000 frank traducir español
437 traducción paralela
300.000 frank!
¡ 300.000 francos!
10,000 frank desem ne dersin?
¿ Qué son diez mil francos para usted?
10,000 frank değerindedir.
Es un perro que vale 10,000 francos.
- 10,000 frank mı? - Elbette!
- ¿ 10,000 francos?
Hey, çocuklar bu bayan 10,000 frank değerindeki köpeğini kaybetmiş.
- ¡ Pues claro! Ey, compañeros... Esta señorita perdió a su perro que vale 10,000 francos.
Büyük ödül 100,000 frank.
El gran premio es de 100,000 francos.
100,000 frankın olduğunu hayal edebiliyor musun?
¿ Te imaginas ganar 100,000 francos?
100,000 frank kazansan ne yapardın?
¿ Qué harías si ganas 100,000 francos?
O halde 100,000 frank kazandın.
Entonces ha ganado 100,000 francos.
100,000 frank kazandım!
¡ Yo gané los 100,000 francos!
Hans, bunu istemek hoşuma gitmiyor ama Paris'ten param gelinceye dek 1000 frank daha borç alabilir miyim?
Hans, no me gusta pedir esto, pero ¿ me puede prestar otros 1.000 francos... hasta que me llegue el dinero de París?
Bu, Madam Colet, sadece 3,000 frank.
Este, Madame Colet, sólo son 3,000 francos.
Evet, bu 125,000 frank.
Bien. Este es 125,000 francos.
Dün operada kaybolan elmas işlemeli el çantasını getirene 20.000 frank ödül.
20.000 francos para quién devuelva bolso perdido anoche en la ópera.
- Ve böylece 20,000 frankı alırdın?
- ¿ Y cojer los 20.000 francos?
Ama madam... evinizde, kasada 100,000 frank mı tutuyorsunuz?
Pero, Madame, ¿ tiene 100,000 francos en su caja fuerte... en casa?
Sevgilim, bu, Haziranın ikisinde... 850,000 frankımız olacak demek oluyor.
Cariño, eso significa que el 2 de Junio... tendremos 850,000 francos.
850,000 frank.
850.000 francos.
İki gün sonra 750,000 frankımız daha olacaktı.
2 días más y habríamos tenido 750.000 francos más.
Buradan ve senden, olabildiğince çabuk ayrılmak ve 100.000 frankın... beni götürebileceği kadar uzağa gitmek istiyorum.
Quiero escaparme de aquí, de ti. Tan rápido como pueda... y tan lejos como me lleven 100.000 francos.
Bir çanta için 125,000 frank ödediniz!
¡ Pagó 125.000 francos por un bolso!
O zaman, onun için de 100,000 frank ödeyebilirsiniz.
Bien, puede pagar 100.000 por él.
Altı ay kadar önce Bay Menuier size 300.000 frank borç vermiş. Yeni baskı makineleri alacakmışsınız.
Hace seis meses aproximadamente... el Sr. Meunier le prestó 300.000 francos... para que comprara nuevas máquinas para impresión.
- 5.000 frank?
- ¿ 5.000 francos?
300.000 frankım olsaydı, patronunuza öderdim.
Si tuviera 300.000 pagaría a su jefe.
İşte 7.000 frank.
Aquí hay 7.000 francos.
200.000 frank.
200.000 francos.
2.200.000 frank kabul etmeye karar verdim.
Estaba pensando en dejarlo por 2.200.000 francos.
2.200.000 frank.
2.200.000 francos.
Niye 2.200.000 frank istiyorsunuz?
¿ Por qué quiere 2.200.000 francos?
Size 2.200.000 frank borcum yok.
Yo no le debo 2.200.000 francos.
Bana 2.200.000 frank borçlusunuz.
Usted me debe 2.200.000 francos.
Bakın seyahatteyim başka derdim olsun istemiyorum üstelik kesinlikle Avrupa savaşı çıksın istemiyorum. Bakın arabam için 35.000 frank ödeyin, üstüne bir içki içelim.
Estoy de vacaciones... y no quiero más problemas de los que ya tenía... y ciertamente no quiero comenzar una guerra europea.
Ailem, yıllık 5000 frank geliri olan bir bakkal dükkanı işletiyordu.
Mis padres tenían una tienda, que les dejaba... buen o mal año, 5.000 francos de beneficio.
Hiçbir riske girmeyecek ve o günün akşamında 5000 frank alacaktım.
Un asunto sin complicaciones. Esa misma noche me serían entregados 5.000 F.
Şu an itibariyle, eğer hesaplarımız doğruysa ki öyleler zaten bir ay sonundaki kazancımız 1,700,000 frank olacaktı.
Veamos ahora si nuestro plan podía funcionar. Sí... veamos. Desde luego que funcionaba... en un mes nos haríamos con 1.700.000 F.
Eğer evlenmeye karar verirsen 300bin frank çeyiz parası alacaksın.
Tendrás 300.000 francos... de dote si te decides a casarte. Barón de Chanterelle
Eğer bu gecenin sonuna kadar 20 bin frankı alamazsam sizi polise bildireceğim.
Tú, si no tengo para esta noche los 20.000 francos, te denunciaré.
25,000 frank.
Veinticinco mil.
Buna 10 bin frank saymıştı..
Pagó 10.000 francos por él.
10 bin frankı kim saymıştı?
¿ Quién pagó 10.000 francos?
Kimse kim, bunun için 10 bin frank ödedi.
Quienquiera que fuera, pagó 10.000.
Yirmi bin frank.
20.000 francos.
Yüz bin frank istedin... ben de beni istediğini sanmıştım.
Tú querías 100.000 francos... y yo pensé que me querías a mí.
Onun için yüz bin frank feda etmeye hazırdın.
Estabas dispuesto a sacrificar 100.000 francos por ella.
- 20.000 frank.
- Veinte mil francos.
Varmamıza müteakip, beni odasına götürmüş bir sandalyeye oturtmuş kendisi de karşıma geçip bir dosya açmış ve dükkanın satışıyla cenaze masrafları neticesinde hala 18bin frank param olduğunu söylemişti.
Tan pronto llegamos a su casa me condujo hasta su despacho... me hizo tomar asiento, el ocupó su sillón... abrió un expediente y me explicó... que vendida la tienda, pagados los gastos del funeral... me quedaban aún unos 18.000 F.
Benim 18 bin frankımı götürmeye çalışmaları ne kadar utanç verici!
¡ Qué vergüenza para su casa! ... pero ellos se quedaban con mis 18.000 F.
O gece ailedeki tek hırsız olarak kalmamak için 18bin frankımı da talep etmeden sonsuza dek yanlarından kaçmaya karar vermiştim.
Aquella noche decidí escapar de esa casa... y no regresar jamás. ¡ Y sin reclamar mis 18.000 francos! ¡ Eran, sin duda, ladrones mas despreciables que yo!
Masaya başka bir krupiye gelmişti ama o zamana kadar 11 bin frank kazanmıştı.
Cuando llegó el cambio de turno, había ganado 11.000 F.
Gitmemişti ve aynı şeyler ertesi akşam da tekrarlanmış ve bu sefer 30 bin frank kazanmıştı.
Ella volvió a aparecer, y volvió a suceder... ganó 30.000 F.
frank 3349
frankie 650
franklin 164
franky 31
frankly 31
frankfurt 50
frankenstein 152
franko 19
frank james 16
frank nerede 16
frankie 650
franklin 164
franky 31
frankly 31
frankfurt 50
frankenstein 152
franko 19
frank james 16
frank nerede 16