English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ A ] / Ateş açın

Ateş açın traducir español

485 traducción paralela
- Düdüğümü duyunca, ateş açın.
- ¡ Abran fuego al oír el silbato!
Ateş açın.
Abran fuego.
Hadi, ateş açın.
Vamos, disparad.
- Hazır olunca ateş açın!
¡ Hagan fuego!
- Hazır olunca ateş açın!
- Hagan fuego.
Albay, öndeki gemiye ateş açın.
Capitán, abran fuego contra la nave madre.
Hedef menzile girdiğinde ateş açın.
Abran fuego cuando esté a tiro.
İskele 20, düşman görüş mesafesine girdiğinde ateş açın.
Babor, 20. Disparen cuando Io tengan en la mira.
- Ateş açın albay.
Abra fuego, capitán.
- Ateş açın!
- Abran fuego. - ¡ Disparen!
- Gerekirse ateş açın.
Dispara sólo si es necesario.
- Ateş açın!
- ¡ Abrid fuego!
Yanıt çıt sesini duymazsanız yere yatın ve ateş açın.
Si no obtienen respuesta abran fuego.
Tamam... 200 metrede ateş açın.
Vale... abre fuego a 200 metros.
Eğer gelirse ateş açın.
Debes hacer un disparo si viene.
Krater silahları, ateş açın.
Armas del cráter, abran fuego.
On saniye içinde ateş açın.
Abran fuego en diez segundos.
Mezeray, ateş açın!
- Mézeray, abra fuego.
Yüzbaşı, cephane deposuna ateş açın.
Capitán, fuego en el almacén municiones.
Pekala, oraya dört kez ağır ateş açın!
¡ Vale, dispara cuatro ráfagas intensas ahí!
- Bir tane yerleştirin, ateş açın.
- Batería 1, abran fuego.
Kontrol edin ve tekrar ateş açın.
Corrige y dispara nuevamante.
Ben "Adamlar" diye bağırdığımda havaya ateş açın, bol gürültü yapın.
Y cuando grite "¡ hombres!", disparad al aire y haced mucho ruido.
- Tüm bataryalar, ateş açın.
- Todas las baterías abran fuego.
Ateş açın ve gezegenden uzaklaşın. - Apollo...
Abramos fuego y retirémonos del planeta.
- Ateş açın!
¡ Abran fuego!
Teğmen Sandrini ateş açın.
Teniente Sandrini, abra el fuego!
Ateş açın.
Abre fuego.
Bu korugana ulaştığınızda, yere yatın ve sütreleri kullanıp yalayıcı ateş açın.
Cuando alcancen el búnker, cúbranse... y fuego graneado sobre el objetivo A.
Yakma aleti ile bastırıcı ateş açın ve savunarak geri çekilin dedim...
Dije que ataquen al enemigo con los incineradores y se replieguen...
Görüş açılır açılmaz, ateş açın!
¡ Tan pronto como se despeje, abran fuego!
- Emir verince, ateş açın.
A mi orden, disparen.
Ateş açılan aracın sağ ön kapı kolundan.
De la puerta delantera derecha del coche desde el que dispararon.
Adanın her yanından ateş açılıyor.
Cada metro de la isla está armado.
Emniyetini açık, parmağınıda tetikte tut, üstüne atlarlarsa,... silah ateş alır.
Saque el seguro y ponga el dedo en el gatillo. Si lo atacan, disparará al caer.
Ateş açın!
Disparad.
Ağır bombardıman. Ateş açılsın. Tamam.
Use artillería pesada, dispare para causar efecto.
Feneri ona tuttuğumda ateş açın.
- Nah. Por ahí.
- İspanyol sınırından Fransa'ya geçerken ateş eden bir takım askerin önünde,... onu yem olarak kullanmak acı verici bir görevdi.
- Tuvo la dolorosa tarea de atraerla hasta la frontera española y hacerla cruzar a Francia, donde la hicimos fusilar.
Tek bildiğim kapının açık olduğu ve onun ateş ettiği.
Se abrió la puerta de pronto y él se puso a disparar.
Kalkanlarını indirdikleri an ateş aç.
Disparen cuando bajen las defensas. Sí, Concejal.
ateş kapaklarını aç!
Abran las escotillas.
Araç infilak etmeden önce Francis Grutti'ye ateş açıldığını tespit ettik.
Antes de ser quemado, Francis Grutti recibió un tiro con perdigones.
Ateş açın!
¡ Abran fuego!
Birçok insan El Alameyn'de çok büyük bir baraj ateşi açıldığını ve ateş biter bitmez harekete geçmek üzere herkesin sıraya girdiğini düşünür. İnanın bana bu doğru değildi.
Muchos creen que El Alamein fue una andanada de artillería de gran con todo el mundo esperando hace y espera que todo el mundo se detendría para iniciar la lucha, pero no había ninguno.
- Buranın Başkan'a ateş açılan bina olduğunu biliyor muydunuz?
Desde este edificio dispararon sobre el Presidente.
Açığa bir adam yollarsınız ve ateş edilip edilmediğine bakarsınız.
Uno envía a un hombre a campo abierto y ve si le disparan.
Gemiye çıktığımızda kesinlikle gerekmediği sürece ateş açılmasını istemiyorum. Tatsız bir şey olurda yaralanır veya ölünceye kadar ne gemiyi nede vericiyi ele geçiremezsek İngiliz olduğumuz belli olmamalı.
Cuando estemos abordo no quiero disparos a menos que sea absolutamente necesario... que nada malo suceda y si alguno resulta muerto o herido, no debe ser abandonado a bordo del Ehrenfels, ni tampoco cualquier equipo nada que nos pueda identificar como británicos.
Lena Katliamı, 1912 : 500'ü aşkın kişi, ateş açılarak öldürüldü.
La masacre de Lena, 1912 Más de 500 fusilados.
Laurie Strode'yi kurtaran adamın ona yakın mesafeden 6 el ateş etmesi gerçeğine rağmen Haddonfield polisinin şüphelinin ortadan yok oluşu için açıklaması yok...
... alega haberle disparado seis veces. La policia no tiene ninguna explicación... por la desaparición del sospechoso, pero se confian de que será atrapado pronto... No lo puedo creer.
Açıkcası ben daha iyi bilmiyorum askerlere bunu anlatmanın yolu : Ateş emri ya da aksi söylendiğinde.
Porque agito en contra del militarismo y quiero prevenir una guerra, obviamente, no conozco otra forma que decirle a los soldados que... cuando les digan que disparen, no disparen.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]