English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ A ] / Asıl sorun

Asıl sorun traducir español

978 traducción paralela
Ama asıl sorun ana motorun çevresindeki bariyerin yoğunluğu.
Cuento contigo. Pero hay un problema con la densidad de la barrera alrededor de la nave.
Asıl sorun bunlar birbirinden ayıramamamızdır.
- El caso es que es difícil diferenciarlos.
Asıl sorun, bu kadar parayı nereden bulacağımız?
Yo me pregunto. ¿ Dónde encontraremos esa suma?
Asıl sorun, kadınla bebeğini ne yapacağımız.
El problema es qué hacemos con la señora y su pequeña.
Asıl sorun bundan sonraki hamle ne olacak?
La cuestión es... ¿ qué hago ahora?
Asıl sorun sen beni bağışlayabilecek misin?
La cuestión es si podrás perdonarme a mí.
Asıl sorun, nasıl yaptığınız.
La cuestión es cómo pudo.
Asıl sorun şu ki hala doğru dürüst bir zam alamadı.
Es sólo que no fue correctamente educado.
Benim için asıl sorun, çözeltinin sıhhi tesisat düzenlemelerinde kullanılan... demir, çelik, pirinç, kurşun ve diğer metallerin benzer bir şekilde tepki vermeden etin üzerinde istenen etkiye ulaşmasını sağlamaktı.
Mi problema es si la solución tendrá el efecto deseado en la carne, el mismo que en el hierro, el acero, el latón, el plomo y otros metales usados en los preparativos.
Asıl sorun ise ; onlarla ne yapacağız?
La pregunta es, ¿ qué haremos con ellos?
Asıl sorun boruların üzerinden yol geçiyor olması.
Eso en origen fue una alcantarilla. Entonces, había una carretera sobre ella.
Asıl sorun şu, bu resim yıldız olarak La Goulue'yu gösteriyor ki bu da yanlış ve gereksiz.
Zidler, aquí parece que La Goulue sea la estrella.
Asıl sorun çocukluktan kalma aşağılık duygularının yetişkin dönemde dışa vurmasıyla ilgili.
El problema mayor es una niñez traumática, agravada por alguna experiencia de adulto.
Bu limanda asıl sorun ne söyleyeyim mi?
¿ Queréis saber cuál es el problema de nuestro puerto?
Asıl sorun para aşkı. Para aşkı ve bedavacılık insan sevgisinden daha önemli oldu.
Es el amor a un miserable dólar, que el amor al dinero, al trabajo fácil, sean más importantes que el amor al hombre.
Asıl sorun kaç tane değil, nerede oldukları?
La cuestión es dónde están.
Görüyorsun, asıl sorun bu.
Ésa es la cuestión.
- Asıl sorun da bu. - Baştan başlamak için öldü.
- Ese es el problema, antes también estaba muerto.
Bence aramızdaki asıl sorun bu.
Este es el problema entre nosotros.
Asıl sorun, Gant'i tanıdığım kadarı ile hala... onun katil olabileceğine inanamıyorum.
El problema es que no llego a estar convencido de que... Gant es el asesino despiadado que parece ser.
Asıl sorun annesi mi oluyor? Doğru.
En cuanto a que el amor y el matrimonio estén separados.
Asıl sorun şu, dostum, neden bir sahibim olsun ki?
El problema, querido amigo, es si queremos tener amo o no.
- Asıl sorun da bu.
Ese es el problema.
Belki büyü vardır, dilekler gerçek olur... Sanırım asıl sorun...
Supongo que el problema es... supongo que el problema es que no hay mucha gente que lo crea.
Asıl sorun onları öldürmek değil.
Matarles no resulta un problema.
Asıl sorun bu.
ese es el problema.
- Evet. Asıl sorun da bu.
Precisamente.
Asıl sorun burada çok rahatız, buradan ayrılmak istemiyoruz.
El problema es, estamos tan cómodos aquí, que no queremos salir.
Asıl sorun bu.
Es el problema.
Asıl sorun, bu bir doğa olayı mı yoksa zeka sahibi bir canlının bir amaç uğruna kasten yaptığı bir şey mi?
La pregunta es, ¿ es un fenómeno natural o es deliberado y con un propósito?
Asıl sorun, çinçilya yetiştirme hevesim kayboldu.
El problema es que se me han pasado las ganas de tener chinchillas.
Asıl sorun harap olmuş karımın ailesiydi.
Por favor, no han sido estos males los que han trastornado a la familia de mi mujer.
Asıl sorun geride kalan bu canavarlarla ne yapacağımız.
El problema de fondo es qué hacer con esas criaturas.
İşte asıl sorun da bu.
Ese es en realidad el problema.
Asıl sorun sürekli arkaya bakmak zorunda olmamız.
Lo malo es que tienes que mirar atrás.
Asıl sorun, bu iş için yıllardır çalışıyor olmamız.
Llevamos muchos años trabajando en este problema.
Asıl sorun bu boşlukla nasıl konuşacağımız, ondan nasıl besleneceğimiz ve onu nasıl dolduracağımız.
El problema es como hacer hablar, alimentar, llenar el espacio.
Asıl sorun sensin, Laso, mantıklı bir beyninin olmaması.
Tu problema, Laso, es que no tienes una mente lógica.
Yargı sistemini içten çökertmek o kadar kolay değil. Ve asıl sorun parçalamak.
No es tan sencillo romper... en el interior del sistema judicial... y el problema esencial... es pese a todo el de la ruptura...
Asıl sorun, bu hastanenin o harap binalara sahip olmasıdır. O binalar satın alınmamalıydı. Onları da tıp dünyasının emperyalist rüzgarına katacaksınız.
El asunto es que el hospital es el dueño de esos edificios... y en vez de demolerlos... y de construir ampliaciones para el cuerpo médico... el hospital debería reconstruir esos conventillos...
Fakat günümüzde asıl sorun, insanlar artık birbirini sevmez oldu.
Pero ése es el problema hoy en día. La gente ya no se cae bien el uno al otro.
Sorun asıl şimdi başlıyor.
Es un problema comenzando desde aquí, desde aquí...
Asıl sorun da bu.
Ese es el problema.
Fakat, üstümde çıplak bir bayan asılıyken uyumakta biraz sorun yaşayabilirim.
Pero tendré problemas para dormir con esa chica desnuda colgada en la pared.
Sanırım asıl sorun buna inanacak yeterli sayıda insan yok.
Buenas noches, chico.
Ama bilirsin, sorun kazmak değil. Kalaslarla desteklemek ve çıkan toprağı dışarı atmak - asıl dert etmen gereken konu bu.
Pero el problema no es excavar, sino poner refuerzos de madera y sacar la tierra.
Asıl kendi adamlarınıza sorun.
¿ Por qué no preguntas a los tuyos?
Bay Pudey, asıl büyük sorun para sorunu.
El problema de fondo, Sr. Pudey, es el dinero.
Bu bölgede ilk aşılması gereken sorun uyuşturucu bağımlılığı ve ticaretidir.
El problema es el control de la adicción a las drogas... en la comunidad y en el gueto.
Yani yılda 10 kızla eğlenebilirsiniz ve bu sorun değildir. Ama 10 yıl boyunca aynı kadına aşıksanız "aşağılık herif" oluyorsunuz.
Puede salir con 10 chicas al año y está bien... pero si está enamorado de la misma mujer por 10 años... es un hijo de puta.
Sorun ne derken? Asıl senin sorunun ne?
¿ Y tú, no tienes problemas?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]