Bir general traducir español
5,664 traducción paralela
Hiç tanımadığınız bir general gece sizi uyandırıyor ve koşarak buraya geliyorsunuz.
Un general que apenas conoce lo despierta en medio de la noche y Ud. concurre.
Bir general, askeri birliğine örnek olmalıdır.
Cuando un general está en el frente debe ser un ejemplo para sus tropas.
Bir generali eleştirdikten sonra sırtının sıvazlanmasını bekleyemezsin.
No puedes meterte con un general y esperar una palmadita en la espalda.
Bütün mağazaya dair genel bir bilgi veririm sana.
Te voy a dar un visión general de toda la tienda.
Ben buradaki bütünü görmeye çalışıyordum... herşeyi kaybetip sadece olani biteni anladım, ama harika bir çalışma.
Estaba tratando de lograr la forma general aquí... Suelta todo y sólo mira qué pasa, pero un gran trabajo.
Geniş bir topluma vereceğimiz mesaj sözkonusudur.
Es el mensaje que enviamos hacia afuera, a la comunidad en general.
Şu işçilerin vurulmasından sonra genel bir ayaklanma yapacaklarmış.
Inició una huelga general después que fueran baleados esos trabajadores.
Görünüyorki, yüksek komuta Anzac lar için genel bir hastahane istiyor.
Por lo visto el alto mando quiere un hospital general más cerca del Anzac.
Genelde sadece bir neden olur kadınlar bu tür kendini savunma taktiklerini bilir
Por lo general solo hay una razón por la que las mujeres saben defensa personal.
Sayın yargıç, tanıktan böyle bir kapsamlı bir soruyu cevaplaması mı bekleniyor?
Su Señoría, ¿ la testigo debe responder esa pregunta tan general?
General'in emri Paris'i yerle bir etmek.
El General dio la orden de atrincherarse por todos lados.
General Leclerc sadece iki koşulla Almanya ve sizin için onurlu bir teslimiyet sözü veriyor.
El general Leclerc le ofrece una rendición honorable, para Ud. y para Alemania. Solo pone dos condiciones :
Bir düşünün General.
Reflexione, General.
Ancak kaçırdığınız bir nokta var General, o da hangi çocuk böyle bir baba ister?
Se puede decir que Abraham solo ejecuta la voluntad de Dios, que teme su cólera, pero la pregunta que hay que hacerse, General, es si el hijo querría tener un padre de esa clase.
Karınız ve çocuklarınızla Baden-Baden'den gelmişsiniz ve şöyle düşünüyorsunuz, ben General Dietrich von Choltitz 1944 Ağustos'unun bir gününde şehri bitirebilirdim ama yapmadım.
Vino en tren desde Baden-Baden con su esposa e hijos y cuando dice : "Soy yo, el General Dietrich von Choltitz que hubiera podido un día de Agosto de 1944 acabar con todo esto, y que sin embargo no..."
Tek bir soru.
Solo una pregunta, General.
Harika bir şey olur eğer Rusya, genel bir harekâta çıkmaya teşvik edilirse.
Sería excelente... que se pudiera animar a Rusia a que realizara... una movilización general.
Onlarınki kısmi bir harekât, genel değil.
Han hecho una movilización parcial, no una general.
Moltke'nin aklı Rusya ile genel bir savaşa kayıyorken Kayzer Avusturya'nın Sırplarla olan yerel savaşını kontrol etmeye çalışıyordu.
Mientras la mente de Moltke se dirigía... hacia una guerra general con Rusia, el Káiser aún intentaba controlar... la guerra local de Austria con Serbia.
Ama açıkça görülüyor ki General Moltke için bir şey ifade eden bir düşünce değildi.
Sin embargo, esa no era, ni mucho menos, la idea del General Moltke.
Beni, buraya hakkında ikinci bir görüşe başvurmak için gönderdiler.
Me mandaron aquí para que me den una segunda opinión en el Mass General.
Değişen diğer bir şey ise... reklam kuşaklarının aşırılığı, genel anlamda reklamların hepsi.
Otra cosa que ha cambiado es cómo los anuncios extremos son, avisos en general.
Bruce bir daha böyle hissetmek istemiyordu. O da, kadınlara olan ilişkilerini genel düşmanlık ilişkisi olarak belirledi. Ve bu tecrübesini, küresel çapta intikamını almak için kullandı.
Bruce no quería volver a sentirse así y decidió dedicarse a las mujeres como un general estudia al enemigo y usar ese conocimiento para ser el mejor a escala mundial.
İkinci ve başarıyla sonuçlanan başka bir saldırı denemesi General Hospital'da 9 gün sonra gerçekleşti. Efendim?
Se hizo, con éxito, un segundo intento contra su vida nueve días después en el Hospital General. ¿ No?
- Genel bir yargı sadece.
Había un sentimiento general...
Ve General, Clockwork üst seviye alan operasyonları,... taktiksel mücadele... ve en gelişmiş teknolojiyi içeren bir programdır.
Y, General, Clockwork es un programa que consiste en operaciones de campo de primer nivel, equipos tácticos, y nuestra tecnología más sofisticada.
Bir adam herhangi bir şeyi neden yapar general?
¿ Por qué un hombre hace algo, general?
Eğer herhangi bir fikre kapıldıysanız general bu sadece buzdağının görünen kısmı.
Y en caso de que tengas alguna idea, general... eso es solo la punta del iceberg.
