English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ B ] / Bir goa

Bir goa traducir español

661 traducción paralela
Tahmin ediyorum ki Langley'deki çocuklar bir Goa'uld'u incelemeyecekler zaten.
Los muchachos de Langley no podrán estudiar un goa'uld después de todo.
İnanıyoruz ki bu görevden, fazlasını elde edebiliriz... tek bir Goa'uld larvasından fazlasını.
Podemos conseguir más cosas con esta misión además de una larva goa'uld.
- Bir Goa'uld larvasına sahip olmayı isterim... böylece Langley'deki beyaz önlüklüler üzerinde çalışabilir...
- Me encantaría conseguir una larva... para que la estudien los científicos de Langley.
- Bir Goa'uld mu?
- ¿ Un goa'uld?
Bir Goa'uld ölüm uçağını anlatmanın şairane yolu.
Es una descripción poética del planeador goa'uld.
Neden bir Goa'uld onları bu gezegene getirsin, merak ettim.
Me pregunto por qué un goa'uld los trajo a este planeta.
Belki de iyi bir Goa'uld'dur.
Tal vez fue un goa'uld bueno.
Ama eğer bir Goa'uld'a aitse, içinde neden kimse olmadığını,... ve neden üzerinde Mayaca yerine... Mısır hiyeroglifleri olduğunu açıklamalı.
Pero si pertenece a un goa'uld, eso explicaría muchas cosas... como por qué no hay nadie adentro y por qué tiene... jeroglíficos egipcios en lugar de mayas.
O bir Goa'uld, efendim.
Es una goa'uld.
Nasıl bir Goa'uld olabilir?
¿ Cómo puede ser una goa'uld?
O bir Goa'uld mu dedin?
¿ Dijiste que era un goa'uld?
O bir Goa'uld.
Es una goa'uld.
Bir Goa'uld'a kraliyet karşılaması yapmak biraz tehlikeli değil mi sizce de?
¿ No le parece peligroso ofrecerle a un goa'uld un tratamiento tan regio?
Jaffa, karnında bir Goa'uld çocuğu var mı?
¿ El jaffa tiene a una cría goa'uld en su vientre?
Kendisine Hathor diyen bu kişi, bir Goa'uld... ya da bir çeşit Goa'uld.
Este ser, que se llama a sí mismo Hator, reconoce ser un goa'uld... o alguna clase de goa'uld.
Kawalsky'nin içinde bir Goa'uld var.
- Kawalsky está infectado con un Goa'uld.
Bir Goa'uld kendisinden önce gelenlerin tüm bilgisiyle doğar.
Un Goa'uld nace con el conocimiento de todos los Goa'ulds que lo precedieron.
Bir Goa'uld isteyerek paylaşmaz. Teal'c haklı.
Un Goa'uld no compartiría voluntariamente.
Bir Goa'uld görmeyi merak ediyorum, daha önce hiç görmedim.
Siento curiosidad por ver a un goa'uld. Nunca he visto uno.
Bir Goa'uld insan konukçu aldığında, bu kalıcıdır.
Cuando un goa'uld consigue un huésped humano, es permanente.
Bir Goa'uld tarafından alındı... Dediğin doğruysa...
Un goa'uld se ha apoderado de ella y si lo que dice es verdad- -
Elbette, karnımda bir Goa'uld larvasıyla dolaşıyor olmayacaktım, ama hey...
Claro que, no me verás paseándome con una larva goa'uld en el estómago.
Bir Goa'uld saldırısı çok fazla hasara yol açardı.
Un ataque Goa'uld hubiese provocado mayores danos.
Goa'dan taze portakallar, hatta bunları yutmak için bir galon Madeira şarabı da var.
Naranjas frescas de Goa, e incluso un galón de vino de Madeira para bajarlo todo.
Gavinle Goa'da bir iki gün geçirip, kazarak neler bulabileceğimizi görmenizi öneriyorum.
Sugiero que Gavin y yo, pasemos uno o dos días en Goa viendo que podemos pescar.
Goa'da tatildesiniz kocanız bir bey efendi ve iskambil masasında oturuyor.
Usted está en Goa de vacaciones y su esposo es un caballero de edad probablemente sentado en la meza de bacará.
Bir kol saati.Bu Goa'uld teknolojisi değil.
Un reloj. Me dice la hora.
Bu bir bebek Goa'uld. Tanrıların larva formu.
Un infante Goa'uld, la forma larval de los dioses.
Goa'uld'un olmadan bir bağışıklık sistemin yok.
No tienes un sistema inmunológico sin tu goa'uld.
Prim'ta. Genç erkeğin ilk Goa'uld simbiyotunu aldığı ve... gerçek bir jaffa olduğu gün... Ondan önceki tüm diğer jaffalar gibi.
Será sometido a la ceremonia de la implantación... la Prim'ta... el día en que un joven recibe su primera simbiosis goa'uld... y se convierte en un verdadero jaffa... igual que todos los jaffas antes que él.
