Arkadaş traducir español
167,000 traducción paralela
- Erkek arkadaşı değilim.
- No soy su novio.
Bash'in arkadaşıyım.
Soy amiga de Bash.
Arkadaşımın kocasıyla yattığımda tamamen dibe vurdum.
Toqué fondo cuando dormí con el esposo de mi mejor amiga.
Sonra, arkadaşım beni buraya getirdi.
Y luego... mi amigo me trajo aquí.
Arkadaşın iyi olacak mı?
¿ Tu amiga estará bien?
Kız arkadaşınla aran nasıl?
¿ Tu novia?
David, sanırım... Arkadaşını öldürdüm.
David, creo... que maté a tu amiga.
Veya kız arkadaş?
¿ O una novia?
Cary aradı, kız arkadaşının adresini bulmuş.
Cary ha llamado, han encontrado una dirección de la novia.
Eski kız arkadaşı.
Exnovia.
Sonraki yıllarda onu kafasından uydurduğunu düşünmüş. Gelip giden hayali bir arkadaş gibi.
Así que durante el siguiente año, cree que a lo mejor se la ha inventado, que es su amiga imaginaria que viene y va, pero luego se da cuenta de que...
Amy kız arkadaşın mı?
¿ Amy tu novia?
Sonra tedavisini kesti. Bir de şu arkadaşı vardı, Benny.
Pero después dejó la medicación, y tenía este amigo, Benny.
Yani David'in uyuşturucuları birlikte kullandığı arkadaşı...
Espera, así que el amigo de David, con el que tomaba drogas...
Nereye gidersek David ve Lenny vardı. Hastanedeki kız arkadaşı.
A todos lados, iban David y Lenny, su antigua amiga del hospital.
Bir arkadaşı vardı.
Tenía un amigo.
Arkadaşım mısın?
¿ Eres mi amiga?
Evet, tabii ki arkadaşınım.
Sí, claro que soy tu amiga.
Ben zırdeli aşkınım sadece. Kaba arkadaşın.
Solo soy Betsy Amor Duro, tu mezquina amiga.
Bu adam kız arkadaşını bıçaklamak üzere.
En el mundo real, ese tío se va a tirar a tu novia.
Mesela banka hesabı veya kız arkadaşı var mıydı?
¿ Tendría una cuenta bancaria o una novia?
Arkadaşını öldürdüm...
Yo... maté a tu amiga...
- Kız arkadaşım olmak ister misin?
¿ Quieres ser mi novia?
Seni arkadaşım, Jules Verne'le tanıştırabilir miyim?
¿ Puedo presentarte a mi amigo, Julio Verne?
Arkadaşın Anderson'ın eskiden bahsettiği tarzda.
De la clase de la que su amigo Anderson solía hablar.
En yakın arkadaşımdı Byron ama yapmak zorundaydım.
Era mi mejor amiga, Byron, pero tuve que hacerlo.
En yakın arkadaşımı öldürdüm Byron.
Maté a mi mejor amiga, Byron.
Sizin arkadaşınız olduğunu sanıyordum.
Creía que era amigo de ustedes.
Blake benim arkadaşım.
Blake es mi amigo.
Bunlardan biri de arkadaş edinmektir.
Uno de ellos es hacer amigos nuevos.
Ama doktorlar bizim arkadaşımızdır.
Pero los médicos son tus amigos.
Doktora gitmişliği olan herkes bilir ki onlar kasaplardan, postacılardan ya da buzdolabı tamircilerinden daha fazla arkadaşınız değildir.
Cualquiera que haya ido al médico sabe que no necesariamente es su amigo, no más que el carnicero, el cartero o el técnico de refrigeradores.
Arkadaşına veda et.
Despídete de tu amigo.
Oradaki arkadaşın dikkat dağıtırken siz de tabloyu mu alacaktınız?
¿ Cuál es el plan? ¿ Tu amigo es la distracción mientras tú tomas un par de Monets?
Benim kız arkadaşımdım.
Eras mi novia.
Geceyi bir arkadaşın evinde geçirdim derim.
Tendré que decirles que pasé la noche en casa de un amigo.
Ev arkadaşı sakinleşti.
La compañera está calmada.
Dün gece erkek arkadaşımdaydım sonra sabah buraya döndüm ve onu bu şekilde buldum.
Pasé la noche con mi novio y cuando volví a casa esta mañana la encontré así.
Yvonne'dan hoşlanıyordun ama o seni arkadaş olarak gördü.
Estaba colado por Yvonne, pero ella le puso en la zona de amigos.
Bir taraf seçmek zorunda gibi hissetmiştim ve yeni bir kız arkadaşı olmayan ebeveyni seçmek daha kolaydı.
Sentía que tenía que escoger un bando y era mucho más fácil posicionarse con el padre que no tenía una nueva novia.
Erkek arkadaşına göre, Barb bana söylediğinden daha önce evden ayrılmışsın.
Según su novio, Barb, se fue de su casa antes de lo que me dijo. Sobre las dos de la mañana. Eso significa que no tiene coartada para la hora del asesinato.
Ev arkadaşından.
La compañera.
Bir arkadaş.
Una amiga.
Kız arkadaşın mı?
¿ Una novia?
Eski bir arkadaşına daha yakından bakarak.
Revisando con más detenimiento a un viejo amigo.
Kızıl El'dekiler senin arkadaşın mı?
Mis amigos. - ¿ Los Manos Rojas son tus amigos?
Sen hayatımdaki en iyi arkadaşım gibisin.
En plan, eres mi mejor amigo.
En iyi arkadaşım sensin, değil mi?
Somos los mejores amigos, ¿ verdad?
Cindy'nin arkadaşıyla olan görüşmemiz için bir fikrim vardı ama iyi bir fikir olup olmadığına emin değilim.
He tenido una idea para nuestro interrogatorio a la amiga de Cindy pero no estoy seguro de que sea buena idea.
Onları gönderdikten birkaç saat sonra arkadaşın öldü.
Tu amiga estaba muerta un par de horas después de mandarlos.
En iyi arkadaşının öldürüldüğünü daha yeni öğrendi.
Acaba de enterarse de que su mejor amiga ha sido asesinada.
arkadaşım 498
arkadaşlar 784
arkadaş olalım 17
arkadaşlarım 129
arkadaşın 91
arkadaşlık 38
arkadaşımız 19
arkadaşımdı 18
arkadaşları 29
arkadaş ister misin 22
arkadaşlar 784
arkadaş olalım 17
arkadaşlarım 129
arkadaşın 91
arkadaşlık 38
arkadaşımız 19
arkadaşımdı 18
arkadaşları 29
arkadaş ister misin 22
arkadaşız 60
arkadaşlarını 16
arkadaşların 36
arkadaş mıyız 22
arkadaşlarım var 23
arkadaşın kim 42
arkadaşınız mı 19
arkadaşların mı 37
arkadaşın mı 85
arkadaşın nerede 22
arkadaşlarını 16
arkadaşların 36
arkadaş mıyız 22
arkadaşlarım var 23
arkadaşın kim 42
arkadaşınız mı 19
arkadaşların mı 37
arkadaşın mı 85
arkadaşın nerede 22
arkadaştık 17
arkadaşların nerede 19
arkadaş mı 71
arkadaş olduğumuzu sanıyordum 17
arkadaşımdır 16
arkady 17
arkada 129
arkadan 28
arkadaşların nerede 19
arkadaş mı 71
arkadaş olduğumuzu sanıyordum 17
arkadaşımdır 16
arkady 17
arkada 129
arkadan 28