Doğruymuş traducir español
1,117 traducción paralela
Bize gelen haberler doğruymuş.
Nuestro soplón tenía razón.
Doğruymuş!
¿ Lo ves?
Doğruymuş.
Es verdad.
Lecter'in tarifi doğruymuş Sadece adını yanlış söylemiş.
La descripción de Lecter era exacta. Sólo mintió acerca del nombre.
Ama söylediği her şey doğruymuş.
Pero todo lo que dijo era cierto.
Annem olmadan babamla dalga geçmek doğruymuş gibi gelmiyor.
sabes, no me parece bien burlarnos de Papá sin Mamá.
Tanrım, doğruymuş.
Dios mío, es verdad.
Söylediklerine göre, İlk mahkemenin verdiği karar doğruymuş.
Lo que dice es : el primer acuerdo y la decisión del condado son básicamente correctas
Dedikleri doğruymuş galiba, baba :
Caramba, Papito, creo que es en serio lo que dicen :
Efsaneler doğruymuş!
- ¡ Las leyendas eran verdad!
Demek ki duyduklarım doğruymuş.
Entonces, es cierto.
- Tahminim doğruymuş.
Parece que supuse bien.
Söylenenlerin hepsi doğruymuş.
Todo lo que dijeron de ti.
Doğruymuş. Ona vurmuşsun.
Es verdad, lo golpeaste.
Kanal sloganı doğruymuş.
Lo que dicen en la tele es cierto.
- Pekala Binbaşı. Yük gemisi hakkındaki şüpheleriniz, nihayetinde doğruymuş gibi görünüyor.
- En fin, mayor, parece que sus sospechas sobre el carguero eran correctas.
Doğruymuş.
Es cierto.
Efsane doğruymuş!
! La leyenda era cierta!
Doğruymuş.
Es cierta.
İddialar doğruymuş.
El supuesto incidente es verdad.
Baba o senin için doğru kadın. Neresi doğruymuş o kadar.
Mira.
Oysa bu doğruymuş.
Sin embargo era verdad.
- Bunu araştırdım, doğruymuş.
La cosa es que lo investigué. Es verdad.
Babamın hikayesi doğruymuş.
Creo que la historia de mi padre es cierta.
Doğruymuş. İyilerin hepsi evli oluyor.
Todos los buenos están casados.
Şehirde alışveriş yapıyorduk ve annen burada çalıştığını söyledi, ve doğruymuş!
¡ Venimos de compras y tu madre nos dijo que trabajabas aquí y es cierto!
Söylediklerin doğruymuş... Çok zarif.
No me habías mentido, es monísima Karine.
Katil maymun efsanesi doğruymuş.
El mito del gorila asesino es auténtico.
Her kelimesi doğruymuş.
Cada palabra estaba correcta por completo.
Önsezin doğruymuş.
Tenías razón.
Parkın etrafında dolaşan söylentiler doğruymuş.
Los rumores que circulan por el parque son ciertos.
Sanırım dedikleri doğruymuş.
Creo que lo que dicen es verdad.
Demek doğruymuş.
Nada raro, porque es verdad.
Sanırım doğruymuş...
Supongo que está bien...
Koşullara bakılırsa, yaklaşımın çok doğruymuş.
Dadas las circunstancias, su enfoque ha sido más que válido.
Kariyer yapan kadınlar hakkında söylenenler doğruymuş.
- No demasiado mal. Es cierto lo que dicen de las mujeres de carrera.
Dedikodular doğruymuş desene.
Ah, entonces los rumores eran verdaderos?
Dedikleri doğruymuş. Şeytan yeryüzüne güzel bir kadın şekline bürünerek gelmiş!
Es verdad lo que dicen : el diablo viene disfrazado de una bella mujer.
Anlaşılan söylenenler doğruymuş insan evlendiği kişiye dönüşüyormuş.
Bueno, supongo que es cierto lo que dicen, eres lo que te casas.
Yani, DNA doğruymuş. - O kişi...
El ADN estaba bien.
Ulusal Meteoroloji'ye göre, o gün rüzgar kuzeye doğruymuş.
Meteorología dice que ese día el viento soplaba hacia el norte.
Doğruymuş demek.
Así que era verdad.
Doğruymuş demek, biz de gördük işte.
De que eso es cierto, esta aparición ha dado pruebas. Se ha desvanecido al cantar el gallo.
Duyduklarımız doğruymuş.
Lo que oímos es verdad.
Demek doğruymuş.
Entonces, es verdad.
Söylenenler doğruymuş.
Es cierto lo que dicen.
Doğruymuş, Paulie.
Es cierto, Paulie.
Evet, şu söz çok doğruymuş.
Es verdad lo que dicen.
Doğruymuş!
¡ Es cierto!
Evet, su söz çok dogruymus.
Es verdad lo que dicen.
Efsaneler dogruymus.
Las leyendas son ciertas.
doğru 10892
dogru 95
doğrudur 303
doğru söylüyorsun 77
doğru mu 1537
doğru söyle 45
doğrulandı 46
doğrusu 383
doğru bildin 42
doğru söylüyor 187
dogru 95
doğrudur 303
doğru söylüyorsun 77
doğru mu 1537
doğru söyle 45
doğrulandı 46
doğrusu 383
doğru bildin 42
doğru söylüyor 187