Bu önemli traducir español
21,498 traducción paralela
Bu önemli.
Es importante.
- Bu önemli değil ki...
- No me importa...
Bu önemli.
Esto es importante.
Bu önemli ve sen de farkındasın.
Esto importa y lo sabes.
Benim için bu daha önemli.
Esto es más importante.
Bu konu çok önemli ve Bakan Durant'le de müzakerede bulunmayacaktınız.
Esto es demasiado importante y usted no iba a negociar con la secretaria Durant.
Bu planı uygulanabilir kılmak ve Amerikalı ve Çinli mükelleflerin vergi yükünü hafifletmek için yatırımın önemli kısmını, petrol çıkarmak için gereken altyapıyı ve teknolojiyi şirketler temin edecek.
Ahora, para que este plan sea viable y mitigar la carga impositiva para los contribuyentes de Estados Unidos y China la corporaciones brindarán la mayor parte de la inversión la infraestructura y la tecnología para extraer el petróleo.
Ve orası neden senin için bu kadar önemli?
¿ Y por qué es tan importante para ti?
Şarapla Thai yemeği yemenin senin için bu kadar önemli olduğunu bilmiyordum.
No sabía que combinar vino con comida tailandesa era tan importante.
Tamam, o zaman John Doe'nun kimliğini tespit eder sonra da onun gizlenmek için neden bu kadar önemli olduğunu buluruz.
De acuerdo, averiguamos quién es el muerto no identificado y por qué era tan importante como para ocultarlo.
Bak bu senin için önemli olmayabilir ama benim için öyle.
Quizá a ti no te importe, pero a mí sí.
Kendra, önemli bu.
Kendra, esto es importante.
Ama bu konu berbat etmene izin veremeyeceğim kadar önemli.
Pero esto es demasiado importante como para dejar que lo fastidies.
Biliyorum ama önemli bu.
Lo sé, pero... esto es importante.
Supergirl ona güveniyor, bu benim için daha önemli.
Supergirl confía en él. Y eso es más que suficientemente bien.
Bu iş benim için önemli. Bana amaç veriyor.
Este negocio es importante para mí.
"Bits'in tecrübesi az olabilir ama havalarıyla ve müzikleriyle bunu fazlasıyla telafi ediyorlar ve kabul edelim önemli olan tek şey bu."
"Pues aunque a The Bits les falte experiencia lo compensan por mucho con pose de fanfarrones y con su maldita música y hay que reconocer que es eso de lo que se trata".
- Bu neden önemli peki?
Y eso es importante porque?
Burnumuzu sokmak niyetinde değiliz, ama, işte, anlaşılan o ki bu soruya vereceğin cevap, bu davaları çözmemiz için çok önemli.
No queremos fisgonear, pero... bueno, resulta que tu respuesta a eso es importante para resolver estos casos.
Elbette. Bu kadar önemli olan ne?
Claro. ¿ Por qué te preocupa tanto?
Devam etmek zor olabilir, ama biz birbirimize sahibiz. Önemli olanda bu.
Olvidarlo puede que sea difícil, pero... nos tenemos los unos a los otros.
Vay canına! Sonunda, bu en önemli şey :
Y por último, y esta es la más importante :
Bu sizin için önemli.
Es importante para ustedes.
Buradasın işte, dostum, önemli olan bu.
¡ Estás aquí, hombre! ¡ Eso es todo lo que importa!
"İlk araştırmalarımıza göre doğu Black Hills tepelerinde önemli miktarda altın rezervi var." "Önümüzdeki birkaç gün içinde bu ülkenin daha önce görmediği kadar çok altın bulacağımızı düşünüyorum."
" Nuestra inspección inicial sugiere que hay depósitos significativos al este de las Colinas Negras y espero que en los próximos días encontremos más oro del que este país ha visto nunca.
Şimdi neden bu kadar önemli olduğunu anladın.
