Bir keresinde traducir español
8,315 traducción paralela
Bir keresinde ben de aşık olmuştum.
Yo también estuve enamorado una vez.
Bir keresinde yanıma gelip şöyle dedi "Otuz adam, sayısız vahşi öldürdüm..."
Él vino a mí una vez, y dijo... Maté a 30 hombres, y un sinnúmero de salvajes, y todavía no tengo un cartel de "se busca."
Böyle bir şeyi bir keresinde bir korku filminde görmüştüm.
Una vez vi algo así en una película de terror.
Bir keresinde Paris'e gitmek için işimi bıraktım.
Una vez dejé un trabajo porque quería ir a París.
Bir keresinde burada saklanmıştım.
Ya me escondí aquí, con mi chip.
Bir keresinde adamın birine üç tane vajinam olduğunu söyledim ve iki tane olduğunu öğrenince hayal kırıklığına uğramıştı.
Yo una vez le dije a un chico que tenía tres vaginas, y se entristeció bastante cuando descubrió que solo tenía dos.
Bir keresinde küçükler ligi softball maçında bir maskotu dalga dansını başlattığı için dövdün.
Una vez golpeaste a una mascota en un juego de softball por tratar de iniciar la ola.
O kıllı pislik, bir keresinde yolumu kesip
Ese saco peludo de basura, una vez, se atraveso en un semáforo
- Bir keresinde şöyle demişti : "Entellektüeller, ağızlarının tadını bilmez."
Urna vez dijo que los intelectuales no tenían gusto.
Onunla tek anısı, bir keresinde çocukken parkın birinde birkaç metre el ele yürümüşler.
Lo único que pasó fue una vez que eran niños... se tomaron de las manos y caminaron juntos en un parque.
Haberin var mı Phoebe bir keresinde senin şu sevgilini kasabadan çıkışta, otoyolda panik atak geçirdi diye evine kadar bırakmam gerekmişti.
Sabes qué Phoebe... Quiero que lo lleves a éste muchacho a casa... para que no vaya a entrar en pánico en la carretera... o lo dejas en la ciudad.
Bir keresinde bir film izliyordu, daha sonra ben de geziniyordum.
una vez el estaba viendo una pelicula, sin prestar atencion.
Bir keresinde Misfits'i Irving Plaza'da 11 yaşındayken izlemiştim.
Vi a los Misfits una vez en el Irving Plaza cuando tenía 11.
- Seni bir keresinde softball oynarken görmüştüm.
Solo llámame ed. - Te vi jugar softball una vez. ¿ Softball?
Annem bir keresinde...
Mi madre una vez me dijo :
Bir keresinde yaprakların üzerinde uyumuştum.
Una vez me dormí juntando hojas.
Bir keresinde golf oynarken hislerin yokken hislerin varmış gibi davranmanın hislerin varken hislerin yokmuş gibi davranmaktan daha zor olduğunu düşündü.
Un día, cuando él estaba jugando al golf, pensó que es más difícil fingir que tienes sentimientos cuando no los tienes, que fingir que no tienes sentimientos cuando sí los tienes.
- Bir keresinde görmüştüm.
Qué...
Bir keresinde Mısır yok etmişti.
Una vez vi que Egipto fue el causante.
- Babam... Babamız bir keresinde bizi avlanmaya götürmüştü.
Mi papá... nuestro padre nos llevó a cazar, una vez.
Bir keresinde annesinin yemeğine fazladan tuz koymuştum.
Una vez añadí más sal a la comida de su madre.
Bir keresinde ava çıkmıştık.
- Recuerdo que estábamos cazando... - ¿ Te acuerdas?
Babam, kız kardeşlerim ve ben bir keresinde Yafa'da bir gece geçirmiştik.
Mi padre, mis hermanas y yo... pasamos una noche en Jaffa.
Ben de bir keresinde Cambridge'te avukatlık okurken yapmıştım.
Lo hice una vez, cuando estudiaba leyes en Cambridge.
Bir keresinde onun için çalışacaktım.
Yo iba a trabajar para él una vez.
Çünkü benim ailemde kız kardeşimi 6 haftalığına yollamıştı bir keresinde.
Una vez mis padres enviaron a mi hermana lejos durante seis semanas.
Bir keresinde bir cehennem ateşinde çağrılmıştık.
Una vez, fuimos a un infierno por algunas personas.
