Anlarsın ya traducir español
3,332 traducción paralela
Tam karşında duruyordur. Anlarsın ya?
Y está... justo ahí, ¿ sabes?
Hiç bu meseleyi açmak istemezdim ama şey benim... Ailem için biraz yardıma ihtiyacım var, anlarsın ya.
Mira, tío, odio pedirlo, pero, ya sabes, yo... necesito algo de ayuda con mi familia, ¿ sabes?
- Anlarsın ya.
Comprendes.
Anlarsın ya, bana onu hatırlatıyor,.
Ya sabes, me recuerda a él.
Başka bir yolunu bulurlar, anlarsın ya, o tip birşeyler bulurlar ama bunu yapmak için
Encontrarán otra manera, ya sabes, para hacer una cosa así.
Anlarsın ya, Daha önceden bu ödülü Diane Sawyer,
En el pasado, se lo dieron a Diane Sawyer y a Elaine May,
Yargıç, sen de anlarsın ya.
Magistrado, tú sabes.
Performans sorunları, anlarsın ya.
Bueno, los problemas de desempeño son comunes.
Bana göre, yalnız başıma yapmayı sevdiğim bir şey, anlarsın ya?
Para mí, es más tipo de algo que me gusta hacer, por mi cuenta, ¿ sabes?
Anı yaşamak gibi bir şey, anlarsın ya.
Sólo viviendo el momento en tipo de cosas, ¿ sabes?
Anlarsın ya, uçakta birlikteydik demek istedim.
Ya sabes, como viajar juntos, quiero decir.
Anlarsın ya, aktör işte.
Actor. Ya lo sabes.
Ailenden birini kaybettiğinde, anlarsın ya, dünyada yapayalnızsındır.
Cuando pierdes a alguien que es tu casa, ya sabes, eres único hogar en el mundo.
Kadınların göğüslerine ve arkalarına bakıyordum. Anlarsın ya bir şeyler hissetmek için.
Y me quedo mirando los pechos de las mujeres y el trasero, ya sabes, intentando sentir algo.
Çiftler için, anlarsın ya.
Para parejas, ¿ entiendes?
Anlarsın ya? Bırak biraz kravatını gevşetsin.
Deja que se afloje la corbata.
Anlarsın ya. ve bizim kesinlikle seni durdurmamız gerekiyor.
Que probablemente vendrías y se suponía que debíamos detenerte.
Tabağı çok dolu, anlarsın ya, ama o her zaman bitirir.
Él tiene mucho en su plato, pero siempre lo distribuye.
Anlarsın ya, işi yapmamda yardımcı oluyorlar.
Me están ayudando con la transacción.
- Anlarsın ya.
- ¿ Sabes lo que quiero decir?
Anlarsın ya?
¿ Me captas?
Casey'i almaya geldim, anlarsın ya?
Vine por Casey, ¿ me captas?
- Scottie P. Anlarsın ya?
- Scottie P., ¿ me captas?
O Maymun Labirenti'ni sallıyorum, anlarsın ya?
Soy el mejor en el Laberinto del Mono, ¿ me captan?
- Evet, Rockies'e bayılırım, anlarsın ya?
Sí, me encantan las Rocosas, ¿ me captas?
- Tüm harfleri çok severim, anlarsın ya?
Me gustan todas las letras, ¿ me captas? Sí.
- Köpekleme. Anlarsın ya? - Vay be.
De perrito. ¿ Me captas?
- Anlarsın ya?
- ¿ Me captas?
Tam yerini biliyorum bunun, anlarsın ya?
Conozco el lugar preciso, ¿ me captas?
Yo, şimdi kızım, Scottie P. seni harika hissettirecek, anlarsın ya?
Pero ahora Scottie P. te hará sentir muy bien. ¿ Me captas?
- Anlarsın ya?
¿ Me captas?
Sen agresif bir kadınsın! Anlarsın ya?
Qué mujer tan agresiva. ¿ Me captan?
Kan görmeye dayanamam, anlarsın ya?
Me aterra la sangre, ¿ me captan?
Burun deliklerimi eğrilttin şu anda, anlarsın ya?
Me desviaste el tabique, ¿ me captan?
Sende baya yetenek var, anlarsın ya.
Tienes talento para eso.
Aklıma seni getirdi, anlarsın ya.
Me hizo pensar en ti. ¿ Me entiendes?
O her zaman sınırları genişletiyordu, yani anlarsınız ya, rotayı değiştiriyordu.
Él siempre siempre seguía forzando los límites Cambiando de rumbo.
Anlarsınız ya, bu noktada onunla ilgili ne kadar az şey söylenirse o kadar iyi olur aslında.
Cuanto menos se diga sobre él, mejor.
Anlarsınız ya "Freddie size," Siktirin gidin! "diyor." tarzı, onun gibi şeyler. bildiğim kadarıyla da bu pek çok seferinde doğru değildi.
"Freddie dice vete al diablo", lo cual no era cierto en la mayoría de los casos
Evet. Bazen ben de onları unutuyorum, anlarsınız ya.
Yo también olvido sus nombres a veces.
Bütün bunlara nasıl bulaştığımı düşünüyordum. Anlarsın işte, oraya katıldığım zaman.
Estaba pensando en cómo me metí en todo esto, ya sabes, cuando me incorporé.
Anlarsınız ya...
Verá...
Anlarsınız ya ; "Polly kraker istiyor."
"Polly quiere una galletita"
- Anlarsın.
- Ya sabes.
Sahne adım eskiden Dick Long'du ama çok belli oluyordu işte anlarsın...
Mi nombre artístico solía ser "Dick Largo", pero sonaba un poco obvio, así que ya sabes... Si.
Anlarsınız ya...
¿ Sabes?
Roberta çok içtiği için onu eve bırakacağım. Anlarsınız ya. Tamam mı?
Roberta ha tenido demasiado a beber, así que voy a ella lleve a casa, si usted sabe lo que quiero decir. ¿ De acuerdo?
Nereden düştünüz buralara, anlarsınız ya?
¿ De dónde vienen? ¿ Me captas?
Onlar biraz fazla istekliydiler. Anlarsınız ya?
Eran novatas, si saben lo que quiero decir.
Anlarsınız herkese korku saldı.
Ya sabes, sólo para hacer todos miedo de él.
Tanıdığım çoğu kadının sorunu hepsinin sürtük olması, anlarsın.
El problema con los la mayor parte de las mujeres Me encuentro es que son todas putas, ya sabes.