Yaşıyorum traducir español
9,700 traducción paralela
Dışarıda... Hayatımı yaşıyorum.
Vivo la vida fuera.
Ben öyle iyi bir hayat yaşıyorum ki.
Vivo la vida, eso está claro.
Ben de meslektaşımla ilişki yaşıyorum.
Yo... tengo una relación con un colega.
Uyku sorunları yaşıyorum.
He tenido problemas para dormir.
Sanırım dejavu yaşıyorum.
Creo que estoy teniendo un "déjà vu".
Ama... sana yardım etmek isterim ama Henry'den sır saklamada sorun yaşıyorum çünkü bana Jedi akıl hilelerinden yapıyor.
Es solo... Quiero ayudarte, pero tengo muchos problemas ocultando secretos con Henry, porque es como si te hiciera esos trucos mentales jedi.
Bu sıfatları kabul ediyorum ve onlarla yaşıyorum.
Acepto esas etiquetas y vivo según ellas.
O günden beri kaçarak yaşıyorum.
Y he estado huyendo desde entonces.
Devasa bir ereksiyon yaşıyorum.
Yo soy el mayor erección ahora.
Hayatımı yaşıyorum.
Estoy viviendo mi vida.
Sanki eski hayatımı yaşıyorum.
Es como si hubiese recuperado mi antigua vida.
Bugünden itibaren hayatımı seninle birleştirmenin özgürlüğünü ve sevincini yaşıyorum.
De hoy en adelante, con libertad y alegría, uno mi vida a la tuya.
Bir şatoda yaşıyorum.
Vivo en un castillo.
Ben her sabah dehşet içinde uyanıyorum, David. Bir sonraki bombanın kalabalık bir metroda veya Tanrı korusun bir heceleme yarışmasının ortasında patlayacağı dehşetini yaşıyorum.
Me levanto todos los días aterrorizada, David, aterrorizada de que la siguiente bomba vaya a explotar en un metro lleno, o Dios no lo permita, en mitad de un concurso de ortografía.
Yaşıyorum ve güneş, gökyüzü ve çimler var.
Estoy viva. Y... hay sol, y hay cielo y hay hierba. No estoy enferma.
Sanki... her gün koca bir kabusu yaşıyorum.
Siento como si cada día estuviera viviendo una pesadilla.
Rengini çözmekte sorun yaşıyorum.
Tengo problemas procesando el color.
Ben Orlando'da yaşıyorum.
Vivo en Orlando.
Biz, iki yıldır burada yaşıyorum ama her şey yerinde.
Hemos estado viviendo aquí por dos años, pero no todo está en su lugar.
Sana baktım ve düşündüm : "Ben burada yaşıyorum gerekir"
Te miré y pensé : "¡ Yo he vivido aquí!"
Yaşıyorum güzelim. Tıpkı senin gibi.
Estoy viviendo, querido, igual que tú.
Bakımevini arayıp bildirin o zaman. Orada yaşıyorum.
Notifique a la casa de acogida... donde vivo.
Deja-vu yaşıyorum resmen.
Estoy teniendo un déjà vu.
Yakınlarda yaşıyorum. Tatinghem, Saint-Omer'e yakın.
Vivo cerca de aquí... en Tatinghem, cerca de Saint-Omer.
29 yaşındayım. Coquelles'de yaşıyorum, Calais yakınlarında.
Tengo 29 años, vivo en Coquelles, al lado de Calais...
Blendecques'da yaşıyorum. 57 yaşındayım, "SOS Mommy" kreşinde çalışıyorum.
Tengo 57 años y pertenezco a la aldea infantil "Mamá SOS".
Bir çiftlikte yaşıyorum.
Vivo en una granja.
Ayrıca adının Jack olduğu da yazıyor ve ben de aynı yerde yaşıyorum
Y también dice que su nombre es Jack y yo vivo en la misma dirección.
Cold Spring'de bir konukevinde yaşıyorum.
Estoy viviendo en una casa de invitados en Cold Spring.
Seattle, Washington'da yaşıyorum.
Vivo en Seattle, Washington.
Ama New York'da yaşıyorum buraya geldiğimde de işten başımı kaldıramıyorum.
Pero vivo en Nueva York, y cuando vengo aquí, estoy ocupado con el trabajo.
Tatlım, sanırım ikinci baharımı yaşıyorum.
Querida mía, creo que he recibido mi segundo aliento.
On iki yıldır burada yaşıyorum, bir kez olsun tepeden aşağı yuvarlanmadık.
Lo creas o no, es muy segura. Llevo viviendo en ella 12 años, y ni una sola vez la casa ha ido colina abajo.
Burada kızım Alicia ile yaşıyorum. Onunla tanışmıştın. Bir de çocukları var.
Vivo aquí con mi hija Alicia, a quien han encontrado y con su hijo.
52 yıldır bu evde yaşıyorum be.
Llevo viviendo en esta casa 52 puñeteros años.
Galiba nöro bağlantı sonrası şok yaşıyorum.
Creo estar teniendo secuelas de ese enlace neuronal.
- Hızlı yaşıyorum sadece.
- Estoy ocupándome de vivir.
Washington'da yaşıyorum.
Vivo en Washington.
Sadece ona hizmet etmek için yaşıyorum.
Solo vivo para servirle.
Evet yaşıyorum. Sadece bu da değil. Tedaviyi bulduk.
No solo estoy viva... tenemos una cura.
Burada yaşıyorum ama burası benim evim değil.
Estoy viviendo aquí, pero esta no es mi casa.
O zamanlar orada yaşıyorduk ama mahallede cinayet olduğunu hiç hatırlamıyorum ben.
Bueno, por entonces vivíamos allí pero no... recuerdo ningún caso de asesinato en el vecindario.
12 yaşından beri burayı değiştirdiklerini sanmıyorum.
No creo que cambiasen nada desde que tenía 12 años.
14 yaşımdan beri kaçıyorum, tek bildiğim bu.
He estado huyendo desde que tenía 14 años. Es todo lo que he conocido.
Burada yaşıyorum.
Vivo aquí.
Evde bir yaşında bebeğim var ve uyuyamıyorum.
Tengo una niña de un año en casa, y... no he estado durmiendo.
Ayrımcılık yapmıyorum. Bu dediğin yaş ayrımcılığı olurdu.
Pues yo no discrimino por la edad.
Saçma geliyor biliyorum çünkü 32 yaşındayım ama sanırım hala çözmeye çalışıyorum.
Sé que suena ridículo porque tengo 32 años, pero... Creo que sigo intentado descubrirlo.
- Sürekli olayı yaşıyorum.
No hago más que revivirlo.
13 yaşımdan beri her gün geleceğim için çalışıyorum.
He trabajado cada día desde que tenía trece años para ahorrar.
Yeni evini görmeye can atıyorum. "Eminim müştemilatta yaşıyorsunuzdur."
No puedo esperar a ver tu nueva casa.