry, and hope that this modest amount will help him overcome...
Çok üzgün görünüyr 9 ay babam gelmemiş
She looks very sad now. My dad hasn't come home for 9 months.
Çocuk ağlamaya başlıyor, kamyoncu duruyor, çok üzgün bir halde ve bunu istemeden...
The kid starts crying, truck driver stops, he's all upset, he didn't mean...
Öyle davrandığım için çok üzgün olduğumu söylemek istiyordum.
Listen, I wanted to say how sorry I am for the way I've been acting.
Sadece çok üzgün olduğumu bilmeni istedim.
I just wanted you to know that I'm really sorry.
Bak, Marni beni affetmeni beklemiyorum ama çok üzgün olduğumu bilmeni istiyorum.
Look, Marni, I don't expect you to ever forgive me, but I do want you to know that I am truly sorry.
Çok üzgün.
Very sad.
Okuldayken çok üzgün durmamaya bak.
When we're in school together, try not to look upset.
Çünkü John bu adaya ilk geldiğinde çok üzgün bir adamdı.
Because when John first came to the island, he was a very sad man.
Sayın Başkan, çok üzgün olduğum dışında ne diyebilirim bilemiyorum.
Madam President, I don't know what to say. Except that I'm sorry.
Bizler çılgın atarken, o çok üzgün.
He's so sad, while we're having a ball
Libby'i bir daha görürsen ona çok üzgün olduğumu söyle.
If you ever do see Libby again... Tell her I'm very sorry.
İnsanlar çok üzgün olduğunda böyle olur.
It's like that when people really sad.
Kendisi senatodaki işlerinden ötürü aramızda olamadığı için çok üzgün. Ama güzel dileklerini dillendirme şerefini biricik karısına verdi.
The man himself regrets the duties of the senate prevent his attendance, but he would see us properly addressed, his words delivered by pleasing tongue of trusted wife.
Herhâlde çok üzgün olup, ağlamamı bekliyordunuz, ama değilim.
I suppose you expect me to be all sad and boo-hooing about the place but I'm not.
Fakat kendisi çok üzgün olduğunu bilmemizi istiyor.
But he wants us to know how very sorry he is.
Kendimi daha çok üzgün veya korkmuş hissederdim ama neşeli hissediyorum.
- I should feel more upset or scared or something, but I feel kind of exhilarated.
Fakat üzgün olduğumu çok kez söylemeye çalıştım.
I tried to say sorry so many times
Aslında her şeyini alışveriş kanallarından alan evinde çok fazla kedisi olan üzgün bir hatun kişiliğine benziyor.
It's got the personality of a sad chick with too many cats who buys crap off the home shopping network.
şimdi, çok daha iyi hissettiğini söyle ona. oraya doğru yola çıktığını ve beklettiğin için üzgün olduğunu
Now you tell her you are feeling a lot better, that you are on your way over there and you are sorry about the hold-up.
Neden bu kadar üzgün olduklarını anlattı. Nasıl özel biri olunduğunu, bir şeyi elde etmek için... Benim istediğim şeyleri verebilmek için çok çalışıyor.
And he told me the reason that they were so upset was because they know how special I was, and that I can do whatever I wanted in life if I was just willing to work for it.
Kendimi kötü hissediyorum ve düşündüm ki eğer Tyler'a üzgün olduğumu söylersen bu çok harika olurdu.
"I'm feeling bad, " and I thought if You told him I was sorry, " then that would be really cool.
Ve ben üzgün ses duydum çok telefon üzerinden senin, olan.
And I heard that upset voice of yours over the phone, too.
Çok sessiz ve üzgün duruyordu.
He was very quiet, very sad.
* Üzgün, üzgün bakışlarla * * Çok iyi becerdiğin gibi *
# With that sad, sad look that you wear so well #
Yapacak çok fazla işi vardı, üzgün olduğunu söyledi.
He has a lot of work, said he was sorry.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]