English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ B ] / Bayıldılar

Bayıldılar traducir español

385 traducción paralela
Ateşli bir şekilde öpüşürken bayıldılar.
Se desmayaron mientras se besaban apasionadamente.
- Et sosuna bayıldılar.
Adoran tu salsa de carne.
- Harikaydınız. Bayıldılar.
- Estuvo maravillosa.
- Pasadena'dakiler ona bayıldılar.
- Pasadena ha enloquecido.
Kuzeyli, sana bayıldılar.
¡ Ya lo creo que les ha gustado!
Bayıldılar!
¡ Les encanta!
Ve bayıldılar.
Les ha encantado.
Ölmediler sadece bir süreliğine bayıldılar.
No están muertos, solo están sin sentido.
Bayıldılar. Jüri başkanı beni kesiyordu.
- Y uno de ellos me ha mirado.
- Bahçenize koyduğunuz şu acayip şey var ya... - Evet? - Grunderler, buna bayıldılar.
- Ese trasto raro que hizo colocar en su jardín...
- Bayıldılar.
- Les enloquece.
Şuraya bak, bayıldılar!
¡ Míralos, les gusta!
Bayıldılar Bruno! Bruno!
¡ Les gusta, Bruno!
Sana bayıldılar!
Les encantas.
Evet, bayıldılar. Diğer bütün erkekler gibi.
Sí, se desvanecieron, como todos mis hombres.
- Bayıldılar!
- ¡ Les encanta!
Bayıldılar.
¿ Les encantó?
Şuna bakın. Bayıldılar!
Me encanta. ¡ Me encanta!
Bayıldılar.
Les gustó.
Hayır, bir süreliğine bayıldılar.
No, estarán inconscientes por un rato.
Sanırım buna gerçekten bayıldılar.
Creo que realmente se lo creyó.
- Hayır, bayıldılar.
- - No, les encantó.
Annenin mobilyalarına bayıldılar.
Les encantaron los muebles de tu madre.
Bak turp'lara bayıldılar.
Oye, Carlos... Ay, mi niño, mira los nabos, ¿ eh? Cómo le gustan.
Bayıldılar efendim.
Les encanta, señor.
Kalabalığa karıştı, onlarla 15 dakika geçirdi. Hanımlarla muhabbet etti, insanlarla öpüştü. Ona bayıldılar.
Se acercó al público, pasó 15 minutos con él jugando con las damas, besando, y lo adoraron.
Rap müziği dansla birlikte... Japon halkına tanıtmıştım ve buna bayıldılar.
Primero, llevé a Japón el baile y la música rap.
- Bayıldılar.
- Les encantan.
Ona bayıldılar.
La adoran.
Bayıldılar.
Les encantó.
Bayıldılar.
Salió todo bárbaro.
Şebeke ile konuştum. Günlüklere bayıldılar.
- Los ejecutivos están felices.
Bay Boudu, ayakkabılarınız parlatıldı mı?
Y bien, Sr. Boudu, ¿ le sacó brillo a sus zapatos?
Bay Gabard ve Bay Emela'yla birlikte seferi düzenleyen kaptanın sahibi olduğu 40 tonluk yelkenliyle Diego'dan ayrıldılar.
Han abandonado la base y los acompaña el capitán Oloncor Abricur, que dirige la expedición con el señor Gabard Emla.
Bakın, Bay, Özel Ajan Fleury adamlarımdan 47'si toplanması aylar sürecek şekilde parçalara ayrıldılar.
Escuchen agentes especiales,... 27 de mis hombres fueron volados en cientos de piezas que tomaron meses recogerlas.
İspanyollar yolluğa bayıldı ama asıl tavuğu kaçırdılar.
pero hoy se han quedado sin cena!
- Bu gece sana bayıldılar.
- Les has gustado.
"ve ateş etmeye başladılar. - Biri bayıldı, kız kardeşinin bedeni onu korudu."
Una se desmayó, protegida por el cuerpo de su hermana.
Bazıları bayıldı. Zaten bildiğiniz şeyleri neden soruyorsunuz?
¿ Por qué pregunta algo que ya sabe?
Bayıldılar laflarına.
Quieren eso.
Bana bayıldılar.
¡ Les encanté!
Bir ekmekçinin üstünde, elektrikli ocak var, suyu bir de bayıldığım "croissant" lar.
Está sobre una panadería, tiene un hornillo, agua y todos los croissants que quiera.
- Ah, aslında erkeksi sesimle yaptım. "Jürinin anlaması gereken şu ki..." Bayıldılar.
Uh, bien, puse mi voz aguda, sabes, "lo que el jurado debe entender", y les encantó!
New York'lu yayımcılar buna bayıldı.
A los neoyorquinos les encantó, porque no saben dónde está Chad.
Bayıldılar mı?
¿ Se desvanecieron?
Lou gemilerde eski şarkılarını söylemeye başladı ve seyirciler de bu söylediği şarkılara bayıldı.
Canta en cruceros nostálgicos y el público se vuelve loco.
- Bayıldılar.
- Les encanta.
Bana bayıldılar.
Me aman.
Bazıları bayıldı.
Algunas se han desmayado.
Senin de duyabileceğin gibi, etraftan hiç ses gelmiyor gönül rahatlığıyla, aynı kattaki İzlandalıların ya otelden ayrıldıklarını ya da topluca bayıldıklarını söyleyebilirim.
Como te darás cuenta por el ruido de fondo me doy cuenta, aliviado, de que los islandeses se han ido o desmayado.
Ayakkabılarına bayıldım.
Me encantan tus zapatos.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]