Ahora ves por qué era tan importante.
Bu dünyada benim için önemli olan sadece tek bir kişi var.
Tengo una persona en este mundo a la que realmente le importo.
Bu en önemli şey.
Eso es lo más importante.
Bu en önemli kural.
Esa es la regla más importante.
Bu arada, ikimizin ilgilenmesi gereken diğer önemli bir iş var.
Y mientras tanto, usted y yo tenemos otros asuntos importantes que atender.
Annem orada bir yerde ve önemli olan tek şey bu.
Está ahí en algún lugar y eso es lo que me importa.
O gemide bu kadar önemli olan ne var?
¿ Qué hay a bordo de ese barco que es tan importante?
Bu daha önemli değil mi?
¿ No es eso más importante?
Bu kadar önemli bir tutuklamada benimle niye iletişime geçmedin?
¿ Por qué no me ha hablado de esto? ¿ Un arresto tan importante como este?
Bu kadar önemli bir tutuklamada benimle niye iletişime geçmedin?
¿ Por qué no me ha hablado de esto?
Biliyorum, bu bilim için ve de çok önemli.
No, sé que es ciencia y sé que es importante.
- Ulusuna hizmet eden buradaki tüm erkek ve kadınlar gibi derin bir görev anlayışın var ve bu benim için stratejiden çok daha önemli.
Tienes un profundo sentido del deber, como todos los hombres y mujeres que sirvieron a la nación y eso me importa mucho más que la estrategia.
Şimdi bütün gün çalışıp yorgunluktan ölen bu insanlar için benim gibi bir aptalın sözlerini gerçekten önemli olsaydı bu kişiler Tanrı'nın sözlerini dinlemeyi bırakır mı?
Ahora, si todas estas gentes, que se cansan de trabajar tan duro todos los días, dejarán de oír la palabra del Señor, ¿ realmente importa si esta viene de la boca de un tonto, como yo?
Bütün bu şeyler onun için daha önemli.
Todas esas cosas, son más importantes para él, que para ti.
Zaten bu önemli değil.
No es que importe.
Hayir, benim icin onemli bir sey bu.
No, no, es importante para mí.
Konusmamiz gereken bu cok onemli meseleler neymis?
Entonces ¿ qué es eso tan importante que tienes que discutir?
Önemli olan bu.
Es todo lo que importa.
Tek önemli olan bu.
Eso es todo lo que importa.
Bu daha önemli.
Esto es más importante.
Bu çarpıcı gelişmeler Dr. Lommers için kökten değişikliklere sebep olacağını göstermekte. Saygıdeğer bir bilim insanıydı ve bu salgında önemli bir kamu rolü üstlenmişti.
Este sorprendente giro de los acontecimientos supone un cambio radical para la Dra. Lommers, una científica respetada, que pasó a tener un rol más público debido a este brote.
- Önemli olan tek şey bu.
Eso es todo lo que importa.
Söz veriyorum. Bak, bu zamanda yolculuk olaylarını anlıyormuş gibi davranmayacağım ama kulağa önemli geliyor.
Escucha, no puedo fingir que entiendo todo eso de viajar en el tiempo, pero suena importante.
Bence çok önemli bir şey bu.
Creo... creo que es importante...
Bu evi almak neden bu kadar önemli bir daha anlatsana.
Dime otra vez por qué recuperar la casa es tan importante.
Önemli olan da bu.
Y eso es lo que cuenta.
bu önemli değil 131
bu önemli mi 29
bu önemli bir şey 18
önemli değil 3809
önemli degil 25
önemli 199
önemli birşey değil 33
önemli değil mi 21
önemli bir şey değil 261
önemli olan bu 110
bu önemli mi 29
bu önemli bir şey 18
önemli değil 3809
önemli degil 25
önemli 199
önemli birşey değil 33
önemli değil mi 21
önemli bir şey değil 261
önemli olan bu 110