Bu müthiş traducir español
2,040 traducción paralela
- Tamam dostum espri yapamıyorsun ama öte yandan bu müthiş.
Agárrense. Esto es fantástico.
Bu müthiş bir fırsat.
Esto es grande. ¡ Cielos!
Dee, bu müthiş bir haber.
Dee, son excelentes noticias.
- Bu müthiş.
- Es magnífico.
- Bu müthiş.
- Es increíble.
Bu müthiş bir fikir.
Creo que es una buena idea.
Bence bu müthiş.
Creo que es estupendo.
Bu müthiş bir fikir.
Pues, es una idea novedosa.
Bu müthiş bir şey.
Y eso es fantástico.
Bu müthiş Dahice.
Eso es fantástico. Brillante.
Bu müthiş biyo-çeşitlilik, bir hazine gibi.
Esta extensa biodiversidad es un tesoro
Tüm bu müthiş olma olayıyla işim bitti.
Así es. Ya he acabado con todo eso de ser increíble.
Evet, bu müthiş.
- Sí, es increíble.
Tim bu müthiş.
Tim es fantástico.
Size bu müthiş programın kurucusundan söz edeyim.
Permítanme contarles una historia del fundador de este gran programa.
Bu müthiş...
Es asombroso...
Ve bu müthiş bilge insanlar...
Y esas grandes mente han...
Eğer kendimizi öldüreceksek, bu müthiş olmalı, değil mi?
Si vamos a suicidarnos, tiene que ser increíble, ¿ no?
Bu müthiş!
¡ Esto es impresionante!
Bu, müthiş fikirlerle dolu bir şapka.
Es el sombrero lleno de ideas para reportajes.
Siz ikiniz. Bu kadar müthiş olmasa da.
No tan genial como éste seria.
Bu bana müthiş geliyor.
Eso me resulta increíble.
Müthiş lenfatik sisteminizin bu eksikliklerle nasıl başa çıkacağını bilmek istiyorum.
Me gustaría saber lo que tu sistema linfático hace con esas imperfecciones con su ritmo.
Bu müthiş!
¡ Es increíble!
Demek istediğim, bu çok pahalı olurdu. Yani Ernesto'nun yarın ki hapishane sahnesi için, müthiş, değil mi?
Pero me refiero para la escena de cárcel de Ernesto de mañana, es genial, ¿ no?
Kabul etmek gerekir ki bu iş müthiş teknolojik ustalık içeriyor. Fakat bu güçIü herbisite dayanıklı olacak şekilde tasarlanan soyaların gideceği yer bizim yemek tabaklarımız. Piyasaya sürülmeden önce kapsamlı testlerden geçirilmeleri gerekir.
Pero esa soja creada para resistir un herbicida tan potente está destinada a nuestros platos de comida debieron ser completamente probadas antes de ser puesta en el mercado.
İkinci defa izlediğinizde ise... "Pekala. Bu en müthiş dizi olabilir."
Desde el primer momento, dices "de acuerdo : podría ser lo mejor de lo mejor".
Bir grup gençle birlikte bir mürettebatın içinde olmak müthiş çünkü bir takım kuruyorsunuz ve size sürekli ne yapacağınızı söyleyen bir grup insanla denize açılmakla kalmıyor aynı zamanda bunun parçası olduğunuzu ve bu yarışı kazanma şansımız olduğunu hissediyorsunuz.
Estar en una tripulación con un montón de chicos es lo mejor que hay, porque creas un verdadero equipo y no solo estás navegando con un montón de tipos que te dicen qué hacer todo el tiempo, sino que sientes que eres parte de eso y siento que tenemos una oportunidad de hacerlo muy bien en esta carrera.
Bu gece müthiş bir günbatımı vardı.
Tuvimos un atardecer hermoso esta noche.
Beni dinleyin. Bu sabah şiir sınavından müthiş bir not aldım!
Les digo, salí muy bien en mi final de poesía el día de hoy.
Verne Lundquist ve Bill Raftery karşınızda. Bu akşam müthiş bir play-off maçı izliyoruz, Bill.
Verne Lundquist y Bill Raftery contigo aquí, y qué velada tan excitante hemos visto de todas formas, Bill
Mia, bu müthiş.
¿ Cómo va la gira? Mia, eso es fantástico.
Eğer gitmeye karar verirsen, üzüleceğim, ama bu bana büyük, müthiş bir parti verme bahanesi olacak.
