English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → inglés / [ Ş ] / Şunu biliyor musun

Şunu biliyor musun traducir inglés

149 traducción paralela
Örneğin, şunu biliyor musun "Ameche'de görüşürüz"
For instance, do you know what this means, "I'll get you on the Ameche"?
Şunu biliyor musun...
You know something?
Şunu biliyor musun, efendim?
You know something, sir?
Ama sen de şunu biliyor musun?
But you know somethin'?
Genç adam, Catullus'tan şunu biliyor musun?
Young man, do you know this of Catullus?
Peki şunu biliyor musun...
And do you know what he did with...
Şunu biliyor musun?
Do you know this one?
Şunu biliyor musun?
Do you know :
- Şunu biliyor musun?
- You know something?
Biliyor musun? Şunu biliyor musun...
You know... you know somethin'?
Şunu biliyor musun oraya vardığımızda, ben daha da yüksekte olmaya niyetliyim?
Did you know that when we reach it, I intend to be higher?
Şunu biliyor musun?
Do you know this?
Şunu biliyor musun?
- Fuck me. - You know what?
- Şunu biliyor musun...
- You know what...
Şunu biliyor musun?
You know something, man?
Ama sen şunu biliyor musun?
BUT YOU KNOW WHAT?
Şunu biliyor musun :
Do you know :
Pekâlâ, belki çok ileri gittim, ama şunu biliyor musun?
All right, maybe I went too far, but you know something?
- Şunu biliyor musun, Dinah?
- You know something, Dinah?
Şunu biliyor musun?
You know somethin'?
Şunu biliyor musun, şu anda lanet olası İtalya'da değilsin.
You ain't in motherfuckin'Naples right now.
Şunu biliyor musun, Capestro?
You know something, Capestro?
Ama, şunu biliyor musun?
But, you know something?
Ve şunu biliyor musun?
And you know what?
Şunu biliyor musun :
Do you know that one :
Şunu biliyor musun?
You know what?
- Şunu biliyor musun?
- You know what else?
- Niles şunu biliyor musun?
- You know what, Niles?
Ama şunu biliyor musun?
But you know something?
Ayrıca şunu biliyor musun?
And you know what?
- Şunu biliyor musun?
- You know what?
Şunu biliyor musun?
You know something?
- Şunu biliyor musun?
- Hey, you know what?
Ama şunu biliyor musun?
But you know what?
- Şunu biliyor musun, Leo?
- You know something, Leo?
Şunu biliyor musun?
But you know what?
Şunu biliyor musun? Tayland'da bebeğini, 5 yaşındaki çocuğunu bir erotik mağazaya satabilirsin.
I mean... did you know that in Thailand you can sell your baby, your 5 year old kid, to a sex-shop.
- O halde, şunu söylemeliyim ki işbirliği yapmamda bir sakınca yok, özellikle eğer başka... -... seçeneğim yoksa, biliyor musun?
I never mind cooperating, especially if I don't have a choice.
Biliyor musun? Şunu düşünüyordum : İmzanı almayı tercih ederdim.
You know, I've been thinking... and I'd rather just have your autograph.
Biliyor musun, Boggs, şunu itiraf etmeliyim ki başının arkasını hep çok çekici bulmuşumdur.
You know, Boggs, I must confess, I've always found the back of your head enormously attractive.
Kuzen Larry, biliyor musun, bir gün, sana bakıp şunu söyleyeceğim :
Cousin Larry, you know, someday, I'm going to look at you and say :
Geçenler de şunu düşündüm... biliyor musun yanan şu ev... son oturdukları ev var ya... belki de birisi bu kapıyı açık bıraktı.
Oh, well, I was doing some thinking. And, you know, being that their last house burned down and all... it's like, maybe, somebody left the gate open.
Biliyor musun, hep şunu merak etmişimdir.
You know what I've always wondered about you guys?
Ne diyorum biliyor musun? Şunu aradan çıkarayım da sonra rahatça konuşuruz.
I'll just get this out of the way and be right back.
Biliyor musun, Wade, Ben şunu düşünüyordum.
You know, Wade, I've been thinking.
Ama Kishorilal... Şunu da biliyor musun ki Amerikanın somut balta girmemiş ormanlarına... Hindistan'ın Ganj'ını getirmeye çalışıyorsun?
But Kishorilal... do you know this too, that you're trying to bring... India's pure Ganges to these concrete jungles of America?
Biliyor musun, bu benim 10 saatimi aldı şunu yapmak için
You know, it took me ten hours to make that thing.
Biliyor musun Kara Koyun, şunu tamir ettirmen şart artık.
You know, Black Sheep, you really ought to get that fixed.
- tamam, peki. biliyor musun, seninle dövüşeceğim, tamam iyi, yarın! tamam, şunu yapmayı kesmelisin.
Okay, you can stop doing that.
Biliyor musun, bazen sen konuşunca, Ben sadece şunu duyuyorum...
You know, sometimes when you talk, I just hear :
Şunu nasıl asabileceğini biliyor musun?
Can you figure out how to put that thing up?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]