English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ D ] / Dünyayı

Dünyayı traducir español

13,441 traducción paralela
O zaman Baş Aşağı dünyayı ne bildin?
Entonces, ¿ cómo sabes del otro lado?
Ben ise yaptıkların aynı etkiyi yapar diyorum çünkü bütün dünyayı etkiliyorsun.
Yo digo que el efecto es el mismo, peor incluso, porque infectas al mundo entero.
"Dünyayı gör." derler.
Te dicen : "Mira el mundo".
Birlikte, dünyayı yeniden inşa ediyoruz.
Juntos reconstruimos el mundo.
- Ezekiel, gerçek dünyayı sandığınızdan çok daha iyi biliyor.
Ezekiel sabe mucho más del mundo real de lo que usted cree.
Ya sen dünyayı yenersin ya da o seni yener.
O le pegas al mundo o te pegan a ti.
Ve Liza'ya, benim yardımcı millennialım * ( 1980-200 arasında doğanlar ), 30 olmadan önce dünyayı yönetmeye!
Y por Liza, mi joven compañera, ¡ por dominar el mundo antes de los 30!
Eğer 30'umuzdan önce dünyayı yöneteceksek, harekete geçmeliyiz.
Sí queremos dirigir el mundo antes de los 30, tenemos que empezar.
Peki sen dünyayı açık bir şekilde görüyor musun?
¿ Y tú? ¿ Ves el mundo con tanta claridad?
Çoğunlukla manzara çizerdim ama her zaman dışımdaki dünyayı taklit ederdim.
Paisajes principalmente, pero siempre estaba... copiando el mundo que me rodeaba.
Dünyayı gerçekte olduğundan farklı bir şekilde görme beklentimiz.
La expectativa de que el mundo es algo distinto a lo que realmente es.
Ayakları dünyayı fethetmek için hazırlanıyor.
Estamos preparando sus pies para que se coma el mundo.
Beraber büyüdüğüm çocuğa bakın dünyayı etkileyen o çocuğa, bu çok özel bir şey.
Ver a ese niño con el que crecí, a ese chico que influye en el mundo como lo ha hecho, es especial.
Evet varsın, çünkü dünyayı başına yıkacağımı biliyorsun.
Y tú cuenta con un mundo lleno de dolor.
Dünyayı kurtar Abbie.
Salva al mundo, Abbie. ¡ No, Abbie!
Dünyayı yok etmek istemiyorum.
No quiero destruir este mundo.
Bu "Dünyayı kurtarmak istiyorum" bakışın.
Quieres salvar al mundo.
İşte "dünyayı kurtarma" saçmalığı.
Otra vez salvando al mundo.
Yin ile yang gibi iki dünyayı mı birleştiriyorsun?
¿ Fundas los dos mundos como el ying y el yang?
Görünüşe göre dünyayı değiştireceksin.
Al final lograste cambiar el mundo.
Dünyayı mı?
¿ El mundo?
Dünyayı kurtarmak değil mi?
¿ Salvar al mundo?
Meğerse biz kulaklık takıp otururken o dünyayı değiştiriyormuş. Şimdi ise gitti. Kimsenin umurunda bile değil.
Resulta que ella está por ahí cambiando el mundo mientras el resto de nosotros usamos auriculares, y ahora ha desaparecido y a nadie le importa.
Çok sayıda hayat kurtardı. Bilimin ilerlemesini sağladı, dünyayı değiştirdi.
Salvó vidas, impulsó a la ciencia, cambió el mundo.
Midgley bilim vasıtasıyla etrafındaki dünyayı daha iyi bir yer haline getirmek isteyen bir adamdı.
Midgley era simplemente un hombre, un hombre que quiso mejorar el mundo mediante la ciencia.
- Samaritan tüm dünyayı devirmek istiyorsa işlerin bu kadar kolay olmasına izin vermeyeceğim.
Si Samaritan quiere cargarse el mundo, no pienso ponérselo fácil.
