Bir hafta önce traducir español
3,786 traducción paralela
Çünkü Şükran Günü'nü bir hafta önce kutlamışlardı. Mutfak dolabında o ördeği bulduklarında canlı canlı pişirmeye kalkmış, korkmuş ve sonuç olarak ördeği bir Çin restoranında yemek zorunda kalmışlardı.
... ya que lo celebraron una semana antes cuando encontraron ese pato, una semana antes... intentaron cocinarlo vivo, se asustaron y terminaron en un restaurante chino.
Kaybolmadan bir hafta önce.
Cerca de una semana antes de que desapareciera.
Bir hafta önce Elise'le konuşmaya gelmişlerdi.
Hace una semana, ellos vinieron a hablar con Elise.
Ve sanırım bir hafta önce ona saldırdı.
Y creo que él la agredió hace una semana.
Bunun ölümünden bir hafta önce olduğunu söyledi.
Dijo que habría sido una semana antes de su muerte.
Sherlock'un bağımlılık rehberi olarak anlaşmanız bir hafta önce sona erdi.
Tu contrato laboral como compañero de rehabilitación de Sherlock acabó hace una semana.
Bir hafta önce Torres, Yang, Robbins Shepherd ve Grey'i bir toplantı yaparlarken gördüm.
El otro día me encontré a Yang, Torres, Robbins, Shepherd y Grey. Estaban reunidos.
Bir hafta önce, benim küçük kardeşim bu kapının arkasında duruyordu, ödül alışımı izliyordu.
Hace una semana, mi hermanito estaba de pie detrás de esa puerta, mirándome obtener un premio.
Yaklaşık bir hafta önce de hesabına denizaşırı bir hesaptan 10 bin dolar aktarılmış ve Queens'e taşınımış.
Y hace una semana, recibió un pago de 10.000 dólares del extranjero y se muda a Queens.
Bir hafta önce, Orman Bölge Grevlisi...
Hace apenas una semana el Oficial Forestal del Distrito...
Ondan bir hafta önce Adamo'nun savunma avukatıyla kapıştın.
la semana antes, fue el abogado defensor de Adamo ;
Bir hafta önce Ann'de bir şeyler değişmeye başladı.
Hace algo de una semana, algo cambió en Ann.
Bir hafta önce çalınmış.
- Fue robada hace una semana.
Bir hafta önce ayrıldılar.
Rompieron hace un año.
Evet. Bir hafta önce beni görmeye geldi, bir iyilik yapmamı istedi, ona yardım edersem, o suçlamaları düşürebileceğini söyledi.
Sí, vino a verme hace 1 semana, dijo que necesitaba un favor, y que si la ayudaba, haría desaparecer los cargos criminales.
Aynı zamanda bir hafta önce CLS550 kiralaman da mı bir tesadüf?
¿ También es una coincidencia que alquilaras un CLS550 hace una semana?
Kaybolmadan bir hafta önce bunları ona göndermiş.
Sí. Él le envió esto una semana antes de que desapareciera.
Onu bir hafta önce terk etmişti.
Ella lo abandonó hace una semana.
Demek Eileen bir hafta önce gitti, öyle mi?
Eileen se fue hace una semana, ¿ cierto?
Daha bir hafta önce güncelledik.
Realizamos una actualización hace solo una semana.
Evet, yaklaşık bir hafta önce bir kazada öldü.
Sí, murió en un accidente hace un poco más de una semana.
Kardeşimi bir hafta önce gömdük.
Enterramos a mi hermano hace una semana.
Teknikerlerden biri bir hafta önce yeni bir e-mail hesabı açtığını öğrendi.
Ahora, al principio su ordenador parecía limpio pero uno de los técnicos descubrió que se había registrado para crear una nueva cuenta de correo hace una semana.
Birkac hafta once ufak bir kalp rahatsizligi gecirdim.
Hace un par de semanas, tuve un pequeño incidente en el corazón.
İki hafta önce bir memurumuzu yitirdik.
Perdimos un agente hace dos semanas...
Birkaç hafta önce lokantada nerdeyse buluşacağımız o gün bana bir kitap bıraktı içinde Thomas Merton'a ait bir alıntı vardı.
Cuando estuvimos cerca de vernos en el restaurante hace unas semanas me dejó un libro con una cita de Thomas Merton escrita adentro.
Birkaç hafta önce çok üzgündü. Ağlıyordu, ki bu hiç yapmadığı bir şeydir.
Hace un par de semanas, estaba muy molesta y lloraba, cosa que nunca hace.
Yaklaşık dört hafta önce aradığım bir kırmızı hat var.
Hay una línea de ayuda. Llamé hace unas cuatro semanas.
Bir kaç hafta önce.
Un par de semanas atrás.
Birkaç hafta önce neredeyse taraf değiştiriyordun, Philip bu nedenle, Moskova'nın aşırı tepki gösterip göstermediği konusunda bir karara ulaşmaya uygun biri olmayabilirsin.
Bueno, tú casi desertas hace unas pocas semanas Philip, así que tal vez tú no eres quien deba adelantar opiniones sobre lo que Moscú está exagerando o no.
Planın ne bilmiyorum, ama bir hafta içerisinde, seni bu kasabadan göndereceğim. Daha önce hiç gerçek bir ilişkim olmadı, Wade.
No sé cuál es tu juego, pero voy a echarte de aquí en menos de una semana.
