English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ B ] / Bir kere bile

Bir kere bile traducir español

1,259 traducción paralela
İçinde bir kere bile bir şey olduğunu görmedim.
Nunca hay nada.
ben gelecek Oprah olabilirdim, bunu o da görebilirdi ama bir kere bile şovu izlemedi.
Yo podría ser la próxima Oprah Winfrey, pero él ni siquiera conoce el programa.
Demek istiyorum ki, bana hiç anlatmadın bir kere bile.
Digo, nunca me la contaste... ni siquiera una vez.
- Yatağı bir kere bile düzeltmedin.
- Nunca has hecho la cama. - ¿ Qué son, papeles?
Üç aydır gelir ve bir kere bile şaşmadı.
Llevo 3 meses aquí, y nunca ha cambiado.
Ondan bir kere bile söz etmemişsin.
No lo mencionas una sola vez.
İddiaya girerim bir kere bile dua etmedin öyle değil mi?
Pero no has rezado nada, ¿ verdad?
- Bir kere bile mi?
- Ni siquiera una vez?
Bir kere bile "hayır" demedin.
No has dicho "no" ni una sola vez.
Ben çaba sarf ediyorum. Evlendiğimiz günden beri Kapıdaki ayakkabıları bir kere bile düzeltip sıraya koymadın
Ni una sola vez desde que nos casamos te has molestado en colocar los zapatos a la entrada.
Sen hiçbir zaman - - bir kere bile - - bana inanmadın. Oh, inandım, Stuart.
tu nunca, ni una vez creiste en mi oh, claro que lo hice, Stuart.
Üç yıldır burada yaşıyor ve bu barda çalışıyorum bir kere bile başıma kötü bir şey gelmedi tuvaletten kusmuk bile temizlemedim.
Usted sabe, viví y trabajé en este pub durante tres años. Nunca saqué a un borracho, ni limpié la suciedad de los perros fuera del orinal.
Sydney Bristow'un test sonuçlarına bakıyorum da hiç hata yapmamış. Bir kere bile sınırı aşmamış.
Y en la prueba de Sydney no veo un solo fallo.
Sydney Bristow'un test sonuçlarına bakıyorum da hiç hata yapmamış. Bir kere bile sınırı aşmamış.
Veo los resultados de Sydney y no falló ni una vez.
Bir kere bile çok fazlaydı.
Siempre sale mal.
- Ben hiç sürmedim. Bir kere bile.
- Nunca lo he hecho.
Bir kere bile.
Nunca.
Hayatın boyunca bir kere bile kötü şey yapmadın.
No has hecho algo malo en toda tu vida.
Ama Jun-sang bir kere bile gelmedi.
Ese Jun Sang, nunca vino a darme las gracias.
Bugüne kadar bir kere bile, onu unutamadığımı söylesem, bana inanır mısın?
¿ Me creerías si te dijera... que hasta el día de hoy... nunca le he olvidado?
Bir kere bile aramadı.
No ha llamado ni una vez.
Penny öldüğünden beri bir kere bile kiliseye gitmedin.
¿ Sabes que desde que Penny murió... no has ido a la iglesia ni una sola vez?
Bunu bir kere bile unutma.
No olvides eso ni por un minuto.
Bir kere bile düşürmedin üstelik.
Y ni siquiera se te cayó una vez.
Bir kere bile.
Ni una vez.
Bir kere bile..
ni una ves, ni una...
Ama bir kere bile öpüşmedik.
Pero ni siquiera nos habíamos besado.
- Bir kere bile mi?
- ¿ Ni siquiera una vez?
Bana bir kere bile vurmadın.
Pégama una vez, al menos
Hesabınızda bu kadar para var ve bir kere bile nereden geldiğini sormadınız.
¿ Tanto dinero en su cuenta y usted nunca preguntó de dónde provenía?
Adam bir kere bile yanılmadı!
- No se ha equivocado nunca.
Rambaldi'nin benim hakkımda haklı olabileceğini bir kere bile düşünmedin mi?
¿ No pensaste por un solo momento que Rambaldi podía decir la verdad?
Hiç Kanada'ya gitmedik. Bir kere bile.
No hemos estado nunca en Canadá.
Ama o daha önce ayrılmak için tek kelime etmedi... bir kere bile.
Pero ella nunca habló de irse. Ni una vez.
Yedi yıldır burada çalışıyorum bir kere bile hata yapmadım.
He trabajado aquí siete años y jamás cometí un error.
Bir kere bile Beverly Hills Polisi'nde çalışmayı istemedin mi?
¿ No te gustaría trabajar para la policía de Beverly Hills?
Bir kere bile?
¿ Ni una sola vez?
Bir kere formulü aldık mı, bunu mutfakta bile yapabiliriz.
Cuando nosotros tengamos la fórmula, podremos hacer este material en una cocina.
Bir kere, bu haytanın ne istediği umurumda bile değil.
Me importa un reverendo comino lo que quiera.
Bir kız buluyorsun. Sıkı arkadaş oluyorsunuz. Kaç kere yattığınızı saymak aklınıza bile gelmiyor.
Encuentras a una chica, los dos se vuelven íntimos amigos... y no contás las veces que cojes.
Rıfat'ımla bir kere olsun konuşamadık bile.
No pude hablar con él ni una vez siquiera
En eski arkadaşlarından biri olmasam... seni böyle bir şeyi ikinci kere düşünmeye... bile ikna edemezdim.
Dudo que si yo no fuera uno de tus más antiguos amigos yo tuviera siquiera el poder de hacerte pensar dos veces sobre algo así.
Hatta bir kere kıza termos bile fırlattı.
Una vez llegó a tirarle un termo.
Bırak yılda bir kere gelmeyi on yılda bir gelmek bile zor olacak.
Solo imagina, olvida la semana, puede que no nos veamos en 10 años.
Bir-iki kere ya da daha fazla, hatırlamıyorum... bazen ziyaretçi odasına bile getirmezlerdi.
Una o dos veces o quizás más, I Ni siquiera puedo recordar... que ni siquiera derribarlo a la sala de visitas.
Bir gün bile geçmiyor ki ; en azından bir kere olsun ihtirası düşünmeyeyim.
Sin embargo, no pasa un solo día... sin al menos un pensamiento acerca de la pasión.
Bir kere bile gelmedi mi?
- ¿ Ninguna?
Bazıları bir kere giydiklerini yarım gün için bile olsa hemen yıkamak zorundadırlar.
Algunas personas tienen que lavar la ropa no bien la usan, - aunque haya sido por medio día.
Erkeklerden farkı yok. Her nedense, Chadwick henüz bir kere bile kaymadı.
Por alguna razón, Chadwick no se ha animado aún.
Bir kere boşandığı zaman, yaşayacak yeri bile olmaz.
Una vez que tengan el divorcio ni siquiera tendrán un lugar donde vivir
- Halihazırda bir kere k.çını kurtardı bile.
Ya salvó tu eema una vez...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]