Bir göz at traducir español
1,547 traducción paralela
Oh, bir göz atın.
Fíjate.
Bir göz atın.
Fíjate.
Dosyana bir göz at, tatlım.
Chequea tus records, cariño.
- Bir göz at.
- Eche un vistazo.
İşte... bir göz at.
¡ Mira esto!
Al, takımındakilere bir göz at.
Toma. Conoce a tu equipo.
Bir göz at.
Mira.
Etrafa bir göz at.
Echa una ojeada por todo.
Şuna bir göz at.
Mira esto.
O kimi arıyordu ki? PC'nin hard diskine sıkı bir göz atıp, silinmiş mesajları bulacağım. .
¿ A quién buscaba?
Bir göz at. Midelerinde kırmızı biberli kuru fasulye var.
El contenido estomacal de la pareja- - es chili.
Bu deniz ürünleri büfemizin sadece ilk öğünü, şuna bir göz at.
Éste es sólo el primer plato de nuestro bufette de pesado, mira ésto.
Senin ayrıntılı fotoğraflara bir göz atıyordum, özellikle... yastıkların olduğu.
He visto tus fotos del escenario, Más concrétamente, Ésta de los cojines.
Şuna bir göz at.
Mira ésto.
Tamam, ben şimdi etrafa bir göz atıp hangi odayı isteyebileceğime bakayım.
De acuerdo, voy a recorrer un poco para ver cual será mi habitación.
Bir göz atın.
Eche un vistazo.
Ama, uh, buna bir göz at. FBI kayıtları.
Pero, eh, echa una mirada a esto- - es una vigilancia del FBI.
Bir göz atıp, eksik kalan yanları bulunca haber veririm, tamam mı?
Lo revisaré y veré qué es lo que falta, luego te lo regreso ¿ Está bien?
! Tamam işte, - Sırt çantasına bir göz at.
bien, aquí, mira lo que lleva en su mochila.
Şu iki adama bir göz atın.
Mira a estos dos hombres.
Buna bir göz atıp atamayacağını merak ettim.
También me preguntaba si podrías echarle un ojo a esto.
Şu CD'ye bir göz at.
Escucha este CD.
Şu CD'ye bir göz at.
Escucha el CD.
Öyleyse Üstat Yu'nun Toprak Bükme Akademisi'ne bir göz atın!
Entonces deben visitar la academia de tierra-control del maestro Yu.
Vernon, en azından benimle olay mahaline gelip... - bir göz at.
Vernon, al menos vuelve conmigo a la escena...
Bu, ilginç olan birçok şeyden sadece biri, Flack. Birinci örnek, pantolonundaki bu leke. Şuna da bir göz at.
Ése es sólo uno de los muchos misterios, Flack.
Şuna bir göz at bakalım.
Échale un vistazo.
Siz hemen şöyle bir göz atın, tamam mı?
U... ustedes vayan echar una ojeada rápida, ¿ esta bien?
Fırsat bulunca bir göz atın.
Mírenlo cuando puedan.
Pekala, şu resme bir göz at.
A ver, mire bien esta foto.
İstersen içeri bir göz at.
Entra y echa un vistazo.
Şuraya bir göz at.
Viste esa caja ahí?
Başkan Cheney, "Rob, çok işin olduğunu biliyorum ama Esad'a bir göz at."
Y el Presidente Cheney me dice, " Rob, sé que tienes mucho que hacer, pero pon otra mirada en Assad.
Sanchez'i de al ve kiliseye bir göz at.
Toma a Sanchez y revisen esa iglesia.
Git bir göz at.
-... y ve a mirarlas.
New York'taki çocuklardan tahmini büyüme çizelgesi... çıkarmalarını istedim. Bir göz atın.
Pedí a mis chicos de Nueva York realizar una hoja de cálculo para el crecimiento proyectado.
Bir göz at.
Adelante, echa un vistazo.
Bir göz at.
Échale un vistazo.
Bana bir iyilik yap, etrafa bir göz at.
Mm... hazme un favor, mira en todos los lados.
Önce şuna bir göz at.
Mira el problemático primero.
Buna bir göz at.
Revísalo.
Arabasının hala bıraktığı yerde olduğunu doğrulamak için kibarca izin isteyin. Eğer rıza gösterirse arabanın içine bir göz atın.
Pregúntenle al juez si no sería tan amable de dejarlos confirmar que el auto todavía está donde lo dejó, y si les permitiría dejarles ver la cajuela.
Yumruk atıldığı zaman bir göz bebeğine ne olur bilir misin?
¿ Sabes lo que sucede a un globo ocular cuando se perfora?
Jacob ve Sarah Jean'in evi ; yıkılmayı bekliyor, bir göz atın.
Rua Henessy, 696, es la casa de Jacob y Sarah, van a demolerla.
Şimdi, "T" harflerine bir göz atın.
Ahora echad un vistazo a las "T"'.
Bence rehber kitaplarınıza bir kez daha göz atın çünkü Kosta Rika yerlilerinin çimen etek ve Hindistan cevizi sutyen taktıklarını sanmam.
Pienso que debes volver a revisar tus guías, porque no creo que las nativas de Costa Rica lleven faldas de hierba y sostenes de coco. Oh, a quién le importa?
Bir göz at.
Eche un vistazo.
Gelişini ne zaman duysam göz yaşlarına boğulurum. Elini tutmaya ve seni küçük küpelerle süslemeye can atıyorum. Kalbimin gölünde bir lotus çiçeğisin susuzluğunla suyumu emiyorsun.
rompo a llorar añoro cogerte de la mano y encadenarte con pequeños pendientes eres una flor de loto en el estanque de mi corazón consumiendo mi agua con tu sed sólo para intercambiar nuestros votos esperé hasta que llegó el otoño
- Burrows davasına göz atıyordu ve sanırım bilmesini istemedikleri bir şey buldu.
- lnvestigaba el caso Burrows... y encontró algo que no querían que supiera.
Yan komşunun video kayıtlarına bir göz atıyordum,
- Hola, Gris.
Bir göz at.
Hecha un vistazo.
bir göz atalım 38
bir göz atın 23
ateş 1641
athena 34
atlanta 129
atlantis 50
attica 24
atticus 45
attila 28
atlantic city 103
bir göz atın 23
ateş 1641
athena 34
atlanta 129
atlantis 50
attica 24
atticus 45
attila 28
atlantic city 103
ateşkes 51
atilla 45
atlar 92
ateşle 61
ateş et 239
atlantik 52
ateş yok 22
ateş serbest 41
atıyor 16
ateş etmeyin 472
atilla 45
atlar 92
ateşle 61
ateş et 239
atlantik 52
ateş yok 22
ateş serbest 41
atıyor 16
ateş etmeyin 472