Arkadaş mı traducir español
74,468 traducción paralela
Pekala, bir kere, Andy Dick'le arkadaş mısın?
Primero, ¿ eres amiga de Andy Dick?
Kız arkadaşım Samantha.
Lo siento. Mi novia Samantha.
Sen Ölümlü Kupa'yı, biz de arkadaşımızı istiyoruz.
Nosotros buscamos el regreso de nuestra amiga.
Yakın bir zamanda ortak arkadaşımızı gördün mü?
¿ Ha visto a nuestro amigo mutuo por ahí últimamente?
- Lily, bu arkadaşım Jefferson.
Lily, este es mi amigo Jefferson.
Wally ile ranza arkadaşı mı olacağız?
¿ Wally y yo compartiremos habitación?
Daha çok "Allah yardımcım olsun" dedim. Arkadaşının da.
Es más un "ayúdame, Dios mío" y a tu amigo.
Arkadaşına yardım etmen için gereken her şey dahil 8 petabayt veriyi aldık.
Recopilamos 8 petabytes de datos, incluyendo todo lo que necesitas para ayudar a tu amigo.
Dinah adında bir arkadaşım vardı.
Tuve una amiga llamada Dinah.
Beni manipüle etmeye çalıştı, bana yalan söyledi arkadaşımın kardeşini öldürmemi istedi.
Me manipuló, me mintió, me... Me hizo matar a la hermana de mi amiga.
Mesela CNN'de bir sunucu var. Ya da Emily, Sidney'den önceki kız arkadaşım.
Por ejemplo, en una reportera de CNN o en Emily, mi ex antes de Sidney.
Arkadaş olmadığımızı biliyorum ama ilişkimize değer veriyorum Jean.
Sé que no somos amigas, pero realmente valoro nuestra relación, Jean.
Evet, iş arkadaşım Cynthia grip olmuş.
Cynthia es del trabajo y tiene gripe.
Çünkü en iyi arkadaşımın doğum günü partisini kaçırmıştım.
Porque me había perdido el cumpleaños de mi mejor amiga.
Mickey'nin arkadaşı mısınız?
¿ Son amigos de Mickey?
- Ben en iyi arkadaşıyım.
- Yo soy su mejor amigo.
- Bu, arkadaşım Andy.
- Este es mi amigo, Andy.
Kız arkadaşım ve tüm arkadaşlarım büyük bir malikanede TV izlerken ben içeri davet edilmiyorum.
Mi novia y mis amigos están mirando TV en una mansión ¿ y a mí no me invitan?
Yani onun asistanıyım, tercümanıyım, iş arkadaşıyım, bazen de terapistiyim.
Es decir, soy su asistente, su traductor y su colaborador, a veces, su terapeuta.
- Arkadaşımın arkadaşları.
- Son amigos de un amigo.
Bertie, bu Dustin, eski bir arkadaşım.
Bertie, este es Dustin, un viejo amigo.
Dustin, bu Bertie, ev arkadaşım.
Bertie, mi compañera de apartamento.
Ben bir arkadaşıyla yemek yiyen yetişkin bir kadınım.
Soy una mujer adulta que está cenando con un amigo.
Sadece anlamadığım, neden ona hala senin erkek arkadaşınmış gibi düşünmesine izin verdiğin. Yani, tabii eğer, bu senin isteğin değildiyse?
Es solo que no sé por qué lo dejaste creer que seguían siendo novios, o sea... a menos que... sea eso lo que quieres.
Siz onun bir arkadaşı mısınız?
Eres amiga suya.
Benim kız arkadaşım.
Pero es mi chica.
Onun erkek arkadaşıyım.
Su novio.
Erkek arkadaşım var benim.
Yo... tengo novio.
Callie'yi tanıyorsun değil mi, benim kız arkadaşım.
¿ Conoces a Callie, mi novia?
Erkek arkadaşımın bana yardım edeceğini düşündüğüm için pardon ya.
Perdoname por pensar que mi novio querría ayudar.
Erkek arkadaşım.
Mi novio.
Yeni kız arkadaşınla görüşerek şansımı zorlamamalı mıyım?
¿ Tentar a la suerte con esa entrevista con tu novia?
Bir arkadaşım geçmişimin yakama yapışması gerekmediğini söyledi.
Una amiga mía me ha dicho que mi...
İyi bir dostum, kora kor mücadele vereceksen yanarsın dedi ama sonra başka bir arkadaşım bu akşam çok korkutucu bir olayı atlattı çünkü desteği, bir ekibi vardı.
Un buen amigo me dijo que si combates fuego con fuego, terminarás quemándote, pero luego otro amigo logró salir de algo muy aterrador esta noche porque tenía apoyo, a un equipo.
Taiana'nın arkadaşıyım ben.
¿ Mi adorada Taiana?
- Arkadaşım olur ve biz- -
Y yo...
Planın çılgınca olsa bile sana yardım edecek bir arkadaş olduğumun kanıtı.
Prueba de que aunque creo que tu plan es una locura, soy bastante buen amigo como para ayudar.
Ama dairem arkadaşını öldürmek zorunda kalacağın kadar berbat mı yani?
Ah... ¿ Mi apartamento está tan mal que tienes que asesinar a una amiga por eso?
Arkadaşım işte anne.
Una amiga, mamá.
Bir arkadaşım burada kalıyordu.
Una amiga se quedó aquí.
Orada evi olan bir arkadaşımız vardı.
Teníamos a un amigo que tenía una casa allí.
O... iyi bir arkadaşım.
Es una buena amiga mía.
Kişisel... arkadaşım.
Personal... mi amiga.
Bir seferinde bir arkadaşım bana "herkes aynı anda sessizleşir" anlarının sadece 20 geçe ve 20 kala gerçekleştiğini söylemişti.
Sabes, un amigo me dijo una vez que esos, momentos de "todos se callan al mismo tiempo" sólo ocurren a las 22 y 20 después de la hora.
Tanrım, seni en iyi arkadaşım sanıyordum.
Dios, pensé que eras mi mejor amiga.
Şimdi Nancy, o bütün bunlara, acı bir şekilde her şeyine el konulmuş olarak belirli bir üstünlükle geliyor ki normalde buna ihtiyatla yaklaşırdım ama itiraf etmeliyim ki arkadaşımın boynundaki o ip yanıklarını görmek...
Ahora, Nancy, él llega a todo esto desde una ventaja específica de los amargamente desposeídos, que normalmente tomaría con decoro, pero tengo que admitirlo, después de haber visto la cuerda arder en el cuello de mi amigo...
O benim arkadaşım.
Él es un amigo mío.
Tıpkı arkadaşım İsa Mesih gibi. İhtiyacın olan tek şey ölü karı yeniden dirilmek.
Como mi amigo Jesucristo, lo único que necesitas, mujer muerta... es la resurrección.
Ve eğer ben arkadaşımı tanıyorsam biri volkana atılmıştır.
Y si conozco a mi amigo, alguien ha sido arrojado al volcán.
Hayor, o rol senin arkadaşım.
No. Es el tuyo, amigo mío.
Adın ne arkadaşım?
¿ Cómo te llamas, amigo?