English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → inglés / [ Ö ] / Öldurdu

Öldurdu traducir inglés

106 traducción paralela
KISKANÇ KOCA ODA HİZMETÇİSİNİ ÖLDÜRDÜ.
JEALOUS HUSBAND KILLS CHAMBERMAID.
Führer bilse çok memnun oldurdu.
The Fiihrer would be pleased.
BARON CEFALU KARISINI VE AŞlĞINI SAKLANDIKLARI YERDE ÖLDÜRDÜ
BARON CEFALÙ KILLS WIFE CAUGHT HIDING OUT WITH LOVER
HİZMETÇİ PATRONUNU ÖLDÜRDÜ!
MAID KILLS HER BOSS!
Adamlarimizi oldurdu!
He killing our people!
Eğer gerçeği bilseydi ne oldurdu, merak ediyorum, KITT.
I wonder if she really knew, KITT.
Oedipus babasını oldurmus oldugunu farkettiginde... bilmeden... babasını bilmeden oldurdu... ve annesiyle bilmeden yatıyordu... ve onun bu sucları yuzunden veba, sehrini mahvetmisti yaptıklarlnln manzarasına dayanamadı.
When Oedipus realized that he had killed his father- - unknowingly... unknowingly killed his father... and was sleeping with his mother... and that because of his crimes plagues were ravaging his city, he couldn't bear the sight of what he'd done.
Ama dehşetli bir sunuş konuşması oldurdu.
But it'll make one hell of an opening statement.
WEEKLY NEW MEXlCAN BlLLY THE KlD 4 KİŞİ ÖLDÜRDÜ
[gunshot] Ha ha ha!
Tanrı bizim rüyalarımızı oldurdu.
It was as if God was in on our dream.
bu cumartesi aksami yemegi sansimizi da oldurdu degil mi?
I guess this kills our chance for dinner on Saturday night?
Eddie Lomax'i kim oldurdu?
Who killed Eddie Lomax?
KÜÇÜK ÇOCUK ABLASINI ÖLDÜRDÜ. Şimdi olmaz Danny!
Not now, Danny.
O sıralar sürekli seni düşünüyordum. Buluşabilsek, bir fırsatını bulsak nasıl oldurdu, diye düşünüp duruyordum.
By that time I had been... thinking about you a lot... and just wondering what it would be like if we met, if we could take a time-out.
O Dylan'i oldurdu.
He killed Dylan.
GAZETECİ ESKİ SEVGİLİSİNİ ÖLDÜRDÜ
J0URNALIST KILLS HIS EX-L0VER
KOMŞULAR, OLMAYAN PARA İÇİN BİRBİRİNİ ÖLDÜRDÜ!
NEIGHBORS KILL EACH OTHER FOR MONEY THAT DOESN'T EXIST
BOZ MAFYASI - ADAM ÖLDÜRDÜ
'BOXING MAFIA-MAN SLAIN'
Biraz temiz şort yararlı oldurdu.
Are you ok? Uh... I could use some clean shorts.
Hey, ne eğlenceli oldurdu biliyor musunuz?
Hey, you know what'd be fun?
İKİNCİ DÜNYA SAVAŞI YENİ OLAYI MI ÖLDÜRDÜ? YENİ BİR ÜÇÜNCÜ DÜNYA SAVAŞI OLMAYACAK SÖZ VERİYORUM SİZE
Just like World War II killed the New Deal, well there ain't gonna be World War III, I promise you.
ASKER VERİN İNSİYATİFİ ELE GEÇİRELİM 200 BİN KİŞİ ÖLDÜRDÜ DÜŞMAN
The enemy's taken 200,000 killed and he'll take 200,000 more! We've lost a tenth that many and Americans are rioting in the streets.
- Ne oldurdu?
- He would've what?
Bu bir onur oldurdu. Seni teçhizat düzenleyiciliğine atıyorum.
That would be an honor, I'm sentencing you to be equipment manager,
Bak, Gibson'in olumune karismis olabilirim, ama biri Dr Ferragamo'yu oldurdu, ve bunu odemeleri gerekiyor!
I might have been Involved In Gibson's death but somebody murdered Dr. Ferragamo and they have to pay.
Yanmış kablo yüzünden çok sağlam kızartma makinesinin atılması yazık oldurdu.
Shame to let a good toaster get away over a frayed cord.
- Sana soyluyorum, onu bu robot oldurdu.
- I am telling you, that robot killed him.
Dr. Lanning kendini oldurdu.
Dr. Lanning killed himself.
Oldurdu mu Sonny?
Did she, Sonny?
Onlar kardeslerimizi oldurdu.
They murdered our brothers.
Seninle çalışmak harika oldurdu. Patrick bundan eminim. Ama benim için yanlış olur.
It would have been fun to work with you, I'm sure of that... but it would have been wrong for me.
"Müthiş" oldurdu, siz böyle dersiniz değil mi?
That would be "smashing". Is that how you say?
Boyle soylerdi ama sonra da gidip Won-mo'yu oldurdu.
That's what he said, but then he went and killed Won-mo.
Sonra da gercekten oldurdu onu.
But then he really did kill him.
Bu adam, kucuk bir cocugu oldurdu...
This man killed a little boy... And...
ONUN EMRİYLE BAŞKA BİRİ Mİ ÖLDÜRDÜ?
Is it possible that the warden ordered someone to kill him?
KENDİNİMİ ÖLDÜRDÜ,
Q :
Sandy sizinle tanıştığına memnun oldurdu.
Sandy would've been really pleased to meet you guys.
OĞLU ANNESİNİ ÖLDÜRDÜ
SON MURDERS MOTHER
Eğer o, Hyo-jin olsaydı, bu yaşanmamış oldurdu.
This wouldn't have happened if it were Hyo-jin.
"UÇAK LASTİĞİ 12 KİŞİYİ ÖLDÜRDÜ" - Hay aksi.
Oh, fish.
Eğer gangsterler bu dünyanın esas karakterleri olsaydı ne kadar yazık oldurdu.
If gangsters were the main characters of this world, wouldn't reality be very sad?
Dwyer ve ben şuracıkta kıçınızı tekmelesek nasıl oldurdu ha?
I guess Dwyer and I can stop fucking around and kick your asses now, huh?
MORAO'NUN BAŞ AĞRISI ONU BURADA ÖLDÜRDÜ
MORAO'S HEADACHE KILLED HIM HERE
Aman tanrım, Jack siz ikinize grip aşısı mı oldurdu?
Oh, my god, Jack gave you two flu shots?
O beni oldurdu.
She killed me.
- Buhar mi oldurdu?
- It was the steam?
Tabii ki birçok kişi şefkat gösterirdi. Ne güzel oldurdu.
I mean, sure, I'd get a lot of sympathy and that would be nice.
- Kim oldurdu peki?
Then who did?
Kent cok onemsedigim birini oldurdu.
Kent murdered someone I care about very much.
Kent o yuzden oldurdu.
That's why Kent killed him.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]