Babam da traducir español
6,429 traducción paralela
Gerçekten aşkın var olup olmadığını bilmiyorum ama eğer varsa annem ve babam da dahil dünyada bu kadar karmaşa olmazdı.
Sinceramente, no sé si el amor existe. Incluso si existe... no creo que el mundo deba ser un desastre, incluidos mis padres.
Benim bir ailem var. Annem de, babam da iyi, nazik, sevgi dolu insanlar.
Tengo unos padres... unos padres buenos, graciosos, generosos, divertidos.
Annem öldü. Babam da bizi uzun zaman önce terk etti.
Nuestra madre murió... y nuestro padre nos abandonó hace mucho tiempo.
Benim babam da huysuz bir adamdı.
Mi padre, también era un hombre rudo.
Babam da uçağa binmedi.
Así que mi padre no vuela
Annem beni kurban etmeye çalisti babam da dogdugumda terk etti.
Mi madre intentó sacrificarme y mi padre se fue cuando nací, así que...
Babam da dahil, hepimiz yanlış okumuşuz.
Todos lo hemos hecho, mi padre incluido.
Babam da gitmek istemiyor.
- Papá tampoco quiere ir. - ¿ Te lo ha dicho?
Babam da gitmek istemiyor.
Papá tampoco quiere ir.
Bak, dedem güvenliğin başı değildi. Babam da değil.
Escucha, mi abuelo no era el jefe de seguridad, ni mi padre.
Biliyormusun, benim babam da öldürüldü.
Sabes, mi padre también fue asesinado.
Ve sonra babam da Gabe ile savaşman için insanlığını kaybetmen gerektiğini söyledi.
Y luego mi padre dijo que tendrías que perder tu humanidad para luchar contra Gabe.
- Benim babam da kötü şeyler yapıyor mu?
¿ Mi papá hace cosas malas?
Babam da içindeydi.
Mi padre estaba... conectado.
Annem tütünleri buldu ve galiba babam da bir yerlere gidiyormuş.
Bueno, mi madre encontró los porros y creo que mi padre se va a largar a algún sitio.
Anne ve babam da böyle söylüyordu.
Lo dijeron mamá y papá.
Rashid'ler ordu kışlasını bombaladı. Babam da halkını gazlayarak yanıt verdi.
Los Rashid pusieron una bomba en unos barracones militares y mi padre respondió gaseando a su propia gente.
Ne babamın ne de annemin adını biliyorum. Hiç arkadaşım falan da yok.
No sé el nombre de mi padre, el de mi madre tampoco y no tengo amigos.
- Babam sonra da özgür kalacak dedi.
- Entonces saldría libre, según papá.
Benimle konuşmak istemezsen annemle babamı da arayabilirsin.
O a mamá o papá si no quieres hablar conmigo.
Sen babamın yerine geçeceksin, Sue da annemin yerine. Ben bir istisnayım, çünkü kimsenin yerine geçmeyeceğim.
Tú reemplazas a papá, Sue reemplaza a mamá, y como yo fui un error, yo no reemplazo a nadie.
Babam onu tanıyor da.
Mi papá le conoce.
Annem, babamın da hep böyle yaptığını söylerdi ya.
Como mamá diría que papá siempre hacía.
Garvey resmen onun gözünün içine bakıyordu ve o da "Annemin sandalyesinde oturup babamın lezzetli tavuğunu mu yiyorsun?" diyordu.
Garvey la observa fijamente, y dice : "¿ estás sentada en la silla de mi mamá," "comiendo el pollo de mi papá?"
'Saat 10.30'da babamızla buluşacağız.
Nos reuniremos con papá a las 10 : 30.
Babamın da dediği gibi bir sincabı kovalarken, fındıklarını yemeye hazır olsan iyi olur.
Como mi papá decía, si persigues una ardilla, más vale que te prepares a comer sus nueces.
Ailemizin ona bıraktığı tüm parayı babamı verdi ve babam restoran açtı çok başarılı oldu, sonra da kötü bir alışkanlıkmış gibi annemi bıraktı.
Ella le dio todo el dinero que le dejó su familia y él abrió el restaurante. Fue un gran éxito y luego la dejó como si fuera un vicio.
- Şu da benim babam.
- Oh, ese es mi padre.
Çünkü ben babam olduğunu ; o da oğlu olduğunu biliyordu.
