Adım adım traducir español
73,767 traducción paralela
Benim adım Edward Nygma.
Me llamo Edward Nygma.
Benim adım Oswald Cobblepot.
Me llamo Oswald Cobblepot.
- Kathryn adında bir kadınla tanıştım.
- ¿ Funcionó? - Me reuní con una mujer llamada Kathryn.
Ama benim adım Riddler.
Pero mi nombre... es el Acertijo.
Kalan son bir adım var.
Hay que hacer un último paso.
Peki sıradaki adımımız ne?
¿ Cuál es el siguiente paso?
Adım Barry Allen, ben yaşayan en hızlı insanım.
Mi nombre es Barry Allen, y yo soy el hombre mas rapido del mundo.
- Benim adım Francisco Ramon.
- Mi nombre es Francisco Ramón.
Korsan demek. O zaman bu iğrenç genç adama Plunder adını koyalım, uyar mı?
En ese mismo momento... llamaremos a este muchacho joven escorbuto el nombre de saqueo.
En çok satan kitabımın adı...
"El futuro no es lo que solía ser"...
Adım Kid Flash.
El nombre de Kid Flash.
Benim adım Francisco Ramon.
Mi nombre es Francisco Ramón.
Adım Barry Allen, ben yaşayan en hızlı insanım.
Me llamo Barry Allen y soy el hombre más rápido del mundo.
Sen kimsin? Adım Kid Flash.
¿ Quién eres?
Ondan bir adım önde olmak için nerede olduğunu bilmeliydim.
Necesitaba saber dónde estaba para poder ir un paso por delante de ella.
Vahşi Batı usulü, sırt sırta verip, 10 adım atıp, dönüp ateş ederek mi?
¿ Estilo viejo oeste, espalda contra espalda, diez pasos, girarse y disparar?
Adım Barry Allen, ben yaşayan en hızlı insanım.
Mi nombre es Barry Allen y soy el hombre más rápido del mundo.
O zamana kadar, adım ne?
Bueno, hasta entonces, ¿ cuál es mi nombre?
- Bir adım daha atarsan ateş ederim.
- Un paso más y dispararé.
Yani onu Grodd'un elinden kurtarırsek bizim dünyamıza gelemez. Saldırı gerçekleşmez ve geleceği değiştiririz. Iris'i kurtarmaya da bir adım daha yaklaşmış oluruz.
Así que si lo salvamos de Grodd, entonces él no podrá llegar a nuestra Tierra, el ataque nunca sucederá, cambiamos el futuro y estaremos un paso más cerca de salvar a Iris.
Lütfen arkadaşlarımı ve beni serbest bırakın ve size söz veriyorum bir daha buraya adımımızı bile atmayacağız.
Por favor... solo deja que mis amigos y yo nos vayamos y prometo que nunca regresaremos aquí de nuevo.
Adım Julian Albert, teşekkürler.
Indiana. Es Julian Albert, gracias.
Central City'deki yeşil peri giysisi giyen adamdan ders almalıyım. Adı neydi?
Tengo que tomar algunas lecciones de ese tipo vestido como un elfo verde que anda por allá en Star City, ¿ cómo se llama?
Attığınız her adım, yaptığınız her şey beni özgürlüğüme daha da yaklaştırıyor.
Cada paso, cada movimiento que haces, solo me acerca más a ella.
Senden 10 adım önde o.
Está diez pasos adelante de ti.
Eskiden benim adım yazıyordu ama artık öyle değil.
Ese solía ser mi pie de autor, pero... ya no.
Adım Mon-El.
Mi nombre es Mon-El.
Adım Mon-El.
Me llamo Mon-El.
- Adımı...
- ¿ Cómo...?
Adım Cutter Moran, bu kulübün sahibiyim ve ikiniz de bana çalışıyorsunuz.
Mi nombre es Cutter Moran, soy dueño de este club, y ambos trabajáis para mí.
Benim adım Grady.
Mi nombre es Grady.
Adım Barry Allen, ben yaşayan en hızlı insanım.
Me llamo Barry Allen, y soy el hombre más rápido del mundo.
Bana söylemeden tek adım bile atarsan kafanı patlatırım. Anladın mı?
Si das un paso antes de decírmelo, te volaré en pedazos. ¿ Entendido?
Hep bir adım önümüzde olmalarının bir sebebi var. Olacakları biliyorlar.
Ya sabéis, siempre están un paso por delante de nosotros... por una razón... saben lo que va a pasar.
Killer Frost olduktan sonra bu binaya bir daha adımını atmadı.
¿ Qué hay con Caitlin? Una vez que se convirtió en Killer Frost, no volvió a pararse en este edificio de nuevo.
Evet, sanırım bu iyi bir ilk adımdı Cisco ama katetmemiz gereken çok mesafe var.
Sí. Sí, creo que este fue un buen primer paso, Cisco, pero sí, tenemos camino por andar.
Yani artık bizden iki adım önde olamaz.
Lo cual significa que ya no podrá estar dos pasos por delante.
Hatta şansımız varsa biz ondan bir adım öne geçeriz.
Con algo de suerte, en realidad lo pondremos un paso por detrás.
Niye adımı hatırlamıyorum?
¿ Por qué no recuerdo mi nombre?
- Adım Barry değildir.
No me llamo Barry.
Adım ne bilmiyorum ama...
No sé cómo me llamo, pero me llamo...
Hız Gücü Roketatarı'ndan bir adım uzaklaşmalısın.
Tienes que retroceder... de la Bazuca de la Fuerza de la Velocidad.
Çünkü bazen ileri gitmek için bir adım geri gitmek gerekir.
Porque a veces, para seguir adelante, tienes que retroceder.
Yani artık bizden iki adım önde olamaz.
Lo que significa que ya no podría estar dos pasos por delante de nosotros.
Hatta şansımız varsa biz ondan bir adım öne geçeriz.
Con algo de suerte, de hecho lo pondremos un paso detrás.
Hız Gücü Roketatarı'ndan bir adım uzaklaşmalısın.
Necesitas retroceder un paso... de la Bazuca de la Fuerza de Velocidad.
Çünkü bazen ileri gitmek için bir adım geri gitmek gerekir.
Porque algunas veces, para avanzar, tienes que retroceder.
Benim adım bu değil.
Ese no es mi nombre.
- Benim adım bu değil!
- ¡ Ese no es mi nombre! ¡ Por favor!
İlk adım olarak düşün.
Considéralo un primer paso.
Özellikle cehenneme ilk adım attığımdan beri onu elimde oynattığımı düşünürsek.
Especialmente considerando que lo tenía comiendo de mi mano desde el minuto uno que entré en el infierno.