Bir keresinde burada tırmaşık görmüştüm. Güzel kuştu.
Vi un agateador por aquí una vez, un pequeño y hermoso pájaro.
Çünkü bir keresinde bir zenciyle olmuştum.
No. Porque una vez estuve con un negro.
Reggie bir keresinde dünyanın merkezi istediğin yer olabilir demişti.
Reggie una vez dijo : "El centro del mundo puede estar donde tú quieras".
Bir keresinde DJ olduğum zamanlar turne teklifi gelmişti.
Una vez me ofrecieron un tour cuando era un DJ.
Bir keresinde galerideki o şişme maskotla güreş tutacağım diye kaburganı kırmıştın.
Una vez te rompiste una costilla intentando luchar con uno de esos hombres hinchables en un concesionario.
Ve tüm bu zaman boyunca, tehdit, tehlike ve kan arasında en büyük düşmanıyla yüzleşti. Ona yıkım getiren tek düşmanı. Bir keresinde ona Leydi Hopeypot dediğini duymuştum.
y todo ese tiempo, superando peligros, riesgos y derramamiento de sangre la mayor amenaza a la que se enfrentó, el único enemigo que al final ha podido suponer su perdición, ha sido alguien a quien él se refirió
Bir keresinde çok güçlü bir savaşçı Altın Nektar'ı kötü emelleri için çalmaya çalıştı.
Una vez, un guerrero verdaderamente poderoso intentó robar el Néctar Dorado para sus propósitos malignos.
Orlando'ya gitmiştim bir keresinde ama çok soğuktu.
Fui a Orlando una vez, pero hacía mucho frío.
Bir keresinde bana Disney World'de Goofy kostümüyle su kayağı gösterisinde çalıştığını söylemişti.
¿ Sabes? , una vez me contó... que había trabajado en Disneyworld disfrazado de Goofy...
Bir keresinde bir operasyona katılmıştım.
Estuve en una operación una vez...
Bir keresinde annem Darwin'e gitmeyi denemişti.
Mamá intentó ir a Darwin una vez.
Bir keresinde, muhtemelen oğlunun yaşlarındaydım.
Esta vez, probablemente tenía la edad de su hijo.
Bir keresinde bir Kanada koyunu vurmuştum.
Una vez, maté un carnero.
Bir keresinde tek başıma Paris'e gitmiştim.
Yo fui una vez a París.
Babam beni bir keresinde..
Mira, me envió a esta casa.
Bir keresinde köyde birini öldürmüş o.
En la aldea dicen que una vez mató a alguien.
Bu bir keresinde Peter'la bana da olmuştu.
Eso nos paso a Pedro y a mí una vez.
Bir keresinde mağazının birinde bir baba kızına benim oyuncaklarımdan birini alıyordu.
Una vez, estaba en Walgreens,... vi un padre comprar uno de mis juguetes. - Por su hija - Ajá.
Sanırım bir keresinde çok yaklaşmışsın.
Creo que tal me acercaré más.
Bir keresinde bir CPR eğitim mankenine tecavüz ettiği için uzaklaştırma almış.
Lo suspendieron una vez por violar un maniquí de RCP.
Bir keresinde evlatlık olma meselesini araştırdım ve onun devlet bakımı altında olduğu yazıyordu.
Estás agitado. ¿ Pasa algo?
Bir keresinde görmüştüm.
Lo vi una vez.
- Yani, bir keresinde tutmuştuk.
Bueno, lo hicimos una vez.
Tanrım, şimdi hatırladım, bir keresinde mankenin biriyle yatmıştım.
¡ Oh, Dios mío!
bir keresinde bana 17
bir kız 192
bir kızım var 22
bir kahve 26
bir kere daha 137
bir kez 117
bir kere 190
bir katil 56
bir kez olsun 43
bir kız mı 24
bir kız 192
bir kızım var 22
bir kahve 26
bir kere daha 137
bir kez 117
bir kere 190
bir katil 56
bir kez olsun 43
bir kız mı 24
bir kitap 34
bir kız var 17
bir karar verdim 25
bir karar ver 16
bir kez daha 333
bir kadın 232
bir kadın mı 37
bir kuş 32
bir kız vardı 25
bir kelime 22
bir kız var 17
bir karar verdim 25
bir karar ver 16
bir kez daha 333
bir kadın 232
bir kadın mı 37
bir kuş 32
bir kız vardı 25
bir kelime 22