Şimdi, bütün birime yayılan bir kilo sorunu var - Var.
Tenemos un problema de peso en este área en general de aquí.
Çin'de E Spor daha şimdiden bir spor haline gelmiş ve Spor Bakanlığı tarafından tanınıyor.
En China, los e-Sports ya son un deporte reconocido por la Administración General del Deporte.
Genelde, onların stratejisiyle savaşabilmek için çok doğaçlama bir strateji ile ortaya çıkarız.
Por lo general, se nos ocurría una estrategia improvisada para intentar contrarrestar su estrategia.
Genelde bir şey için seçilen ben olmam da.
Por lo general no me eligen para nada.
Başkanın adına General Alicia Hapmton'ın Birleşmiş Milletler Avrupa Komutasına General Dalton MgGinnis'in de Birleşmiş Milletler Stratejik Komutasına resmi olarak geçişini yapmak, benim için büyük bir onurdur.
En nombre del Presidente, es un gran honor reconocer formalmente la elección de la general Alicia Hampton como Comandante, Mando Europeo de los EE. UU., y al general Dalton McGinnis, Comandante del Comando Estratégico de EE.
Bizimle DC'ye gelip bir BM avukatın varlığında bu ifadeyi imzalamanız gerek.
Necesitamos que vuelva a Washington con nosotros y firme esta declaración en presencia del procurador general.
Başsavcının her bir kuruşunu bile inceleyeceğinden emin olabilirsiniz.
Sin duda, el Procurador General va a investigarlo.
Yani her zaman başsavcıya özel bir savcı atayabilirsiniz.
Podríamos pedirle al Procurador General que nombre a un fiscal especial.
Bu genel mi yoksa özel bir soru mu?
¿ Es esa un pregunta general o específica?
Erkek arkadaşının bir işler çevirdiğini düşünmek genelde benim işim olur.
Pensando que su novio de intenciones no son buenas, eso es por lo general más mío que suyo.
Başmüfettişlik bu koltukta oturma yetime karar vermek için bir psikolojik değerlendirme emri verdi.
La Oficina del Inspector General ha ordenado una evaluación psiquiátrica para determinar mi capacidad para estar en este puesto.
Benim acı çekmem değil, dikkatini çekerim fakat genel bir şımarıklık.
No del mío, que conste, sino del concepto... general.
Arkadaşınız General Osborne'u arayın. Yalnız buluşmanız gerektiğini söyleyin. Beyaz Saray'ın önemli bir meselesi hakkında konuşacağınızı söyleyin.
Llama a tu amigo, el general Osborne y dile que necesitas una reunión a solas con él y tienes importantes asuntos... que tratar de la Casa Blanca.
Normalde bu fahişelere olan bir şey ama kendisi öyle biri değil.
Por lo general es los prostitutas, pero ella no es prostituta.
Merkezde açık bir pozisyon oluştu.
Había una vacante en el cuartel general.
İçimden bir ses tüm bu ilahi güç mevzusuna inanmak için 5 yüzyıl geç kaldım diyor.
Algo me dice que estoy cinco siglos retrasado. en general la creencia en algo mas poderoso.
Bir keresinde Bakan için olan raporun kenarındaki boşluğa bunu çizdiğim için beni azarlayan bir tuğgeneral vardı.
Una vez... un general de brigada me regañó por haber dibujado en el margen de un informe para el ministro.
Şu an sizinle birlikte ilerliyoruz. Sizi yakalayabilmemiz için önümüzde büyük bir yol var.
Secretario general de la unión soviética Por el momento, están por delante de nosotros.
Iyi bir şey olduğunu, bilirsin, ama
Bueno, el Fiscal General va a hacer que todo el asunto desaparezca, pero, ¿ sabes?
Reddington Wujing'den bir sayı almıştı. Bu kod sayesinde ViCAP'e girebildi. Sonrasında Lucy Brooks'un kim olduğunu anlamak için General Ludd'u durdurmamıza yardımcı oldu.
Reddington obtuvo un número de Wujing, un código que introdujo en la Base de Datos Criminal después de ayudarnos a parar al General Ludd con el fin de identificar a Lucy Brooks, también conocida como Jolene Parker, la cual localizó usando la lista de clientes de El Alquimista.
Ama o bir genel cerrah.
Pero es un cirujano general.
Çünkü programında Başsavcı ile bir toplantın var.
Debido a que se programó una reunión con el Fiscal General.
Sanırım bunu başsavcı yerine bana anlatıyor olmanızın sebebi elinizde bu konuda da bir kanıt olmaması.
Y debido que me estás diciendo esto a mí en lugar de la fiscal general, asumo que tampoco tienes evidencias de eso.
general 1646
general hammond 32
general lee 19
general motors 17
generalim 93
general mi 19
general tanz 18
general scott 17
generaller 16
bir gelişme var mı 30
general hammond 32
general lee 19
general motors 17
generalim 93
general mi 19
general tanz 18
general scott 17
generaller 16
bir gelişme var mı 30
bir gün 730
bir gece 171
bir gün gelecek 22
bir gemi 47
bir gün daha 22
bir gecede 17
bir göz at 43
bir göz atalım 38
bir goa 22
bir göz atın 23
bir gece 171
bir gün gelecek 22
bir gemi 47
bir gün daha 22
bir gecede 17
bir göz at 43
bir göz atalım 38
bir goa 22
bir göz atın 23