English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ B ] / Bundan başka

Bundan başka traducir español

1,240 traducción paralela
Söyledim sana, onlar kıç değil! ve bundan başka, ufak çocukların sevmesi için on yıl daha geçmesi gerekli!
¡ Te acabo de decir que no es un culo! para que le interesen estas cosas.
- Bundan başka?
¿ Y qué más? Es lo único que sé, Teach.
Bundan başka sorunuz var mı bay Bartley?
¿ Alguna otra pregunta, Sr. Bartley?
İşte saygılı kızım bunu gösterdi bana. Bundan başka da, nasıl ardına düştüğünü... nerede, ne zaman, neler söylediğini hepsini anlattı bana.
Esto en su obediencia me ha mostrado mi hija y además, sus solicitudes según se han sucedido en tiempo, modo y lugar a mi oído ha confiado.
Çünkü bundan başka hiçbir şeyim yok.
" y entregue mi cuerpo a las llamas,
Hayır, bundan başka yok.
No, nada mejor que esto.
Bundan başka bir anlamı olmalı tüm bunların.
Tiene que haber significado algo más.
Bu sadece bir yeniden yerleştirme. Bundan başka birşey.
- Solo es un reasentamiento.
Bundan başka kullanabildiğimiz kafalar kadavralardan gelir... - Ve bu kafalar taze.
Además, sólo tenemos acceso a cabezas de cadáveres... y estas están frescas.
Ben bundan başka bir işe yaramam.
Así que no tengo otro uso.
Bundan başka var mı?
¿ No hay otro hoy?
Ne yazık ki, onun var olmayan biri için dua ettiğini düşünüyorum bundan başka...
Desgraciadamente, creo que le reza a alguien que no existe. Salvo por eso...
Onu buraya zorla soktuğumda bir canavar gibiydi ve birden aklıma onun bundan başka bir şey olmadığı geldi.
Cuando luchaba con el allí dentro parecía un monstruo, incluso se me ocurrió que podría tratarse de uno. Mire usted, señor.
Bu iş size yalnızca cennetin ödülünü değil bundan başka maddî bir ödül de getirecek. Ve böylece bu yaz çalışmak zorunda kalmayacaksınız.
Este trabajo te traerá no sólo la recompensa divina, sino también la terrenal, así que no necesitarás trabajar este verano.
Ve yarın? Bundan başka bir şey bilmez misin?
No me digas que sólo sabes hacer esto.
Bundan başka bir şey yapmadın mı?
No puedes ser uno de estos.
Kimse bundan başka bir şey söylemiyor.
Todos parecen decirme lo mismo.
- Bundan başka...
- Además de eso...
Oğlunuzun bundan başka değişik tıbbi durumları oldu mu?
¿ Su hijo tiene alguna otra característica médica?
Bundan başka...
Eso es...
Ve bundan başka dünya da yok.
Y no hay más mundo que éste.
Hiç kimseyle bundan başka bir bağlantısı yok mu?
¿ No tiene contacto nuevamente con nadie?
- Bundan başka.
- ¿ Además de eso?
İnanın bana, bundan başka hiç bir şey beni sizden uzak tutamazdı.
Creedme, sólo algo así me mantendría alejado de vosotras.
Senin bir bebeğin var, ama bundan başka bir şeyin yok.
Tienes a tu bebé, pero no mucho más.
- Bundan başka zaman bahsederiz.
Dejemos eso para después.
Demek istiyorum ki, işin çok kolay... Gerçekten bundan başka her şeyden çok emniyetli.
Me refiero a que tu trabajo es demasiado fácil, es demasiado seguro para nada más que eso.
Bundan başka neye ihtiyacım olur?
¿ Necesito saber algo más?
- Bundan başka var mı?
¿ Tienes un poco más de eso?
Bugün kadınların bundan başka seçenekleri de var.
Las mujeres podemos hacer otras cosas.
Bundan başka, hafif yemekler yiyin, ağır peynirler yasak.