Dünyayı biz değiştirmezsek başkası değiştirir.
Si nosotros no cambiamos el mundo, otra persona lo hará.
Dünyayı satmış bir adam.
Un hombre que vendió el mundo.
İnsanlar genellikle sahte bir hayatın içinde yaşamaktan mutlu olmuşlardır. Ama tüm dünyayı buna dönüştürmene izin vermeyeceğim.
La gente a menudo han sido feliz viviendo en una mentira, pero no voy a dejar que encienda el mundo entero en una sola,
Eskiden dünyayı kurtarmaya çalıştığım için insanları birer birer kurtarmak biraz hayal kırıklığı yaratmıştı.
En un primer momento, bueno, yo había estado tratando de salvar el mundo durante tanto tiempo, Yo, salvar una vida a la vez parecía un poco decepcionante,
Yayımladığım gün dünyayı bir tuşa basarak değiştireceğim.
El día que lo publique, daré una nueva forma al mundo con un solo clic.
Dünyayı değiştireceğiz.
Vamos a cambiar el mundo.
Dünyayı daha büyük bir yer hâline getiriyorsun.
Haces que el mundo sea más grande.
Öyle bir müzik yapacağız ki dünyayı değiştireceğiz.
Será una música que cambiará el mundo.
Şimdi de kalkmış dünyayı yok edecek adamlarla birlik olmuşsun.
Y luego te pusiste de su lado para crear la plaga que destruye al mundo.
Onun olduğu bir dünyayı yok etmek istemedim.
No quería borrar este mundo con él adentro.
Başka değişken olmayacak. Jennifer, dünyayı yok etmek kafandaki sesleri susturmayacak.
Jennifer, acabar con el mundo no detendrá las voces en tu cabeza.
Dünyayı yok et, sonra sessizlik.
Matar al mundo, y luego es silencio.
Dünyayı korumayı onlara bırakalım.
Que ellos protejan la Tierra.
Dünyayı değiştirebilecek bir şey parmaklarımızın ucunda. Ama onlar çöpe atmak istiyorlar.
Tenemos a nuestro alcance algo que podría cambiar el mundo, y quieren desecharlo sin más.
Dünyayı istediğimiz gibi bükebilecek gücümüz olursa neler başarabileceğimizi hayal et.
Solo imagina lo que podríamos lograr si tuviéramos el poder de doblegar al mundo según nuestro deseo.
Dünyayı kurtarıyorsun.
Estás salvando al mundo.
- Dünyayı değiştirebiliriz.
Podemos cambiar el mundo.
Dünyayı kendi hayalime göre düzenleyeceğim ve seninle başlıyorum.
Estoy rehacer el mundo a mi imagen, y estoy empezando con usted.
Birçok dinde ruhun, bu dünyayı terk etmeden önce bir süreliğine başıboş gezindiğine inanılıyor.
Muchas religiones creen que las almas rondan por un tiempo antes de dejar este mundo.
Eğer kontrolü kaybedersek Whitney Frost'un dünyayı sona getirme amacını ona hediye etmiş oluruz.
Si perdemos el control de la misma, sólo hemos logrado dando Whitney helada los medios para llevar a cabo El fin del mundo
Dünyayı yok etmedik, benim kitabımda olumlu gelişmedir bu.
Nosotros no destruimos el mundo, que es una victoria en mi libro
Demek istediğim, dünyayı o kadar çok anlamıyorsun ki.
Así de pequeña es tu concepción del mundo.
Okyanusta diğer dünyayı ararken yorgunluktan ölmek üzere olduğunu unuttun mu?
¿ Se te olvidó que casi mueres exhausto? Al volar por el océano, en busca de ese otro mundo tuyo.
Sizler bu adayı tek edip, dünyayı görme şansımı mahvettiniz.
Ustedes arruinaron mi oportunidad de salir de esta isla y ver el mundo.
Dünyayı düşlediğimde bomboş bir yerdi.
Cuando soñaba con la tierra firme, estaba vacía.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]