Porque me enteré de que tenía un padre y él de que tenía un hijo.
Fakat bu, bana babam ona da babası tarafından verildi.
Entiende que me lo dio mi padre... y a él se lo dio su padre.
Babam hep bunun da onun huyu olduğunu söylerdi.
Mi padre solía llamar a eso vitalidad. Es cierto.
1000 yıl boyunca sana karşı dikilip başarıyla kafa tutan kimseyi görmedim buna iğrenç babamız da dahil. Seni yok etmek isteyen sayısız girişimciden hiçbirisi.
En 1,000 años, nunca he visto a nadie confrontarte exitosamente, ni siquiera nuestro malvado padre ni a ninguno de los innumerables ataques para destruirte.
Kendine evcil hayvan yaptığın adam, yani babam annemden daha da manyak.
Y ese hombre que has hecho tu mascota, mi padre, bueno, está más loco que ella.
Yoksa bu da babam olduğunu söyleyip yeniden doğduğunu iddia eden adam gibi mide bulandırıcı acımasız yalanlarından biri miydi?
¿ O esa fue otra mentira que dice ser mi padre que regresó de la muerte?
Babamın talebi ve benim dileğim atlılarımla birlikte Cambulac'da kalıp sizin korumanız olmaktır efendim.
Es el pedido de mi padre y mi deseo permanecer en Cambulac con mis jinetes a fin de proteger al Gran Kan.
Eğer babamıza bir şey olursa, senin canını alan da ben olurum.
Y si algo le sucede a nuestro padre, yo seré quien te la quite.
Mike'ın lakros maçı için babam Harrisburg'da.
Mi padre está en Harrisburg para el partido de lacrosse de Mike.
İnsanları canlandırabiliyorsan, babamı da canlandırabilir misin?
¿ Si pudieras conjurar personas, conjurarías a mi papá?
Biraz yürüdükten sonra babamı aradım. O da gelip beni aldı.
Luego caminé durante un rato, llamé a mi papá y él me recogió.
Babamın da Yahudi olduğunu hatırlamıyor musunuz?
¿ Me pregunto si Ud. recuerda que mi padre era judío?
Oynayacaktım da eleme gününde babamın Playboy koleksiyonunu patlattım.
Bueno, iba a hacerlo, pero el día de las pruebas encontré la colección de Playboy de mi padre.
- Çabucak buraya gelmelisin çünkü babam bütün berbat şeyleri bana paket yaptırdı onları Haddasah Cemiyetine bağışlayacak, ya şimdi ya da asla.
- Tienes que venir aquí, ya, porque papá me tiene recogiendo su mierda para donarla y es ahora o nunca.
"Noel'de tek istediğim şey babam." Ve adam da... Adam da...
"todo lo que quiero por navidad es a mi papi", y él dijo... dijo...
Ağza alamadığım bu ayrıcalıkla, hiçbir bedel ödemiyormuşum gibi ya da sokaklarda öz babamı protesto etmiyorlarmış gibi yaşayacağımı sanırdım.
Vivir con este obsceno privilegio y pretender que no tiene un precio, o protestar en la calle contra mi propio padre.
Sadece bu büyük ulusu yükseltmiş bir babayı değil beni ve kardeşimi yetiştirmiş öz babamı da anıyorum.
No solo al padre que erigió esta gran nación, sino a mi padre, quien me crió a mí y a mi hermano.
Babamın da eskiden böyle bir kalemi vardı.
Mi papá tenía una pluma así.
Babam Ma'an'da saldırıyı başlatmadan önce Sheik ile barış görüşmeleri için konuşmuşlardı.
Antes de que mi padre lanzara el ataque sobre Ma'an, él y el Jeque se sentaron para dialogar pacíficamente.
Onun da değil, o benim babam değil.
No es la suya tampoco, el no es mi padre.
Babam Utah'da Birleşik Devletler süvarilerini yenen...
Padre me entrenó con los mismos hombres que derrotaron a la caballería de la Unión en Utah.
Annem partideki her şeyin mükemmel olması için o kadar da uğraşmışken birden babam çıkıp her şeyin ortasına sıçıveriyor.
Mi madre ha trabajado muy duro para que todo esté perfecto para la fiesta y entonces viene él y lo fastidia todo.
Babam, ben yokken onları besliyor.
Padre les da de comer cuando no estoy aquí.