English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → inglés / [ Ş ] / Şunu söylemek istiyorum

Şunu söylemek istiyorum traducir inglés

598 traducción paralela
Gitmeden önce sana şunu söylemek istiyorum.
Before I go, I want to tell you this.
Gitmeden önce sana şunu söylemek istiyorum.
I am what I am. You don't know me. Go away and forget me.
Sadece şunu söylemek istiyorum her anı çok güzeldi.
I just want to tell you, it's been lovely. Every bit of it.
- Şunu söylemek istiyorum...
- Let me tell you...
Sadece şunu söylemek istiyorum, hanımefendi beyefendi bir sorun çıkarmıyordu.
Well, I just wanted to say, ma'am, that the gentleman wasn't making no trouble.
Şunu söylemek istiyorum..
I just want to say.
Sana şunu söylemek istiyorum.
I want to tell you that, if you burn them...
Büyük bir pişmanlıkla arkamızda bırakacaklarımız için sadece şunu söylemek istiyorum :
To those whom we must regretfully leave behind,
Marsha, sana sadece şunu söylemek istiyorum...
Marsha, I just wanna say...
Bakın, sadece şunu söylemek istiyorum :
Look, all I wanted to say was this :
Hayatım, şunu söylemek istiyorum, bu gece ne olursa olsun, bu...
Sweetie, I just want to say that no matter what happens tonight, it's been...
Angie, sana şunu söylemek istiyorum.
Angie, I've just got to tell you this.
Ama şunu söylemek istiyorum...
- But I did want to say that...
Sadece şunu söylemek istiyorum...
I just want to say that...
Ve Majesteleri, size şunu söylemek istiyorum :
And Your Majesty, I wish to say to you :
Şunu söylemek istiyorum, o köylü herifle evlenme lütfen.
I want to tell you that I don't like you marrying that peasant.
Sana şunu söylemek istiyorum. Rüzgara karşı durursan, er ya da geç kaybedersin.
All I'm saying is, when you stand to win, you've got to be able to stand to lose too.
Sadece şunu söylemek istiyorum ki berbattım..
I just want to say, I'm dreadfully sorry.
Ama sana şunu söylemek istiyorum ve apaçık söyleyeceğim.
But I want to give this to you, and I want to give it to you straight.
Bir yararı olur mu bilmiyorum... ama sana şunu söylemek istiyorum.
I don't know if it'll help... but I want to say this to you.
Sadece şunu söylemek istiyorum, bayım ben de sizin gibi, girip içinde uyumak daha kolayken bir anıtın önünde uyumayı hiç komik bulmuyorum.
I just want to say, sir... that like you, I don't find it funny to sleep on a tomb... when it's so easy to open it and sleep inside.
Öncelikle şunu söylemek istiyorum, sen olmadan yetiştiremezdik.
Colin, I want first of all to say that without you, we would not have been ready.
- Öncelikle şunu söylemek istiyorum...
- Before I say anything else...
Şimdi sonuç olarak, şunu söylemek istiyorum ki üs komutanınız olarak çalıştığım şu son iki senede, sizden herzaman en iyiyi bekledim ve siz asla daha azını vermediniz.
Now men, in conclusion, I would like to say that in the two years I have been your commanding officer, - - I always expected your best, and you never gave me anything less.
Şunu söylemek istiyorum...
I would like to say...
Şunu söylemek istiyorum ki Daha İyi Bir Yönetim İçin Kadınlar... Birliği'ni tüm kalbimle destekliyorum.
May I say that I whole-heartedly support the Women's League for Better Government?
Şunu söylemek istiyorum...
And I'd just like to say that...
Ama şunu söylemek istiyorum ki.
But I would like to say this.
Öncelikle şunu söylemek istiyorum, Eddie Anderson... bu şirketin vizyonunu üstlenecek durumda değil.
First, I wanna say that Eddie Anderson does not represent the thinking of this company.
Bir de sana şunu söylemek istiyorum, Katerina Matveyevnam, oralarda neler yaptığını düşündükçe yüreğim öyle bir daralıyor içimi öyle bir hüzün kaplıyor ki, bilemezsin.
I would also like to tell you, Katerina Matveyevna, that sometimes I get so sick at my heart, such sadness grips me with its claws, when I'm wondering how you're doing over there.
Sadece şunu söylemek istiyorum ki, yarın sabah saat 10 : 00 sıralarında bir araba getirteceğim.
Here it is. April 2nd, birthday party for the deceased, Sunday afternoon.
- İşte bu güzel. Öncelikle, şunu söylemek istiyorum, şey...
First of all, I just wanted to say, uh...
Sadece şunu söylemek istiyorum...
I just wanted to say...
Şunu söylemek istiyorum. Bu bir soygundur.
I'd just like to say that this is a hold-up.
Şunu söylemek istiyorum ki, seni hiç görmemiş sesini bile duymamış olsam da daima kalbimdeydin.
I wish to tell you that although I've never seen you... or heard the sound of your voice... I have carried you with me in my heart always.
Eğer rahatsız olmazsanız, şunu söylemek istiyorum...
If you don't mind, I would like to say this :
Ona şunu söylemek istiyorum...
I want to tell him...
Yalnızca şunu söylemek istiyorum, bu gece odana dalıversem seni yatağında yalnız bulsam, nasıl olur?
Only to say that if I slipped into your room tonight, would I find you alone in bed?
Eve, Peter'e koşmak ve onu tutup şunu söylemek istiyorum, " Şimdi...
I want to run home to Peter and hold him and say, " Now...
Sadece şunu söylemek istiyorum ki, dün gece eski günlerdeki gibiydi.
I just want to say that last night seemed like old times.
Sadece, şunu söylemek istiyorum...
I only want to say...
Sadece sana şunu söylemek istiyorum : Sen banka kapısını bloke eden adamdan beri bugüne kadar gördüğüm en çılgın insansın.
I just wanna say that you are the craziest person I've seen today since the guy blocking the bank door.
Biliyorsun, Sadece şunu söylemek istiyorum, bu gerçekten çok güzeldi.
You know, I'd just like to say that, well, this is really nice.
Başlarken şunu söylemek istiyorum ailem bana iyi bir çocukluk yaşatamayacak kadar fakirdi. Ama gerçek şu ki Clifton'da hiç kimsenin çok fakir olmaya izni yoktu.
Now, I'd like to begin by saying that my parents were too poor to afford me a childhood in Clifton but the fact is that no one is allowed to be really too poor in Clifton.
İzninizle şunu söylemek istiyorum...
- Now, let me say this.
- Şunu söylemek istiyorum.
- Here's what I'm getting at.
Buradan dışarıdaki eski dostlarıma şunu söylemek istiyorum :
I would like to say to any of my old buddies out there :
Ve sadece şunu söylemek istiyorum gelme. Marketin çırağı bana bu telefon numarasıyla birlikte bir not getirdi.
The-the clerk from the general store brung me up a note with this phone number.
Size bir de şunu söylemek istiyorum.
I also want to say, because of my own childhood...
Dinle, şunu söylemek istiyorum :
Listen.
Barn, Şunu söylemek istiyorum ki Şu Las Vegas saçmalığı için çok üzgünüm.
Barn, I just wanted to say I'm really sorry about that Las Vegas stuff.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]