Düşünüyordum da traducir español
3,775 traducción paralela
Bazı uyuşmazlıklarımız var biliyorum, ama düşünüyordum da barış ilan etmeye ne dersin?
Sé que hemos tenido diferencias, pero he estado pensando, bueno qué dice si deponemos las armas, ¿ sí?
Kitabını düşünüyordum da...
Así que estaba pensando en tu libro.
Yatağı kırmaya hazır olduğumuzu düşünüyordum da.
Pensé que estábamos listos para romper la cama.
Kusura bakma, gelecek sefer nerede dönüşeceğimi düşünüyordum da.
Lo siento, solo estaba pensando dónde... transformarme la próxima vez.
Düşünüyordum da, bence bir isme ihtiyacın var.
Estoy pensando que necesitas un nombre.
Sadece komşuluk olsun diye, ve düşünüyordum da eğer bir tesisatçıya ihtiyacın olursa arayacağın adam bu.
Sólo quiero ser amable y pienso que si alguna vez necesitas un fontanero él es tu hombre.
- Düşünüyordum da.
- He reflexionado.
Düşünüyordum da, bu uzun mesafeli ilişki olayının hayranı değilim.
Estaba pensando, no me gustan las relaciones a larga distancia.
Bak, düşünüyordum da, şuraya bir duvar eklemeyi hiç düşündün mü?
Mire, me preguntaba ¿ ha pensado en agregar una pared?
Ve düşünüyordum da, belki burada bir işe yarayabilirim.
Y estoy pensando que tal vez, um, puedo ser un poco más útil aqui.
Babamı düşünüyordum da, ama artık düşünmüyorum.
Estaba pensando en mi padre, pero ahora ya no.
Düşünüyordum da. Sen de yardımcı yönetici olsana?
He estado pensando. ¿ Y si te nombrara subgerente?
Düşünüyordum da belki yarın senin evine gideriz biraz orada çalışırız ya da jakuzinde yüzeriz falan.
Estaba pensando que... tal vez mañana podamos pasarnos por tu casa y hacer algo de entrenamiento, o nadar en el Jacuzzi o algo.
Düşünüyordum da belki Arşiv'de acil durum ışıklarını açabilirim?
He estado pensando que podría disponer algunas luces de emergencia en el Archivo.
Düşünüyordum da.
Bueno, estaba pensando...
Düşünüyordum da...
Estaba pensando.
Düşünüyordum da...
Estuve pensando- -
Hayatımdaki insanlar için ne istediğimi düşünüyordum da senin mutlu olmanı istediğimi fark ettim.
Me estaba preguntando qué deseo para la gente de mi vida y me acabo de dar cuenta que solo quiero que seas feliz.
Düşünüyordum da... belki de işini kaybetmiş olman o kadar da kötü değildir.
He estado pensando... Quizás no es tan malo que dejaras el trabajo.
Raylan düşünüyordum da herkese söylemediğim bir şey söyleyeceğim sana.
Pero sabes, Raylan... He estado pensando. Te diré una cosa que no le he dicho a mucha gente.
Planların nedir? Düşünüyordum da, belki şu ertelediğimiz balayına çıkabiliriz.
¿ Cuáles son tus planes? Estaba pensando que podríamos tener esa luna de miel que hemos estado posponiendo.
yani, düşünüyordum da, sana bir kaç şey öğretebilirim.
Así que, estaba pensando, puedo darte algunos consejos.
Ama düşünüyordum da bana ilk yaklaştığında stüdyoda Steven Rae ile ilgili sorular soruyordum.
Pero estaba pensando, Cuando fui al estudio, preguntando por Steven Rae... eso es cuando te acercaste a mí.
- Efendim, düşünüyordum da...
- Señor, esto es lo que pienso...
Efendim, ben düşünüyordum da...
- Masterji, estaba pensando..
Bir video oyununu düşünüyordum da.
Estaba pensando en un video juego.
Düşünüyordum da...
Estaba pensando...
- Bunu düşünüyordum da.
- Sólo lo he estado pensando.
Şey... Düşünüyordum da, Janine için olabilir.
Estaba pensando que quizás Janine.
Şey, aslında bu hafta sonu bir konser var ve düşünüyordum da... -... eğer cezalı olmayacaksan...
Bueno, la cosa es, hay un concierto este fin de semana, y estaba pensando, si no vas a estar castigada ya...
Düşünüyordum da belki sizinkilerle konuşup onunla ilgili daha çok şey öğrenebilir miyiz diye sorarsın.
Estaba pensando que quizás podrías hablar con tu padre, a ver si puedes averiguar algo más sobre él.
Düşünüyordum da sevişmelerimizi farklı bir boyuta taşımayı deneyebiliriz.
Estaba pensando, podríamos tratar de tomar nuestra vida sexual en otra dimensión.
Ee, düşünüyordum da...
Bueno, estaba pensando...
Düşünüyordum da çok haklısın.
Sabes, he estado pensando. Tienes toda la razón.
Düşünüyordum da, sanırım haklısın.
Hey, estaba pensando. Quizá tienes razón.
Düşünüyordum da, yeni kıyafetler alsam... - çok iyi olabilir.
Estaba pensando que tal vez sería bueno
Bir süredir kendimi, seni ve babamı düşünüyordum da...
Pero he estado pensando sobre mi y tú y papá.
Yani düşünüyordum da sende bir karşı teklif yapmak isteyebilirsin.
Así que estaba pensando que quizás querrías hacer una contra-oferta en esto.
Biliyor musun, düşünüyordum da.
Sabes, he estado pensando.
Düşünüyordum da... belki Walter kaçırılmamıştır.
Sabes, he estado pensando. Quizás Walter no ha sido secuestrado.
- Düşünüyordum da...
He estado pensando.
Şu tuzağa düşüren okunu düşünüyordum da belki biraz daha havalı bir isim koymayı deneyebilirsin.
Estaba pensando en tu flecha enredadora y como podrías ponerle un nombre un poco mejor,
- Düşünüyordum da... Boşverin.
Estaba pensando en los caza... no importa.
Düşünüyordum da, Hong Kong hiç iyi değil.
Estuve pensando que, Hong Kong no ha sido lo que esperaba.
Bebeğim, düşünüyordum da yarın seni Denise'lerden aldığımda eve gitmek yerine belki de biz...
cariño, yo estaba pensando que tal vez cuando te pase a buscar mañana a la casa Denise, que... en lugar de volver a nuestra casa, quizás nosotras...
Düşünüyordum ki, biraz daha yukarı çıkar da takla atarsan, daha süper olur. Tabii.
Sí.
- Ama düşünüyordum da...
Antes de que escribamos una palabra...
Hatırlıyorum da, bana ne harika, iyi bir insan olduğumu söylediğinde, "Kimden bahsediyor bu?" diye düşünüyordum.
Espero que un día... Recuerdo que hablabas de mí como si fuera esa gran y maravillosa persona, y yo pensaba, "¿ De quién cojones está hablando?"
Baban eve saat 6 : 00'da geliyor, ben de düşünüyordum ki...
Tu papá vuelve a las 6, pues yo pensaba que podemos solo...
Neyse, ben bir yazarım. Bunun da bana kelimelerde ve kabuğumdan çıkmamda yardımcı olabileceğini düşünüyordum.
De cualquier modo, soy escritora, así que pensaba que tal vez eso podría ayudarme con las palabras y... sí, salir de mi cascarón.
Tam da bütün gece mışıl mışıl uyurum diye düşünüyordum.
Justo cuando pensaba que iba a tener una noche entera de sueño.