Başlamadan önce, bu hafta sonu eşimle birlikte 40. yıldönümümüz için ufak bir parti veriyoruz ve eşim arkadaşlarımı davet etmemi istedi.
Antes de que comencemos, mi esposa y yo haremos una fiestita el fin de semana por nuestro 40º aniversario y me pidió que invite a mis amigos.
Babam iki hafta önce çok kötü bir trafik kazası geçirdi.
Papá tuvo un accidente de trafico bastante malo hace dos semanas
12 saat önce ölmüş diyebilirim. Fakat virüsü kapalı bir hafta olmuş.
Diría que murió hace 12 horas, pero contrajo el virus hará una semana.
Bir hafta kadar önce 18 oldum.
Cumplí 18 como hace una semana.
Bir dedektife göre kendini korumak istiyormuş iki hafta önce bir uyuşturucu işine bulaşmış.
Un confidente dijo que quería protección... porque le robaron cuando hacía una entrega.
Bir ay önce neredeydi? İki hafta önce neredeydi?
Demonios, ¿ hace dos semanas?
Benim bildiğim tek şey iki hafta önce polislerin buraya geldiği birkaç tane çete mensubunu tutukladıkları. Ama bu sabah bir tanesini gördüm. Yine sokaklardaydı.
Lo único que sé es que vinieron los policías hace dos semanas cuando arrestaron a un par de pandilleros, pero vi a uno de ellos esta mañana, de nuevo en la calle.
- Bir hafta önce salıverilmiş.
¿ De qué estás hablando?
- Bak, birkaç hafta önce gölden neredeyse donmuş halde olan bir çocuğu çıkardık.
Vale, hace un par de semanas, sacamos a un niño del lago prácticamente congelado, ¿ si?
Bir süreliğine gitmesi gerekti ama hafta sonundan önce döner diye umuyorum.
Bueno, ella tuvo que irse por un tiempo pero espero que vuelva antes del fin de semana.
Öyle görünüyor ki Mitchell'ın ailesi o kampa verdikten üç hafta sonra iki yıl önce fahişelikten kapatılan yapay bir şirkete özel ödeme yapmışlar çalışan tek fahişe Isabella Grant görünüyor.
Resulta que los padres de Mitchell luego de tres semanas en ese campamento de conversión que fue cerrada hace dos años por prostitución la cual tenía una sola prostituta, Isabella Grant.
Yargıç Ludwig'in iki hafta önce bir araba kazasında öldüğünü biliyorsun.
¿ Entonces... ¿ Sabes que al juez Ludwig lo mataron en un accidente de coche hace dos semanas?
Bir tanesi, Melissa'nın kıdemli erimizle birkaç hafta önce tanıştığını söyledi.
Uno de ellas me dijo que Melissa quedó con nuestro soldado de primera clase hace un par de semanas.
İki hafta önce Kashfar'da bir numaraya gönderilen fakslar.
Son faxes enviados a un número de Kashfar hace dos semanas.
İki hafta kadar önce bir Bar Mitzvah'ya gittik ve Goldberglerle konuşurken ortak bir kuzenimiz olduğunu öğrendim.
Hace dos semanas, fuimos a un Bar Mitzvah, y estuve hablando con los Goldbergs, y nos dimos cuenta que tenemos un primo en común.
İki hafta önce, bir bilim adamını korumaya giden üç adamım öldürüldü.
Bueno, tres de mis hombres fueron asesinados protegiendo a un científico hace dos semanas.
Birkaç hafta önce spor salonunda dehşet bir kavga ettiler.
Tuvieron una pelea épica en el gimnasio hace un par de semanas.
İki hafta önce, Tim'in bagajında içi para dolu spor çantası buldum ve ona bunu sorduğumda boyundan büyük bir şeye karıştığını söyledi.
Hace dos semanas, He encontrado esta bolsa de deporte llena de dinero en efectivo en el tronco de Tim y me enfrenté a él al respecto, y me dijo que estaba en algo muy por encima de su cabeza.
Bir buçuk hafta önce neredeydin?
¿ Dónde estuvo hace una semana y media?
Birkaç hafta önce size bir fatura gönderdik.
Le enviamos una factura hace un par de semanas.
bir hafta sonra 49
bir hafta 109
bir hafta oldu 20
bir hafta mı 41
bir hafta içinde 26
önce 471
öncelikle 448
önceden 33
önceleri 26
önce sen 213
bir hafta 109
bir hafta oldu 20
bir hafta mı 41
bir hafta içinde 26
önce 471
öncelikle 448
önceden 33
önceleri 26
önce sen 213
önce ben 89
önce ben sordum 18
önce para 23
önce ben geldim 22
önce siz 62
önce sen git 20
önce ben gördüm 23
önce bayanlar 26
bir hata 32
bir hediye 84
önce ben sordum 18
önce para 23
önce ben geldim 22
önce siz 62
önce sen git 20
önce ben gördüm 23
önce bayanlar 26
bir hata 32
bir hediye 84
bir hayalet 36
bir hayvan 28
bir hata oldu 23
bir hata yaptım 105
bir hata yaptın 21
bir hiç 29
bir hırsız 35
bir haber var mı 33
bir hata yaptı 16
bir hatıra 20
bir hayvan 28
bir hata oldu 23
bir hata yaptım 105
bir hata yaptın 21
bir hiç 29
bir hırsız 35
bir haber var mı 33
bir hata yaptı 16
bir hatıra 20