Sí, todos y sus madres, literalmente,
Kum dalgaları ve müthiş sıcaklıklar bu paha biçilemez su kaynaklarını ansızın kurutabilirler.
las arenas y el extremo clima hacen... que esta preciosas fuentes de agua desaparezcan.
Ancak bu gerçekleştiğinde de müthiş bir yayılma eğilimi gösterir. En sonunda tüm bitkiler ölür.
Pero cuando se produce la floración, es a una escala inmensa produciendose acto seguido la muerte de todas las plantas.
Bu yüzden son yıllarda bu doğal hazinenin toplanması müthiş ve kazançlı bir iş kolunun büyümesini sağladı.
Así que en los últimos años, la cosecha de este tesoro natural ha crecido hasta convertirse en un enorme y rentable negocio.
Çinliler için doğal yaşam alanlarıyla turistleri aynı yerde buluşturmak müthiş bir ticari kazanç sağlıyor ve maymunlar da bu durumdan gayet memnun görünüyorlar.
Para los chinos, la combinación de una reserva de vida silvestre... con un desarrollo turístico tiene el perfecto sentido comercial, y los monos no parecen descontentos con el trato.
Bu çok müthiş.
¿ Tengo mi dinero?
- Şahane, müthiş, bu da halloldu.
Brillante, perfecto, esta arreglado.
Oh, bu müthiş.
¡ Viejo, eso es genial!
Bence harika. Yani, açıkçası, paylaşmanın yolu bu ve bence müthiş.
Es el modo de compartir las cosas, y me parece fantástico.
Finallerin üçüncü maçında, Wilt Chamberlain'li Lakers karşısındaki, Knicks galibiyete kısa hücum oyuncusu Phil Jackson sayesinde ulaştı. Bu akşam, müthiş bir maç daha bizleri bekliyor.
Un partidazo el de esta noche.
Evet. Bu kadar sürede yapabilmeleri müthiş.
Es genial lo que se puede hacer actualmente.
Bu gerçekten müthiş oldu.
Esto ha estado genial.
İyileştirme gücün olduğu biliyordum ama müthiş bir zeka bu güzel bir sürpriz oldu.
Sabía que tenías un poder curativo, pero un súper intelecto... Bueno, esa fue una sorpresa placentera.
Yaptığın ev müthiş görünüyor Sammy. Bu bir gökdelen.
¡ Qué casa tan estupenda estás construyendo, Sammy!
Okul danslarınızda bu kadar müthiş grupların çıkması ne kadar güzel. Eğer Kansas'ta olsaydık, çerez parası için çalan kaldırım işçileri bulurlardı.
Es tan genial que vosotros chicos consigáis grupos tan guays para tocar en nuestros bailes de instito quiero decir, en Kansas, en general se fumaban 3 cigarros para no pasar hambre
Bu gece ilk sahne alacak kişiyi sunmaktan gurur duyuyorum,... kendisi müthiş bir yeteneğe sahip olan çok değerli bir arkadaşımdır.
Ahora, estoy tan contenta de presentar nuestro primera actuación de esta noche. Ella es una gran amiga mia y con un talento increible.
Hayır, bu şey müthiş, şaka mı yapıyorsun?
No, no, es genial, ¿ bromeas?
Bu sözümü unutma, bunu hissedarlar gösterdiğinde müthiş bir tepki alacaksın.
Te lo digo, presenta esto a los accionistas y conseguirás una gran respuesta.
Bu... Bu... Seninle paylaştığım bu an, hayatımın müthiş güzel ve en nahoş kilometre taşı oldu.
Fue... fue, fue terriblemente lindo compartir el más desagradable de los hitos contigo.
bu müthiş bir şey 23
müthiş 502
müthişsin 38
müthişti 65
müthiş bir şey 25
müthiş değil mi 30
müthiştin 17
müthiş görünüyorsun 32
bu mudur 30
bu mu 591
müthiş 502
müthişsin 38
müthişti 65
müthiş bir şey 25
müthiş değil mi 30
müthiştin 17
müthiş görünüyorsun 32
bu mudur 30
bu mu 591
bu mu yani 67
bu mudur yani 17
bu mümkün mü 117
bu müzik 23
bu muhteşem 145
bu muydu 42
bu mümkün 171
bu mükemmel 158
bu mümkün değil 419
bu mümkün olamaz 17
bu mudur yani 17
bu mümkün mü 117
bu müzik 23
bu muhteşem 145
bu muydu 42
bu mümkün 171
bu mükemmel 158
bu mümkün değil 419
bu mümkün olamaz 17