Emin değiliz traducir español
1,360 traducción paralela
Niçin olduğundan emin değiliz.
No sabemos por qué.
Ne olduğundan tam olarak emin değiliz.
No estamos seguros de lo que acaba de suceder.
O evin sistemini Cummings'in yaptığını düşünüyoruz ama kesin emin değiliz.
Creemos que Cummings se ha encargado del sistema del chalet. No estamos seguros al 100 %.
Henüz emin değiliz.
Bueno, no estamos exactamente seguros todavía pero esto es lo que quiero que haga.
Bize en yakın acil çıkış kapısının hangisi olduğundan emin değiliz.
Es sólo que no nos sentimos seguros por no estar cerca de la salida.
Emin değiliz.
No lo sabemos con seguridad.
Neden olduğundan tam olarak emin değiliz... ama bir teorimiz var.
No estamos completamente seguros de por qué ocurrió eso pero tenemos una teoría.
Pekala, o olduğundan emin değiliz.
Bien, no sabemos si es él.
İşin kötüsü, iğne aradığımızın iğne olduğundan bile emin değiliz.
Es peor que eso, ni siquiera sabemos si buscamos una aguja.
Ayrıca teşhisten % 100 emin değiliz.
Si es que es EM, y no estamos seguros al 100 %.
O kadar emin değiliz ama fırsatı ve nedeni vardı.
No sabemos a ciencia cierta... pero la oportunidad y el motivo estaba allí.
- Şu anda, emin değiliz.
- Ahora mismo, no estamos seguros.
- Emin değiliz.
- No estamos seguros.
Şu anda, konuştuğunuz kişinin kadın olduğundan bile emin değiliz.
En este momento, no estamos seguros de que sea una mujer.
Tam olarak ne olduğundan bile emin değiliz.
Ni siquiera estamos seguros de lo que es
- Bundan emin değiliz.
- No estamos seguros.
O nedir? Emin değiliz.
¿ Qué es eso?
Kabul, bu heyecan verici bir deney, ama onun gerçek bir uzaylı olduğundan emin değiliz.
Te lo concedo, es un increíble experimento genético pero ni siquiera sabemos que esa cosa es realmente un alien.
- Henüz emin değiliz.
¿ Quien es ella?
Ne olacağından emin değiliz.
No sabemos seguro lo que pasará.
Tam emin değiliz... ama bayağı eminiz.
No totalmente seguro, pero bastante seguro
Emin değiliz. Ama kızınızı bulmak için her şeyi yapıyoruz.
Aún no lo sabemos, pero vamos a hacer todo lo posible para encontrarla.
Henüz hiçbir şeyden emin değiliz.
Aún no sabemos nada.
Bundan henüz emin değiliz.
No lo sabemos con seguridad.
Çok sağlam korunduğuna inanıyoruz. Kaç askerin koruduğundan emin değiliz.
No sabemos cuántas tropas lo vigilan.
Bu noktada okula dönebileceğinden emin değiliz.
De momento no sabemos si regresará a la escuela.
- Biz henüz emin değiliz.
No estamos seguros todavía. Yo tampoco.
Şüpheli şu anda gözetim altında ancak karınızın ölümüyle ilgisi olduğundan henüz emin değiliz.
El sospechoso está detenido. Todavía no sabemos si está involucrado... en la muerte de tu esposa... o si la llegó a empujar bajo el tren.
Ona güvenmiyorum. Geleceğinden bile emin değiliz.
Esto no me gusta, no confío en el.
Biliyor musun, tiyatrolar konusunda yapabileceklerimizden emin değiliz.
No estamos seguros sobre qué hacer con los teatros.
Emin değiliz.
No estamos seguros.
Aynı silah ya da silahlarla işlendiklerinden emin değiliz.
No sabemos si fueron cometidos con la misma arma o armas.
Aynı silah ya da silahlarla işlendiklerinden emin değiliz.
No sabemos si cometidos con la misma arma o armas.
- Henüz emin değiliz, efendim.
No estamos seguros.
Bundan emin değiliz, Mike.
No lo sabemos realmente Mike.
Evet, efendim, emin değiliz. Çünkü CTU'ya yapmaları gereken şeyi yapmalarına izin vermiyorsunuz.
No señor, porque no le permitimos a la CTU hacer lo que tenían que hacer.
Ne olduğundan tam olarak emin değiliz.
No estamos seguros de lo que acaba de pasar.
4400'leri uyuşturduk, ama sinyali kesip kesmediğinden emin değiliz.
Anestesiamos a los 4400, pero no estamos seguros de que eso elimine la señal.
Neden olduğuna emin değiliz.
No sabemos por qué.
Ne olduğundan tam olarak emin değiliz.
No estamos seguros de qué ha ocurrido exactamente.
- Ellen, bundan emin değiliz.
Ellen, eso no lo sabemos.
O Ty Bentley'in kanı, ama onun öldürüldüğünden emin değiliz.
Pertenece a Ty Bentley, pero no podemos confirmar que fue asesinado.
Göz altında bir şüphelimiz var hakkında emin değiliz, ve bir gizli muhbirimiz var katil olduğunu biliyoruz, fakat ulaşamadığımız bir yerde.
Resulta que tenemos un sospechoso en custodia, que dudamos que lo sea y un informante, que sabemos que es un asesino y que está totalmente fuera de nuestro alcance.
henüz emin değiliz.
No estamos seguros todavia
Bale'in işin içinde olduğundan emin değiliz.
Ni estamos seguros si Bale está implicado.
Bundan emin değiliz.
No estamos seguras de eso.
Daha senin olduğundan emin değiliz, rahatla.
Ni siquiera sabemos si es tuyo en realidad, así que no te preocupes.
- Bundan emin değiliz. Tedavi edilmezse mutlaka ölüme yol açar.
- Si no se trata, casi siempre es fatal.
Daha bundan emin değiliz.
Aún no estamos seguros de eso.
Bunun, bu adanın haritası olduğundan bile emin değiliz, değil mi?
Ni siquiera sabemos si es un mapa de esta isla.
Henüz emin değiliz.
Eh, no estamos seguros aún
değiliz 102
emin değilim 1019
emin misin 2639
emin ol 169
emin olmak istiyorum 28
emin olmak istedim 23
emin olun 89
emin olmak için 34
emin olabilirsin 152
emin misiniz 577
emin değilim 1019
emin misin 2639
emin ol 169
emin olmak istiyorum 28
emin olmak istedim 23
emin olun 89
emin olmak için 34
emin olabilirsin 152
emin misiniz 577