- Savaşçı jaffa sınıfı... Goa'uld gücünün bir kurumu.
- La clase guerrera jaffa... es la base del poder goa'uld.
Stratejik avantajı düşünün, efendim... Goa'uld'un gücünün dayandığı bir grubun... sadakatini zayıflatabilirsek.
Imagínese las ventajas estratégicas, señor... si pudiéramos minar la lealtad del grupo... del que dependen los goa'ulds para conservar su poder.
Düşünüyorum da oradaki her bebek Goa'uld larvası bir insan vücudunu alacak.
Que cada una de estas crías goa'ulds algún día robarán una vida humana.
Aslında ne Goa'uld ne de başka birinin binlerce yıldır geçitten geçtiğine dair bir işaret yoktu.
No hay indicios de que los goa'ulds hayan atravesado esa puerta en mil años.
Eğer tüm ırkınızın Goa'uld'lar tarafından yokedildiğini düşünüyorsanız birine zarar vermek yüzünden bir cezalandırma olarak,... Tekrar olacağını düşünürseniz, ne yaparsınız?
Si creyeras que toda tu raza fue destruida por los goa'ulds... Como castigo por dañar a uno de ellos... ¿ qué harías si pensaras que iba a ocurrir otra vez?
Şimdi anladım da, bir çeşit Goa'uld teknolojisi kullanıyor olmalı. Fikrin var mı?
Está usando alguna clase de tecnología goa'uld. ¿ Se te ocurre algo?
Jaffa içinde bir efsanedir... esas Goa'uld larvası kraliçe Goa'uld'lardan gelir.
Según una leyenda de los jaffa... la larva goa'uld original nació de la reina de los goa'ulds.
Belki Goa'uld'lar üzerinde hücre düzeyinde bir analiz yapmalıyız... DNA örneği bulabiliriz.
Tal vez un nivel celular de analisis en los Goa'ulds o buscar alguna informacion del ADN.
Goa'uld burada yok ve bir süredir de gelmemiş gibi görünüyor.
Suena como que los goa'ulds no están aquí y no han estado en un tiempo.
İlkel bir dünya ile ilgili bir masal vardır, Goa'uld'un binlerce yıl önce keşfettiği.
Cuentan de un mundo primitivo que los Goa'ulds descubrieron hace un milenio.
O bir Goa'uld.
Un Goa'uld.
Bir jaffa taşıdığı Goa'uld ile iletişim kurmaz.
Un Jaffa no se comunica con el Goa'uld que lleva.
Birini sağ yakalarsak,... Goa'uld'larla bir sonraki karşılaşmamızda bize taktik üstünlük sağlayacaktır.
Si conseguimos capturar una viva... tendríamos una ventaja táctica considerable... en nuestro siguiente encuentro con los goa'ulds.
Bir hücrede bekçileri ve teknolojisi olmadan uyanacak,... bize Goa'uld teknolojisi hakkında bilmek istediğimiz herşeyi söylemekten başka şansı olmayacak,... ve Sha're'nin nerede olduğunu.
Despertará en una celda sin sus guardias ni su tecnología. No tendrá más remedio que hablarnos de la tecnología... y de la ubicación de Sha're.
Goa'uld asalak bir ırktır.
Los goa'ulds son... una raza de parásitos.
Görünüyor ki bir teknoloji şekline sahipler Goa'uld'lardan bile ileride.
Parece que poseen cierta tecnología superior a la de los goa'ulds.
Eğer Goa'uld'lar o gezegene hiç gitmedilerse, ve orada açıkça bir geçit olduğuna göre. Bu durumda Yıldız Geçidi sistemini onların kurmadığı konusunda sorgulanamaz bir kanıt elde etmiş olduk.
Si los goa'ulds no estuvieron allí y obviamente hay una Puerta... tendríamos pruebas de que ellos no construyeron las Puertas.
Efendim, Daniel'in söylemeye çalıştığı orada Goa'uld'lara düşman bir uzaylı ırkı varsa ve onlara eşdeğer ya da daha güçlü bir silah gücüne sahiplerse, onları aramalıyız.
¿ Señor? Creo que lo que intenta decir Daniel... es que si hay otro grupo de alienígenas hostiles a los goa'ulds... y que tienen un arsenal igual o superior... deberíamos contactar con ellos.
Dünyasında yaşadıkları ve Goa'uld iken başına gelenler inanılmaz bir suistimal.
Lo que sufrió en su mundo mientras era una goa'uld... es en cualquier lado un abuso increíble.
Thor'un Goa'uld'larla konuştuğu bir giriş hatırlıyorum.
Sí recuerdo la entrada, donde Thor les habla a los goa'ulds.
Bir zamanlar tüm Goa'uld'lar Unas'tı.
Antes... todos los goa'ulds eran como Unas.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]