English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ A ] / Arabayı al

Arabayı al traducir español

1,666 traducción paralela
Peki, arabayı al- - ama başa baş bir yarıştı,
Bien, quédate con el coche.
İyi, arabayı al
Vale. Quédate con el auto.
Arkadaşımın Camaro'sunu çaldılar. Bütün arabayı alıp götürdüler.
El coche de mi amigo es un Camaro, de hecho, llevarón todo el coche.
Bak, galeriden istediğin arabayı al.
Está bien, mira, cualquier carro en el lote, es tuyo.
Çarpmasını istediğin aracı dublörlere verirsin onlar da arabayı alıp her yerini güçlendirip çarparlar.
Si le das al equipo de dobles el auto que quieres chocar ellos lo refuerzan por todos lados... ¡ y listo!
Arabayı al.
Toma el auto.
Arabayı alıyor muyum, almıyor muyum?
¿ Me das el auto o no?
Ben, arabayı al!
¡ Ben, coge el coche!
Arabayı alıyorum!
¡ Me llevo el coche!
Demek razısın,... babamın yıllık ödemesi de benim olur,... sen de arabayı alırsın...
Así que, te fuiste mientras yo soporté una doble dosis de las miserias de papá por años y tú te quedas con el auto.
Arabayı al.
Coge el coche.
- Rachel, arabayı izle.
- Rachel, sigue al coche.
Arabayı al, kumda beni takip et!
Es un tumor.
Biz arabayı net şekilde görebileceğimiz bir yerde oturmuştuk.
Estábamos sentados en una mesa, con acceso visual al vehículo.
Sen kazanırsan, arabayı satın alırım.
Si tú ganas, compro el coche.
Arabayı çevir.
Dale la vuelta al auto.
Çevir arabayı.
Dale la vuelta al auto.
Arabayı otelde bekletmişti. Yakındaki bir yerden kahve alır.
El auto la esperó en el hotel, compró café ahí cerca.
tüm arabayı parçalayın, iyi bir diş tarakla üzerinden gidin.
Desarmen el auto y revisen todo al detalle.
Arabayı gidip, iPod'umu alıp değişiklik olsun diye hüzünlü ve depresif şarkılar dinleyeceğim.
Voy a ir al coche, cogeré mi iPod, y escucharé música triste y depresiva para variar.
Manita yanlış arabayı kurşunladı!
Pookie le disparó al auto equivocado. No.
İki tane 81'li görüp, ateş ettin. Çocuklardan birini belden aşağı felç bıraktın. Sonra da restorana dönüp, arabayı park ettin.
Viste a dos "8-1" y les disparaste... paralizando a uno de los chicos de la cintura para abajo... y después... regresaste al restaurante... y estacionaste el Escalade.
Bak Gina, neden arabayı iade edip yüzüğü geri almıyorsun?
Busca al del coche y recupera el anillo.
Arabayı dışarıya çıkarayım mı yoksa, sigortacıları mı bekleyeceksin?
¿ Saco el coche o esperamos al del seguro?
Arabayı park ettiğimde kilolu bir kız buradaydı. Klipsli bir dosyası vardı.
Entonces, llegué al estacionamiento y había una chica corpulenta con una pizarra.
Kurbanı teşhis edemiyoruz, bari arabayı edelim.
Si no podemos identificar a la víctima, Al menos identificamos el auto.
Tatlım o kadar çok güldüm ki, Arabayı kenara çekmek zorunda kaldım.
oh, cariño, me he reido tanto al escucharlo, que tuve que estacionar la patrulla.
Denetçim arıyor da... Arabayı vermem için önce bir izin çıkarmam gerekiyormuş da.
Es mi supervisor, él sólo me tiene que autorizar antes de dejar ir al auto.
Arabayı bu adla kiralamış.
Al menos, ese es el nombre del tipo que alquiló su auto alquilado.