Aparte de eso, mucha comida ligera, nada demasiado dulce, nada de aves ni de queso fuerte.
Bundan başka, dün akşam başım çok fena döndü ve az daha bir vampir kazığımı bana saplıyordu.
Además de eso, tuve un mal caso de mareos anoche y casi dejo a un vamipro estacarme. Con mi propia estaca.
Ve bundan başka, bütün bunları Hannah'ın yaptığını düşünüyordun.
Además creía que pensabas que Hannah estaba detrás de esto.
- Burada oturduğunu gördüm ve gelip bir "merhaba" diyeyim dedim.. bundan başka bir gelişme düşünmemiştim.
Te vi y vine a saludarte, no había considerado otros progresos.
Sonuçta bundan başka şeyleri yok.
Al final, es todo lo que tienen.
Başka seçeneğin yok, bundan emin olabilirsin.
No tienes otra opción, puedes estar segura.
Fakat bundan sonra,... Başka eğitim fırsatlarını değerlendirmelisiniz.
Esta en Uds, disfrutar de otras oportunidades academicas.
- Annie, bundan yararlanalım. Kocan başka birini buldu.
Conoció a otra mujer, Annie.
Hiç bir zaman, davranışlarım ne kadar garip olursa olsun çünkü olur ya, bundan sonra, kendimi deli göstermek isteyebilirim beni bir başka türlü görünce sakın kavuşturup kollarınızı söyle, başınızı sallamaya kalkmayın iki yana.
Si por acaso juzgo conveniente adoptar un proceder extravagante.
Başka birşey konuşamazsınız..,... ama en azından denersiniz, ağzınızı oynatırsınız hiç olmadı. Ve bundan çok endişelenirler bilirsiniz.
Y están tan ansiosos por ello.
Fakat bundan sonra sanıyorum ki... başka bir yerde yaşasalar daha iyi ederler.
Incluso ellos se darán cuenta de que estarán mejor en otro sitio.
- Başka birine atlamadan önce, hadi bundan bir kurtulalım.
Salgamos de un lío antes de meternos en otro.
Başka kime bundan bahsettin?
¿ A quién más le has hablado sobre esto?
- O pısırık falan değil. Bundan en fazla beş yıl sonra, hisse senedi portföyünü inceleyen, golf kulübünde golf oynayan, günün sonunda sana bir fettuccinni'den başka sunacak hiçbir şeyi olmayan şu sıkıcı ve küçük avukatlardan biri olacaktır.
Será un abogado aburrido... que juega en bolsa, practica golf... con nada que ofrecerte... excepto un triste espagueti.
O zaman bundan sonra, başka bir araştırma bölümünde görevlendirileceksin.
Entonces usted será asignado a otra área de investigación.
Tüm diğer kayıtlara da ulaştım ve başka kimsenin bundan haberi yok.
Verifiqué todos los otros registros.
Bundan sonran, telefonunuzu başka biryerde bırakmanız gerekecek.
Desde ahora, deje su telefono en otro sitio.
Bundan daha korkunç bir şey olamaz. İnsan öldürmekten başka bir şey yapmadıklarını da görmüşlüğüm var.
No había nada más espantoso que eso, incluso a pesar de que los vi asesinar gente, y cualquier otra cosa que les provocara hacerles. "
Alex, sanırım pot kırmaman için bundan daha önce bahsetmeliydim ama bizim bu ailede, başka insanları öldürmemek gibi bir geleneğimiz var. Doğru.
Volar un poco de todo.
... bir duygu, başka birini acı çekerken gördüğünde, bundan çıkar sağlamak yerine, ona yardım edersin.
Es un sentimiento que tienes cuando ves a alguien adolorido y en lugar de tomar ventaja de su debilidad lo ayudas, ¿ Entiendes?
Senin endişe etmen gereken başka şeyler var... mesela bundan sonra hayatında ne yapacağın gibi.
Todav ¡ a ten ‚ s cosas m s importantes de qu ‚ preocuparte, como, por ejemplo, qu ‚ vas a hacer con tu vida, ¨ eh?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]