Cody arabayı klüpten aldığını söyledi... Sonra da galeriye geri getirmiş.
Cody dijo que recogió el auto en el club y lo llevó de vuelta al estacionamiento.
En azından adamın kullandığı arabayı biliyoruz.
Al menos hemos identificado el vehículo que conduce Parker.
Arabayı bıraktığım yerdeydi. 911'i bile aradım.
- En el lugar donde dejé el auto. Mire, incluso llamé al 911.
Bay Wolfe, giysiyi ve arabayı kapsamlı incelemeye alın.
Señor Wolfe, Procese todas sus ropas. Y el auto.
Arabayı getir.
Sube al auto.
Ben kızına 8. yaşgününde yavru bir köpek alıp, hemen ertesi günü arabayı parktan çıkarırken...
Soy la clase de tipo que compra a su hija un cachorro en su octavo cumpleaños y al día siguiente, retrocede por la entrada y...
Arabayı otomatik pilota alıyorsun ayaklar direksiyonda oluyor, başını üstten çıkarıyorsun.
Sin tocar pedales, control de conducción, el....... pié en el volante y la cabeza fuera del coche.
Al şu arabayı.
Toma el auto.
Bayan Gerhardt, yoldan geçen bir kadına çarpan bir arabayı gören iki tanık var.
Sra. Gerhardt, dos testigos vieron al auto que echó del camino a una mujer.
Yani, arabayı hurdadan alıyor, ve bir şekilde çöle getiriyor, ve sonra Sara'yı yakalayıp, arabanın altına mı yerleştiriyor?
Entonces, ¿ salva el coche, y de algún modo lo deja en el desierto y entonces agarra a Sara y la coloca debajo?
Olay yerini çok iyi çalışmışsın. Arabayı hurdalığa kadar takip etmen, sonra onu bulamayacağımızı bildiğin... çöle kadar, çekiciyle getirmen...
Estudiaste nuestra escena del crimen de maravilla siguiendo el coche al desguace y entonces lo remolcaste al desierto donde sabías nosotros no lo encontraríamos.
Başlarım amaca, bana arabayı versinler sadece.
Al diablo la causa, simplemente dame el auto.
Katy geldi ve senin arabayı park ettiğini söyledi ve onu bir saniye yalnız bıraktım. Sonra bir baktım o manyak Janet onu alıp kaçıyordu!
Katy vino al apartamento, y dijo que estabas estacionando el auto, y la deje sola por, como, un segundo, y lo proximo que se, la lunatica de Janet se aleja manejando con el!
- Hı, hı. Arabayı sen süreceğin için direksiyona geçsen iyi edersin.
Entonces deberías estar al volante porque vas a conducir.
Arabayı çek.
Pegada al coche...
Eminim ki, Randy'yi arabayı göle atmaması konusunda ikna edebilirim. Göl!
Y estoy seguro de que puedo convencer a Randy para no tirarlo al lago.
Pekala, Chuk, arabayı ön tarafa çek.
Está bien, Chuck, estaciona el auto al frente.
Bir yıl sonra, onun dediği kadar iyiysen, arabayı sizden 3000 dolara alırım.
En un año, si eres tan bueno como él dice, te pagaré $ 3,000 por ello.
Ruby, arabayı çalıştırır mısın?
Ruby, ¿ puedes ir al auto?
Arabayı Jose kullanıyor. Alex ve Manu, bu gece bize eşlik edecek olan itfaiyeciler.
José, al volante, Álex y Manu son la patrulla de bomberos... que vamos estar acompañando durante toda esta noche.
Bernard, arabayı piyasaya sürmeyi iptal etmek için başkana yalvarmıştı,... fakat Mark Chase'in başka planları vardı.
Bernard le rogó al presidente que cancelara el lanzamiento del auto pero Mark Chase tenía otros planes.
Arabayı garajdaki yerime park ettim
Entré al garaje. Me detuve en la entrada.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]